 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No : 1997/1-70
Karar No : 1997/97
Tarih : 6.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
765/m.449,452
Kastın aşılması suretiyle özkardeşini öldürmek suçundan sanık H.K.`nin TCY.nın 449/1 nci maddesi yollamasıyla, 452/1, 59, 81/2 nci maddesi uyarınca 9 sene 8 ay 20 gün ağır hapis cezasıyla, cezalandırılmasına ilişkin, Sakarya Ağır Ceza Mahkemesince, 7.3.1996 gün ve 182-47 sayı ile verilen kararın, sanık müdafi tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1 nci Ceza Dairesince 30.9.1996 gün ve 2351-3083 sayı ile; ( Sair itirazlar yerinde değilse de; Sanığın kardeşi olan ölen, bacağındaki damar tıkanıklığı nedeniyle tedavi görüp, hastaneden şifa ile taburcu olduğu anlaşılmakla birlikte, kalp damarlarındaki tıkanıklığın sanık tarafından bilindiğine dair kanaat verici kanıt elde edilememesi, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu`nun 22.9.1995 gün ve 1083 sayılı raporunda; "kronik kalp hastalığı olan kişide, ölümün olayın stresi ve sarfettiği efora bağlı gelişen nörohümoral değişiklikler sonucu akut kalp yetmezliğinden meydana gelmiş olduğunun belirtilmesi karşısında, sanığın TCY.nın 449/1. maddesi yollamasıyla 452/2, 59, 81/2. maddeleri uygulanmak suretiyle cezalandırılmasına karar verilmesinde zorunluluk olduğu halde, yazılı şekilde karar verilmesi ) isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 3.12.1996 gün ve 370-332 sayı ile; sanık özkardeşi olan ölendeki rahatsızlığı bilmektedir. Açıklaması ile önceki kararda direnmiştir.
Bu karar da, sanık ve C. Savcısı tarafından süresinde temyiz edildiğinden, dosya Yargıtay C. Başsavcılığının "Onama" istekli 20.2.1997 gün ve 128060 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre; Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, kastın aşılması suretiyle yüklenen suçu işleyen sanığın, fiilinden evvel mağdurda mevcut olan ve fiiline inzimam ederek ölüme yolaçan sebebi bilip, bilmediği hususundadır.
Sanık ile ölen özkardeştir. Olay gününden önceki gece ölenin evinde misafir olarak kalan sanık ile ölen arasında, kahvaltı sırasında, çıkan tartışmada, sanığın yumrukla ölene vurduğu, olay yerinde yığılıp kalan ölenin, aynı gün öldüğü biçiminde gelişen maddi olayda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
... Devlet Hastanesindeki ölene ait hasta gözlem kağıtları ve raporları ile tüm adli dosya incelenerek verilen Adli Tıp 1 nci İhtisas Kurulu`nun 22.9.1995 günlü raporunda; kalp hastalığı olan ölende, ölümün olayın stresi ve sarfettiği efora bağlı gelişen nörohümoral değişiklikler sonucu akut kalp yetmezliğinden oluştuğu, bildirilmektedir.
Sanık, ölen kardeşinin olaydan bir süre önce damar ameliyatı olduğunu ve kendisinin de hastanede refakatçı olarak kaldığını söylemekte, ölenin karısı Ş.K. de, ölenin damar sertliğinden ameliyat olduğunu belirtmektedir. Ölenin çocukları M. ve İ.K. ise, ölenin ameliyat geçirdiğini söylerlerken, hastalığı konusunda bilgileri bulunmadığı beyanlarından anlaşılmaktadır.
... Devlet Hastanesi`nin 23.3.1995 gün ve 2829 sayılı ölene ait hasta gözlem kağıtlarında, "ağrı ve halsizlik nedeniyle hastaneye yatırılan ölenin, bilaleteral endoroflektomi uygulaması yapılarak, şifa ile taburcu edildiği" yazılıdır. Bu belgelerden ölende kalp yetmezliği bulunduğunun uzman olmayanlarca anlaşılması olanaklı değildir.
Bu kanıtlara göre, sanığın fiiline inzimam eden ölendeki kalp hastalığını bildiği söylenemeyeceğinden, sanık hakkında TCY.nın 452/2 nci maddesi uygulanmalıdır. Bu itibarla direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, sanık ve C. Savcısının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, direnme kararının isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 6.05.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.