Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1996/8-264
K. 1996/287
T. 17.12.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
SİLAHLA TEHDİT
KORKU, KAYGI VE PANİK YARATACAK BİÇİMDE SİLAHLA ATEŞ ETMEK
AZMETTİRMEK
 
KARAR ÖZETİ :1- Katılanın oturduğu apartmana geceleyin saat 01.00'de girip, üçüncü kata çıkıp, içerde insan bulunduğunu bilerek daire kapısını delecek ve evin içine geçecek biçimde tabanca ile dört el ateş eden sanığın eylemi, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağının mağdura bildirilmesi olduğundan, TCK.nun 191/2.maddesine uyan suçu oluşturur.
 
2-Ayrıca sanığın kişiliği, silahla tehdit suçunun işlendiği yer ve zaman,     ........ Odaları Birliği, başkan seçimi öncesinde diğer sanığa muhalif Oda başkanlarına karşı işlenen suçlar dikkate alınarak, sanığın bu eylemi, aynı Yasanın 264/7. maddesinin de uygulanmasını gerektirir.
 
3-Sanığın, kendisini işe alan diğer sanığın muhaliflerine ve gazetecilere1 karşı hiçbir husumeti olmadığı halde kurşunlama, silahla yaralama ve dövme olaylarına katılması, bu olaylarda ve silahla tehdit olayında aynı silahın kullanılması, hakim önünde de silahla tehdit suçunun sanık Nevzat tarafından azmettirildiğinin bildirilmesi nedenleriyle sanık Nevzat'ın azmettirme suçunun belli görülmesi yasaya uygundur.
(765 s. TCK. m. 191/2, 264/7, 64)
 
Konut dokunulmazlığını bozmak ve silahla tehdit suçlarından sanık Haydar'ın, TCK.nun 193/2 ve 191/2. maddeleri uyarınca toplam 3 yıl 16 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tehdit suçundan sanık Nevzat'ın TCK.nun 191/2. maddesi uyarınca 1 yıl 6 ay hapsine ilişkin, (Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi)'nce verilen 24.4.1996 gün, 189/609 sayılı hükmün sanıklar ve katılan vekilleri tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 19.9.1996 gün, 10756/11048 sayı ile;
 
"Sanık Nevzat'ın, silahla tehdit suçuna azmettirme, sanık Haydar'ın konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin onanmasına, sanık Haydar'ın, silahla tehdit suçundan kurulan hükmü ise; sanığın, şehrin merkezinde meskun yerde, gece yarısı, sadece içinde oturanları değil, bütün belde sakinlerini korkutacak, psikolojik olarak etkileyip panik yaratacak biçimde ve ortamda özel binaya birden çok silah boşaltma eyleminin, TCK.nun 264/7. madde ve fıkrasını ihlal niteliğinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu halde, silahla tehditten ibaret kabulüyle hüküm kurularak suça vasıf tayininde yanılgıya düşülmesi" isabetsizliğinden bozmuştur.
 
Yargıtay C. Başsavcılığı, 18.11.1996 gün, 73934 sayı ile;
 
"1- Dosya içeriğine göre, sanık Nevzat'ın diğer sanığı azmettirdiği hususunda mahkumiyetine yeterli ve kesin delil yoktur. Sanık Haydar'ın, polisteki beyanı kendisi bağlamaktadır. Denetim sırasında gördüğü fena muamele nedeniyle bu suçu işlemiştir. Sanık Nevzat'ın beraetine karar verilmelidir.
 
2- Sanık Haydar, denetleme sırasında hakarete maruz kalınca, şikayetçinin kapısına hiç söz etmeden silahla birkaç el ateş etmiştir. Eylemi, TCK.nun 191/son maddesine uygundur. Yasanın 264/7. maddesi terörist faaliyetler nedeniyle kabul edilmiştir. Terörist eylemlerin bir bölümü, toplum huzurunun sağlanması için etkin bir ceza yaptırımına bağlanmıştır. Sadece müdahili tehdit etmekten ibaret fiil TCK.nun 264/7. maddesine uygun değildir" gerekçesiyle itiraz ederek, Yerel Mahkeme kararının bu nedenlerle bozulmasını talep etmiştir.
 
Dosya, 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
Sanık Haydar'ın, silahla tehdit ve konut dokunulmazlığını bozmak suçlarından; sanık Nevzat'ın ise, silahla tehdit suçuna katılmaktan cezalandırılmalarına karar verilen olayda, Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık; sanık Nevzat'ın, diğer sanığı azmettirmek suretiyle olaya katılıp katılmadığına ve sanık Haydar'ın işlediği suçun vasfına ilişkindir.
 
