 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No : 1997/212
Karar No : 1997/234
Tarih : 11.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Resmi belgede sahtekarlık suçundan sanık Mehmet Koçoğlu'nun TCK'nun 347, 80 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince 525.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesince 26.10.1995 gün ve 247-190 sayı ile verilen kararın katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen
Yargıtay 6. Ceza Dairesince 1.7.1996 gün ve 7339-7419 sayı ile:
Sair itiraz yerinde değilse de:
Diğer iki nedene ilaveten, sanığın boş olarak aldığı teminat senedini borcun ödenmemesi üzerine faizi de hesaplayıp 9.830.000 liar bedelli olarak tanzimle icra takibi sonucu tahsil ettiği, böylece alacağı kalmadığı halde, suça konu dört adet bonoya ekleme yaparak miktarlarını yükseltip, takibe koyduğunun anlaşılması karşısında, eyleminin TCK'nun 342/1, 80. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, isabetsizliğinden de bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise, 15.10.1996 gün ve 166-179 sayı ile: (2 ve 3 nolu bozma nedenlerine uyup gereğini yerine getirdikten sonra: katılanın, arkadaşı tarafından alınan televizyon borcu için düzenlenen sekiz adet 600.000 liralık bonalara kefil olduğu, bu senetlerin ödenmemesi üzerine sanığın 600.000 liralık senetlerden birini 26.000.000 lira olarak tahrif ettiği, 9.830.000 liralık senet alacaklısının bir başka kişi olduğu kaldı ki sanığın tahsil etmesi gereken meblağın 47.000.000 liraya ulaştığının bilirkişi görüşü ile anlaşılması karşısında yaılan sahtekarlığın gerçek bir durumun kanıtlanması amacına ilişkin olduğu açıklaması ile bir no'lu bozma sebebine karşı direnmiştir.
Bu karar da, katılan vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden, dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 18.6.1997 gün ve 111610 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY CEZA GENEL KURULU KARARI:
İncelenen dosyaya göre:
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın işlediği anlaşılan sahtekarlk suçunun, gerçek bir durumun kanıtlanması amacına yönelik olup, olmadığı hususundadır.
Dayanıklı tüketim eşyası olan sanığın, İlhami Yurtoğlu isimli kişiye bir adet televizyon sattığı bu satıştan doğan borç karşılığı düzenlenen 600.000'er liralık bonolara katılanın kefil olduğu, borcun ödenmemesi üzerine sanığın senetlerden birini 26.000.000 lira, diğerlerini 9.600.000 liraya tahrif ettiği, senetleri icra takibine koyduğu iddia savunma ve dosyadaki diğer bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Katılan taraf, 9.830.000 lira bedelli olup, dilekçeye tahrif edildiği şerhi verilmiş olan ancak iddianamelerde değinilmeyen bononun güvence senedi olduğunu, sanık tarafı ise bu bononun televizyon borcu ile ilgisi olmayıp sanığın kardeşi Nurettin Koçoğlu namına verilmiş bir senet bulunduğunu ileri sürmektedirler.
Bu nedenle 22.6.1993 ödeme tarihli ve 9.830.000 lira bedelli senedin sanıkla katılan arasındaki televizyon satışına ilişkin güvence konusu olup olmadığı tahsil edilmiş bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 1994/2737, 5. İcra Müdürlüğünün 1994/6217-6218-6219 sayılı takip dosyalarına konu senetler yönünden faiz ve takip giderleri de nazara alınmak suretiyle konularında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılıp sanığın takip tarihlerinde alacağı kalıp kalmadığının, kalmışsa miktarının, sahteciliğin sahih bir keyfiyetin subut sebeplerini sağlamak maksadıyla işlenmiş bulunup bulunmadığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre TCK'nun 342/1 veya 347. maddelerinin biriyle uygulama yapılması gerekir.
Bu itibarla eksik soruşturmasıyla verilen direnme kararının değişik bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, katılan vekilinin temyiz itirazları ile tebliğnamedeki bozma düşüncesi bu itibarla yerinde görüldüğünden direnme kararının değişik gerekçe ile BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.