Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No : 1997/11-101
Karar No : 1997/256
Tarih : 25.11.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI
      KORUMA YASASINA AYKIRILIK
 
KARAR ÖZETİ : Belediye Başkanının Önerisiyle başvurduğu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulundan, başkanı olduğu derneğin mülkiyetindeki caminin korumaya alındığını Öğrendiği halde; mahkemece yapılan saptama bilirkişi raporuna dayanarak anılan caminin çatısını söktüğü sırada 9.11.1992 gününde "caminin korunmaya alındığına" dair adı geçen kurul kararın tebellüğ etmesine, Belediye Başkanlığının da aynı mahiyette yazılı uyarısına karşın caminin tavanını yıkan sanığın suçu oluşmuştur.
 
(2863 s. KTVK. m. 6, 9,51, 57, 65/a)
 
2863 sayılı Kanunun 65/a maddesine aykırı davranmak suçundan sanık İsmail'in beraatine ilişkin (Kocaeliİkinci Ağır Ceza Mahkemesi)nce 6.12.1995 gün ve 201/286 sayı ile verilen karar, katılan idare vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nce 6.11.1996 gün ve 2128/2108 sayı ile;
 
"Hürriyet Eren Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı bulunan sanığın, yıkım için bölge kuruluna yaptığı başvuru sonucunu beklemeden ve çeşitli yerlerden gelen uyarılara rağmen belli bir dönemin cami mimarisini yansıtması açısından korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliği açıkça anlaşılan yapıyı yıkmak suretiyle müsnet suçu işlediği açık ikrarı, savunma tanığı Bahadır'ın konuyu aydınlatan ifadesi ve dosya içeriğinden anlaşıldığı halde, camiin kültür varlığı özelliklerini taşımadığına ve kurul kararının yıkım bittikten sonra tebliğ edilmiş olduğuna dayanılarak beraetine karar verilmesi" isabetsizliğinden, bozulmuştur.
 
Yerel mahkeme ise, 30.12.1996 gün ve 2681266 sayı ile;
 
"Yıkılan cami sanığın başkanı olduğu derneğe ait özel mülktür. Sanığın yazılı müracaatının red edildiği tarihte ortada henüz yetkili kurul tarafından alınmış bir koruma kararı mevcut değildir. Bu karar, daha sonra 8.9.1992 tarihinde alınmıştır. Karar kendisine tebliğ edilmeden sanık, hukuk mahkemesine müracaat etmiş, bilirkişinin 22.10.1992 günlü raporuna dayanarak, tamamen iyi niyetle ve verilen karardan habersiz olarak ve Koruma Kurulunca aynı mahiyette karar verileceği inancı ile eski camii yıkmış ve yeni inşaata başlamıştır. Koruma Kurulu kararı ise kendisine 9.11.1992 tarihinde tebliğ edilmiştir. Taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı olarak tapuya tescili ve ilanı yapılmamıştır. Eski Caminin cemaatin sağlığı ve emniyeti bakımından sakıncalı hale gelmesi ve kurul kararının gecikeceğinin olasılığı karşısında sanığın eylemini tamamen iyi niyetli bir hareket olarak düşünmek gerekir. Bu itibarla, suç kastı oluşmamıştır." biçiminde gerekçe ile önceki hükümde direnmiştir.
 
Bu kararın da, katılan vekilince süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" isteyen 25.3.1997 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
 
2863 sayılı Kanuna aykırı davranmak suçundan sanık hakkında açılan davada Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, müsned suç unsurlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
 
Kocaeli eski sanayi çarşısı Son Geçit mevkiinde bulunan Hürriyet Eren Camii, İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 8.9.1992 gün ve 2920 sayılı kararıyla korunması gerekli kültür varlığı olarak belirlendiği ve bu kararın Camii Yaptırma Derneği Başkanı olan sanığa tebliğ edildiği halde, bu karara uymayıp anılan camii yıkıp yerine başka bir cami yaptırmaya başladığı iddiasıyla 2863 sayılı Kanunun 65/A maddesi uyarınca cezalandırılması için hakkında kamu davası açılmıştır.
 