1- 16.3.1995 gecesi saat 01.00 sıralarında, bir apartmanın üçüncü katında bulunan müdahile ait dairenin kapısı çalınmış, kapı zilinin sesine uyanan müdahilin eşinin "kim o" demesine cevap verilmemiş ve kapıya en az dört kez ateş edilmiştir.
 
31.1.1996 günü bir yaralama olayında ele geçen tabancanın yapılan balistik muayenesinde, müdahilin kapısına ateş edilmesi olayında da kullanıldığının saptanması üzerine yapılan soruşturmada, sanık Haydar; ........ Odaları Birliği Başkanı olan diğer sanığın koruması olarak görev yaptığını, başkan olan sanık Nevzat'ın isteği üzerine onun muhalifi olan Oda başkanlarının otosunu kurşunladığını, pansiyonlarını yaktığını, adam tutarak dövdürttüğünü, aleyhte yazı yazan bir gazeteciyi silahla yaraladıklarını anlatmış ve bu olayla ilgili olarak da; "Seçimler yaklaşıyordu. Başkan Nevzat .......... Odası Başkanı olan müdahilin iyi bir şekilde cezalandırılması gerektiğini söyledi. "Nasıl ceza verirsen ver, yeterki iyi bir ceza ver, hal ve hareketlerine çeki düzen versin, ağzından çıkan laflara dikkat etsin, rahatsızlık vermesin" dedi. Dövülmesi gerektiği zaman dövün diyordu. Hareketlerinden, ifadesinden kurşunlanmasını vurguluyordu. Gece yarısından sonra müdahilin evine geldim, kapının üst tarafına doğru 3-4 el ateş ettim" demiştir.
 
Sanık, sorgusu sırasında Sulh Ceza Hakimliğinde, emniyetteki ifadem aynen geçerlidir, tekrar ederim demiş, karakolda alınan ifadesi okunduğunda doğru olduğunu belirtmiştir. Duruşmada ise, şikayetçinin denetim sırasında kötü davranması nedeniyle ona kızarak bu suçu kendi başına işlediğini söylemiştir.
 
Sanık Nevzat, yüklenen suçu inkar etmişse de; sanık Haydar ile müdahil arasında bir husumet, bir geçimsizlik bulunmamaktadır. Sanık, emniyette alınan ifadesinde böyle bir geçimsizlikten söz etmemiştir. Sanık, müdahilin evinin kurşunlanması dışında ......... Odaları Birliği Başkanı olan ve kendisini işe alan diğer sanığın, muhaliflerine ve gazetecilere karşı işlenen kurşunlama, silahla yaralama ve dövme olaylarına da katılmıştır. Olaydan yaklaşık on ay sonra, bir başka olay nedeniyle yakalanan sanık, bu suçunu da anlatmış, olay yerini göstermiştir. Hakim huzurunda da eski ifadesini tekrar etmiş, okunan ifadesini doğrulamıştır. Müdahilin evinin kurşunlanması olayında kullanılan tabanca, diğer olaylarda da kullanıldığı için sanık Nevzat'ın emri ile yok edilmesi için sanık Haydar tarafından Raif'e teslim edilmiş ve ele geçen tabanca ile olay yerinde bulunan boş kovan ve çekirdeğin yapılan mukayesesinde, bu tabancadan atıldıkları saptanmıştır. Bu tabancanın, sanığın belirttiği gibi diğer olaylarda da kullanıldığı ekspertiz raporu ile sabit olunmuştur. Böylece sanığın ikrarı, Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nün ekspertiz raporu ile de doğrulanmıştır.
 
Bu itibarla; sanık Haydar'ın, Oda seçimlerinin yaklaşması üzerine yanında çalıştığı diğer sanık Nevzat'ın isteği ve azmettirmesi sonucu, müdahilin kapısını kurşunladığı tüm dosya kapsamıyla sübuta ermiştir.
 
Sanık Nevzat, diğer sanığı suça azmettirmek suretiyle asli manevi fail olarak suça katıldığından, olaya katılmadığına ilişkin itirazın reddine karar verilmelidir.
 
2- Sanık Haydar, olay gecesi saat 01.00 sıralarında, katılanın oturduğu apartmana gelmiş, üçüncü kata çıkarak zili çalmış ve peşinden daire giriş kapısına tabancayla ateş etmiştir. 185 cm. x 86 cm. ebadında meşe kaplama olan giriş kapısının üstten 5 cm. aşağısında ve soldaki menteşeye 45 cm. uzaklıkta aşağıdan yukarıya doğru mermi izi bulunmaktadır. Kapı üzerindeki ikinci mermi, sol pervaza 35 cm. ve kapının yukarısına 30 cm. olan bölgeye isabet etmiştir. 3. mermi izi ise, kapının sol tarafına 38 cm., kapının üst kısmına 35 cm. uzaklıktadır. Mermi izinin en altta olanı, yere 1,50 m. mesafededir. Giriş kapısının önünde sağdaki duvarda beton zeminden 1,25 m. yükseklikte, kapıya 90 cm. mesafede bir başka kurşun izi mevcuttur. Evin iç tarafına geçen mermilerden bir tanesi portmantoya, ikincisi ise duvara saplanmıştır. Sanığın bu eyleminin, TCK.nun 191. maddesinin 2. fıkrasına mı, yoksa son fıkrasına mı uygun bulunduğu Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlığı oluşturmaktadır.
 
Tehdit, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağının mağdura bildirilmesidir. Tehdit, mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı, iç huzurunu bozmalı, onu endişeye düşürmelidir. Tehdit suçunu oluşturan eylem, mağdur üzerinde ciddi korku yaratmalı, sonuç almaya elverişli, yeterli ve uygun bulunmalıdır.
 
Haksız fakat ağır olmayan bir zarara uğratılacağının mağdura bildirilmesi ise, Ceza Yasasının 191. maddesinin son fıkrasında "sair tehdidat" olarak kabul edilmiştir. Bu hüküm, 191. maddenin birinci fıkrasında yazılı tehdit suçu hakkında cezayı azaltıcı bir nedendir. Mağdura söylenen, "öcümü senden alacağım, yanına bırakmayacağım", "sana gösteririm", "bunun hesabını sana soracağım" sözleri ve herhangi bir şey söylemeksizin sokakta eve doğru ateş edilmesi, maddenin son fıkrasında yazılı "sair tehdidat" kapsamına girmektedir.
 
Maddi olayda sanık; katılanın oturduğu apartmana girmiş, üçüncü kata çıkarak, kapıya ateş etmiştir. Kapı zili çalındıktan sonra, "kim o" sesine cevap vermeksizin, insan olduğu belirli şekilde dört el tabancayla ateş edilmesi, mermilerin evin iç tarafına geçmesi, müdahilin ağır ve haksız bir zarara uğratılacağının bildirilmesinin açıkca belirlenmesi olup, müdahili vahim bir şekilde korkutacak, endişeye düşürecek mahiyettedir. Böyle bir fiille, "hafif bir zarara uğratılacağının mağdura bildirildiği" kabul edilemeyeceği cihetle sanığın eylemi TCK.nun 191/2. maddesine uygun olup Yerel Mahkemenin uygulaması isabetlidir. Eylemin, TCK.nun 191/son maddesine uygun olduğuna ilişkin itiraz yerinde değildir.
 
3- Özel Dairece; sanığın eyleminin TCK.nun 191/2. maddesine değil, 264/7. maddesine uygun olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
 
TCK.nun 264. maddesinin 7. fıkrasında; "Her kim korku, kaygı ve panik yaratabilecek biçimde her ne amaç ve nedenle olursa olsun, meskun bir yerde veya çevresinde veya özel veya resmi veya genel yapılara ya da her türlü taşıt araçlarına ya da halkın toplu olarak bulundukları diğer yerlere silahla ateş ederse, eylem başka bir suçu oluştursa bile AYRICA iki yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve beşbin liradan az olmamak üzere ağır para cezasıyla cezalandırılır" hükmü yer almaktadır.
 
16.6.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2245 sayılı Yasa ile TCK.nun 264. maddesine eklenen 7. fıkraya ilişkin Hükümet Gerekçesinde; "Maddeye eklenen 7. fıkra ile, günümüzde en çok başvurulan ve yasal boşluklar nedeniyle faillerinin etkin bir biçimde yaptırıma tabi tutulmadığı eylemler düzenlenmiştir.
 
Yeni getirilen düzenleme ile, fıkrada belirtilen yerlere korku, kaygı, panik yaratacak biçimde silahla ateş edenler, eylemleri daha ağır bir cezayı gerektirse bile yalnız bu eylemlerinden dolayı ayrıca, etkin bir ceza ile cezalandırılacaklardır. Terörist eylemlerin bir bölümünü oluşturan bu tür eylemlerin, toplum huzurunun sağlanması bakımından etkin ceza yaptırımına bağlanması bir zorunluluk haline gelmiştir" denilmektedir.
 
TCK.nun 264/7. maddesinde yazılı suçun oluşması için korku, kaygı ve panik yaratabilecek nitelikte bir fiil bulunmalıdır. Korku, kaygı, panik yaratmak isteyen failde, genel kast öğesi ile bağdaşacak bir istek olmalı ve böyle bir isteği vurgulayan davranışlarda bulunmalıdır. Eylem, kamuya yönelik olup, korku, kaygı, panik yaratma kastı ile hareket edilmeli ve çevredekiler failin eylemi nedeniyle korkuya, kaygıya, paniğe kapılmalıdırlar. Bu suç, kendiliğinden ve kasıt ya da amaç dışı oluşamaz. Suçun oluşması için istek, yönelim ve eylemin özellikleri dikkate alınmalı, eylemin kamuya yönelik olup olmadığı saptanmalıdır.
 
Maddede, "... silahla ateş ederse eylem bir başka suçu oluştursa bile AYRICA ........ cezalandırılır" denmek suretiyle, failin işlediği suçun yanında ayrıca bu suçtan da cezalandırılması gerektiği kabul edilmiştir. Böylece, eylemin birden fazla maddeyi ihlal etmesi halinde, suçlar arasındaki tüketen- tüketilen norm ilişkisi kaldırılmış, her iki suçtan da sanığın cezalandırılması gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, koşulları gerçekleştiği takdirde sanığın silahla tehdit suçunun yanında ayrıca TCK.nun 264/7. maddesi ile de cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğinden, eylemin sadece TCK.nun 264/7. maddesine uygun bulunduğuna ilişkin Özel Daire bozma kararı kaldırılmalıdır.
 
Öte yandan, Antalya C. Başsavcılığı'nın 9.2.1996 günlü iddianamesinde; "... sanık Haydar'ın, müştekinin dairesinin bulunduğu B...... Apartmanına geceleyin saat 01.00'de giderek, daire kapısından içeriye doğru, üst tarafın hizasından aşağıdan yukarıya doğru tabanca ile 3-4 el ateş etmek suretiyle sanığın 6136 sayılı Yasaya muhalefette bulunduğu, geceleyin mesken masuniyetini ihlal, silahlı tehdit suçlarını işlediği" iddiasıyla kamu davası açılmıştır. İddianamede sanığın eylemi anlatılmış olup, CMUY.nın 150 ve 257. maddeleri uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibarettir ve fiili takdirde mahkeme iddia ve müdafaalarına bağlı değildir". Ceza mahkemeleri, iddianame ile dava konusu yapılan maddi olayı yargılamakla görevlidirler. Sanık hakkında düzenlenen iddianamede, gece yarısı eve gelip ateş ettiği belirtilmiş olup bu eylemin hangi suç veya suçları oluşturacağının belirlenmesi mahkemeye aittir. Bu nedenle silahla tehdit suçuyla birlikte korku, kaygı, panik yaratabilecek şekilde silahla ateş etme suçundan da dava açılmış bulunmaktadır.
 
Bu konuda mahkemece bir karar verilmemişse de; sanığın kişiliği, silahla tehdit suçunun işlendiği yer ve zaman .......... Odaları Birliği Başkan seçimi öncesinde diğer sanık Nevzat'a muhalif olan Oda başkanlarına karşı işlenen diğer suçlar da dikkate alınarak, TCK.nun 264/7. maddesine aykırı davranmak suçundan açılan kamu davasından da, zamanaşımı süresi sonuna kadar Yerel Mahkemece her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
 
Genel Kurulda yapılan oylamada, sanık Nevzat'a ilişkin hükme yönelik itirazın reddine oybirliğiyle karar verilmiştir.
 
Tehdit suçunun vasfıyla ilgili oylamada, bir üye; eylemin TCK.nun 191/son maddesine uygun bulunduğu, bir üye de eylemin yaralamaya kalkışma suçunu oluşturacağı gerekçesiyle çoğunluk görüşüne katılmamışlardır.
 
Kurula katılan bir üye, sanığın eyleminin silahla tehdit suçunu oluşturduğu, ayrıca TCK.nun 264/7. maddede düzenlenen suçun oluşmadığı doğrultusunda oy kullanmıştır.
 
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; 1- Sanık Nevzat hakkındaki mahkumiyet hükmünün onanmasına ilişkin Özel Daire kararına yönelik Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının REDDİNE.
 
2- Yargıtay C. Başsavcılığı'nın sanık Haydar'a ilişkin hükme yönelik itirazının, yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle kabulüne, 8. Ceza Dairesi'nin 19.9.1996 gün, 10756/11048 sayılı bozma kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme mahkumiyet hükmünün ONANMASINA.
 
3- Sanık hakkında korku, kaygı ve panik yaratabilecek şekilde silahla ateş etmek suçundan açılan davada, zamanaşımı süresi sonuna kadar Yerel Mahkemece her zaman karar verilmesinin mümkün olduğuna,
 
17.12.1996 günü, Nevzat hakkındaki hükme yönelik itirazın reddine oybirliğiyle, diğer hususlarda oyçokluğuyla karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini