 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1997/1-9
K. 1997/34
T. 4.3.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KASTEN ADAM ÖLDÜRMEK
ÖLDÜRME KASTI OLMAKSIZIN ÖLÜME SEBEBİYET
KARAR ÖZETİ : Olay gecesi evine gelerek kapıyı sert çalıp, hakaret ve taaruzlarda bulunan, buzlu camı kırarak saldırılarına devam eden, ölen damadının bu saldırılarını defetmek ve onun gitmesini temin etmek için -kesin hedef seçmeden karanlık ortamda gelişi güzel- elindeki sopa ile bir kez vuran, ancak ölenin kafasında oluşan çökme kırığı sonucunda ölümün gerçekleştiği olayda sanık hakkında, "istenen etkili eylemin sonucunda istenmeyen ölüm meydana gelmiş" olmakla, TCK.nun 449. maddesi yollamasıyla 452/1. maddesinin uygulanması gerekir.
(765 s. TCK. m. 449, 452/1)
Adam öldürmek ve ölümle biten kavgaya katılmak suçlarından sanık Mustafa ve Emine haklarında yapılan yargılama sonucunda; sanık Mustafa'nın TCY.nın 449/1, 51/1, 59. maddesi uyarınca 20 sene ağır hapis cezasıyla; sanık Emine'nin TCY.nın 464/1, 51/1, 59. maddesi uyarınca 1 sene 3 ay hapis cezasıyla, cezalandırılmasına ilişkin, (Bolu Ağır Ceza Mahkemesi)'nce 9.11.1995 gün ve 23-41 sayı ile verilen kararın, sanıklar müdafii tarafından temyizi ve sanık Mustafa yönünden kendiliğinden temyize tabi bulunması nedeniyle, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce, 15.5.1 996 gün ve 812-1742 sayı ile;
(Sair itirazları yerinde görmeyerek;
Olaydan önce karısı Emine'ye kötü muamele yapıp evden kovan ölenin, olay akşamı saat 20.00 sıralarında, çok aşırı alkollü olarak babası Mustafa'nın evindeki karısı Emine'yi almaya gelip, kapıyı zorla açtırmaya kalkıştığı, evden gitmesi istendiğinde kapının yanındaki buzlu camı kırdığı, ağır hakaretlerde bulunduğu, maruz kaldıkları bu hareketler ağır ve vahim olup ağır tahriki oluşturduğu, bu koşullar altında sanık Emine'nin ince ve küçük bir sopa, sanık Mustafa'nın kalın bir sopa ile dışarı çıktıkları ve ölene vurarak asfalta kadar kovalayıp döndükleri, sanık Mustafa'nın elindeki sopayla ölenin kafasına vurduğu, başta tek yaranın olduğu ve bu yaranın sanık Mustafa'nın vurması ile oluştuğu, Emine'nin tevilli ikrarı, şahadet ve raporlarla anlaşıldığı, Sanık Mustafa'nın öldürme kastının belirlenmesi için raporla yetinilemeyeceği, asfalta kadar kovaladıkları öleni bırakıp döndükleri, bu olayın başlaması, gelişmesi, sonuçlanması ve sebebine göre sanık Mustafa'da etkili eylem kastı bulunduğu anlaşıldığından, sanık Mustafa'nın 449. madde yollamasıyla 452/1, 51/2., sanık Emine'nin 464/1, 51/2. maddeleri ile cezalandırılmaları gerekirken, sanık Mustafa yönünden suç vasfının belirlenmesinde ve her iki sanık yönünden yasal indirimin takdirinde yanılgıya düşülmesi) isabetsizliğinden bozulmasına karar vermiştir.
Yerel Mahkeme ise, 8.8.1996 gün ve 94-92 sayı ile; tahrikin derecesine ilişkin bozma nedenine uyarak, suç vasfına yönelik; önceki karardaki gerekçe ile direnme kararı vermiştir.
Bu karar da, sanıklar müdafii tarafından süresinde temyiz edildiğinden ve sanık Mustafa yönünden, kendiliğinden temyize tabi bulunduğundan, dosya Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "bozma" istekli 18.12.1996 gün ve 1-98250 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanık Mustafa'nın sübut bulan fiilinin oluşturduğu suçun niteliğine ilişkindir.
Sanık Mustafa'nın kızı, diğer sanık Emine ile sekiz yıl önce evlenen ölenin, olaydan birkaç ay önce iki çocuğu ile birlikte eşi Emine'yi evinden kovduğu, Emine'nin, babası sanık Mustafa'nın evine sığındığı olay akşamı sanıklar evlerinde misafirleri ile oturdukları sırada, kapının sert bir şekilde çalındığı, "kim o" diye sorduklarında, hakaret ve taaruzla karşılaştıkları, buzlu camın kırıldığı, bunun üzerine kapıyı açtıkları, ölenin kolunun kapıya sıkıştığı, kapıyı aralayıp, ölenin kolunu kurtardıkları sırada, ölenin hakaret ve taaruzlarına devam etmesi üzerine, sanık Mustafa'nın kalınca bir sopa, Emine'nin de ince bir sopa ile, bu saldırıyı defetmek için öleni asfalta kadar kovaladıkları, kapı önünde sanık Mustafa'nın elindeki sopa ile vurduğu bir darbe ile ölenin başında oluşan çökme kırığı sonucunda ölümün gerçekleştiği, tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bu oluşa göre; sanık Mustafa, ölenden gelen saldırıyı defetmek için, ona elindeki sopa ile gitmesi için kesin hedef seçemeden, karanlık ortamda gelişi güzel tek darbe vurmuştur. Bunlar göstermektedir ki, sanık Mustafa'nın kastı öldürmek olmayıp etkili eylemdir. Ancak, etkili eylem kastıyla hareket eden sanık Mustafa'nın ölenin kafasında oluşturduğu çökme kırığı yani sanık tarafından istenen etkili eylemin sonucunda, istenmeyen ölüm meydana gelmiştir. Bu itibarla, sanık Mustafa hakkında TCY.nın 449. maddesi yollamasıyla 452/1. maddesi uygulanmalıdır. Bu nedenle, sanık Mustafa'ya yönelik direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
Buna karşılık, Yerel Mahkeme, tahrikin derecesine ilişkin Özel Daire bozma kararına uyduğundan, sanık Emine müdafiinin temyiz itirazlarının Özel Dairece incelenmesi gerektiğinden, sanık Emine yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 1. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmelidir.
Sanık Mustafa yönünden karşı oy kullanan Kurul Üyeleri; direnme kararının haklı nedenlere dayandığını ileri sürmüşlerdir.
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, sanık Mustafa müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kendiliğinden de temyize tabi direnme kararının istem gibi (BOZULMASINA), sanık Emine yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere, dosyanın Yargıtay 1. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine, 4.3.1997 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.