2863 sayılı Kanunun izinsiz müdahale ve kullanma yasağı başlıklı 9. maddesinin 1. cümlesi ile Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde, koruma kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında, her çeşit inşai ve fiziki müdahalede bulunma, bunları yeniden kullanıma açma veya kullanımlarını değiştirme yasaklanmakta, 2. cümlesinde ise onarım, inşaat, tesisat, sondaj, "kısmen veya tamamen yıkma", kazı veya benzeri işlerin inşai ve fiziki müdahale sayılacağı belirtilmektedir.
 
Cezalar başlıklı 65. maddesi (a) bendinde de "korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının yıkılmasına bozulmasına, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarara uğramalarına kasten sebebiyet yemeler cezalandırılırlar" hükmü yer almaktadır.
 
Yasanın 6. maddesinin son fıkrasında korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları örnekleme yoluyla sayılmış bu arada camilerin de taşınmaz kültür varlığı olduğu belirtilmiştir. 6. maddenin 1. fıkrası (b) bendine göre camilerin 19. yüzyıldan sonra yapılmış olsa bile "önem ve özellikleri bakımından korunmasına gerek görülen taşınmazlar arasına alınabileceği anlaşılmaktadır.
 
Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve restorasyon ile ilgili işlerde uygulanacak ilkeleri belirlemek görevi 51. madde ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kuruluna, bu ilke kararları çerçevesinde verilen diğer görevler ve bu arada korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile ilgili uygulamaya yönelik kararlar almak görevini de 57. madde ile Bakanlıkça belirlenecek bölgelerde kurulmuş veya kurulacak olan "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarına vermiştir. Bu maddenin 2. fıkrasında kamu kurum ve kuruluşları (Belediyeler dahil) ile gerçek ve tüzel kişilerin koruma kurullarının kararlarına uymak zorunda oldukları ayrıca vurgulanmıştır.
 
Maddi olayın konusu olan cami 1960 yılında Muhittin adına tapuda kayıtlı yer üzerine aynı şahıs tarafından kagir olarak inşa edilmiştir. 24.1.1991 tarihinde İzmit Belediyesince istimlak edilmiş 20.2.1991 tarihinde sanığın Başkanı olduğu "İzmit Hürriyet Eren camii Onarma ve Yaşatma Derneği"ne satılmıştır. Ancak yığma olarak inşa edilen caminin zamanla çökme yapması, zeminini su basması nedeniyle ibadet yapılamayacak duruma geldiği düşüncesiyle Dernek tarafından yıkılıp, yerine bir cami yapılmasına karar verilmiştir. Sanığın savunmasına, tanık Bahadır'ın anlatımlarına göre, sanık bu amaçla önce Belediye Başkanına müracaat etmiş, onun, durumu koruma kuruluna bildireceğini söylemesi üzerine de İstanbul'da bulunan Koruma Kuruluna giderek eski caminin yıkılmasına izin verilmesi için sözlü başvuruda bulunmuştur. Kendisine, Hürriyet Eren Camiinin korunma altına alınması gerekli kültür varlığı olduğunun sözlü olarak bildirilmesi üzerine, 20.10.1992 tarihinde İzmit Asliye Hukuk Mahkemesinden uyuşmazlık konusu caminin durumunun tespitini istemiş, mahkemece yapılan tespit üzerine İnşaat Mühendisi bilirkişinin caminin fonksiyonunu yitirmiş, günün şartlarına uymayan gayri sıhhi, muhafazasını gerektirecek özellikleri bulunmayan ve yaklaşık 30 yıl evvel inşa edilmiş bir cami olduğu, yeni yapılmakta olan Hürriyet Eren Camiinin etrafının da, bir caminin konumunda bulunması lazım gelen görünüm, temizlik ve sağlık bakımından eski binalardan arındırılması gerekir" biçimindeki kanaatini içeren 22.10.1992 günlü raporuna dayanarak caminin yıkımını başlatmış ve 9.11.1992 tarihinde henüz caminin çatısının söküldüğü sırada kendisine imza karşılığında İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 8.9.1992 günlü ve 2920 sayılı kararı tebliğ edilmiştir. Anılan kararda "Hürriyet Eren Camiinin Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulunun 28.6.1988 gün ve 22 sayılı prensip kararı doğrultusunda söz konusu yapının yıkılamayacağına, belirli bir dönemin cami mimarisini yansıtma açısından korunması gerektiğine karar verildi" denilmektedir. Bu kararın tebliğine rağmen, eski camiinin yıkımı sanıkça sürdürülmüş ve Ceza Yargılaması sırasında yapılan 11.7.1995 günlü keşif esnasında davaya konu eski camiden hiç bir iz ve kalıntı kalmadığı saptanmıştır.
 
Yapılan yargılama sonunda Yerel Mahkeme bozulan önceki kararında ve direnme kararında yer alan "Koruma Kurulu Kararı kendisine tebliğ edilmeden eski camiyi yıkıp yenisinin inşaatına başladıktan sonra kararın sanığa 9.11.1992 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğden sonra ise ortada korunması gerekli eski camiden hiç bir eser kalmadığı taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı olarak tapuya tescil edilmediği, ilan keyfiyetinin yerine getirilmediği bu nedenlerle de sanıkta suç kastı bulunmadığından atılan suçun Öğelerinin oluşmadığı" yolundaki gerekçeler ile beraat kararı vermiş ise de, bu gerekçe ve kabul dosya içindeki bilgi ve belgelerle bağdaşmadığı gibi, yasal düzenlemelere ve Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına aykırı bulunmuştur. Şöyle ki;
 
Suça konu camiin olaydan Önce 2863 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca tespitinin Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yapıldığı Koruma Kurulu kararından belli olmaktadır.
 
Sanık 20.10.1992 tarihinde Asliye Hukuk Hakimliğine tespit için başvurduğunda dava konusu caminin henüz yıkılmadığı, hemen yanı başında yeni Cami inşaatının ise minareleri dışında tamamlanmış olduğu; sanık vekilinin tesbit isteyen dilekçesinde ve bilirkişi raporunda açıkça belirtilmektedir. Savunmada ileri sürülenin aksine Önce yeni caminin yapıldığı, arkasından da bu caminin çevresini açmak ve düzenlemek amacıyla eskisinin yıkıldığı anlaşılmaktadır.
 
8.9.1992 tarihli Koruma Kurulu Kararının 9.11.1992 tarihinde sanığa tebliğine ilişkin İzmit Belediye Başkanlığının 9.11.1992 günlü yazısında söz konusu karara uymayarak caminin çatısını sökmeye başladığınız tesbit edilmiştir. Sökme işleminin derhal durdurulması gerektiğini, kurul kararına uyulmasını, aksi takdirde gerekli yasal işlemin yapılacağını ve her türlü sorumluluğun derneğinize ait olacağını bilgilerinizi rica ederim" denildiğine göre, kararın tebliği tarihinde eski caminin yıkım işine henüz başlandığı, ancak yapılan bu bildirime rağmen caminin yıkılıp yok edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda suçun yasal öğesi oluştuğu gibi, koruma kurulu kararının varlığından sanığın haberdar olmadığı söylenemeyeceğinden, manevi unsuru da oluşmuştur.
 
Bu itibarla, dosyadaki bilgi ve belgelere aykırı olan Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
 
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul Üyeleri "Suça konu caminin maili inhidam olduğu, koruma kurulu kararının tescil ve ilan edilmediği, iyi niyetli olarak, ibadet yapılamayacak durumda olan eski camiyi yıkıp yerine yenisini yapan sanıkta suç işleme kastı bulunmadığı gerekçesiyle" direnme hükmünün onanması gerektiği yönünde oy kullanmışlardır.
 
S o n u ç Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün 4.11 .1997 günü yapılan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından, 25.11.1997 günü yapılan ikinci müzakerede istem gibi (BOZULMASINA), oyçokluğu ile karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini