 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No : 1996/6-100
Karar No : 1996/107
Tarih : 21.5.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- DİRENME KARARI ( Yeniden Hüküm Kurulması Zorunluluğu ve Sadece Önceki Kararda Direnilmesine Demekle Yetinilememesi )
- YENİDEN HÜKÜM KURULMASI ZORUNLULUĞU (Direnme Kararında Sadece Önceki Kararda Direnilmesine Demekle Yetinilememesi )
1412/m.260,261,268,308
DAVA : Hırsızlık suçundan sanık A.D.`nin, TCK.nun 491/4, 62, 522, 523, 85/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Antalya 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 29.11.1993 gün 594/1477 sayılı hükmün, sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi 22.12.1994 gün 12749/12940 sayı ile; "Koşulları oluşmadığı halde TCK.nun 85/1. maddesi ile uygulama yapılarak fazla ceza tayini" isabetsizliğinden hükmü bozmuş, Yerel Mahkeme 17.4.1995 gün 198/495 sayı ile, nitelikli özel tekerrüre ilişkin koşullar oluştuğundan bahisle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de, Yargıtay`ca incelenmesi sanık ve C.Savcısı tarafından istenilmekle dosya; Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istemli 26.4.1996 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, C.Savcısının temyiz dilekçesi hakime havale ettirilmediğinden temyiz isteğinin CMUY.nun 317. maddesi uyarınca reddine ve incelemenin sanığın temyiz talebiyle sınırlı olarak uyulmasına karar verildikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Bir karar bozulmakla tamamen ortadan kalkacağı için, Yerel Mahkemece verilecek direnme kararlarında CMUY.nun 260, 261, 268 ve 308. maddeleri gereğince yeniden hüküm kurulmalıdır.
Karar; sorun, gerekçe ve olay bölümlerinden oluşur. "Sorun" bölümünde maddi olay açıklanmalı, "gerekçe" bölümünde delillerle sonuç arasındaki bağ, yani neden bu sonuca varıldığı anlatılmalı ve hukuki nitelendirme yer almalıdır. "Sonuç" yani hüküm kısmında ise CMUY.nun 268. maddesi uyarınca, verilen kararın ne olduğu, uygulanan yasa maddeleri, hükmolunan ceza miktarı, yasa yollarına başvurmanın olanaklı bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmelidir.
Tefhim olunmakla hükmün esasını oluşturan kısa kararda CMUY.nun 261. maddesi gereğince; 268. maddede belirtilen ve yukarıda açıklanan hüküm fıkrasının duruşma tutanağına yazılması zorunludur. Sonradan yazılan gerekçeli kararda bu hususlara yer verilmesi, eksik yazılmış kısa karara geçerlilik kazandıramaz. Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren uygulamaları da bu doğrultudadır.
İncelenen dosyada Yerel Mahkeme, açıklanan bu ilkeler doğrultusunda işlem yapmamış, "önceki kararda direnilmesine" demekle yetinmiştir. Direnme kararında yeni hükmün ne olduğu açıkça belirtilmediğinden, sair yönleri incelenmeyen hükmün, bu usuli nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Sair yönleri incelenmeyen Yerel Mahkeme direnme hükmünün öncelikle yukarıda açıklanan usuli nedenle BOZULMASINA, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 21.5.1996 günü oybirliğiyle karar verildi.