 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1996/4-192
K. 1996/250
T. 26.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
GÖREVLİ MEMURLARA HAKARET
TEK BİR FİİLLE MAĞDUR SAYISINCA SUÇ İŞLENMESİ
KARAR ÖZETİ : Sövme, kişilerin onurunu ihlal ettiği için aynı anda tek bir fiille birden fazla kişiye karşı işlendiğinde "birden fazla sonuç, bu sonuca bağlı eylem, ihlal, hüküm, ceza ve her ihlal için mağdur sayısınca suç oluşturur.
Aracını yanlış yere park ettiği için hakkında ceza tutanağı düzenleyen polis memurlarına kızıp -görevli olduklarını bilerek onları küçük düşürmek amacıyla- ceza makbuzunu yırtarak, iki mağdurun da yüzüne atan sanığın eylemi, TCK.nun 266/1. maddesinin iki kez uygulanmasını gerektirir.
Olayda, TCK'nun 80. maddesinin uygulanma olanağı yoktur.
(765 s. TCK. m. 80, 266/1)
Görevli memura sövme suçundan sanık İsmail'in, TCK.nun 266/1; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince iki kez ve sonuç olarak 1.200.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, (Isparta Asliye Ceza Mahkemesi)'nce verilen 12.9.1995 gün, 281-487 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2.7.1996 gün ve 5101-6186 sayı ile; "TCK.nun 80. maddesinin uygulanması olanağı tartışılmadığından hükmün bozulması" gerektiği karşı oyu ile ve oyçokluğuyla onanmıştır.
Yargıtay C. Başsavcılığı, 6.8.1996 gün, 99124 sayı ile;
"Sanık, trafik ceza tutanağını yırtıp, polis memurlarının yüzüne atmıştır. Mağdurlara karşı aynı yer ve zamanda, aynı nedenle aynı şekilde işlenen suçlar, bir suç işleme kararı ile gerçekleştirilmiştir.
Mağdurların değişik olması, belki sadece kişilere karşı işlenen suçlar için içtima hükümlerinin uygulanmasını gerektirebilir. Sanığa yüklenen suçun hukuki konusu Devlet idaresidir. Yasa, suç işleme kararındaki birlikten söz etmiştir. TCK.nun 80. maddesi kararda tartışılmalıdır" gerekçesiyle itiraz ederek, onama kararının kaldırılıp Yerel Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
Dosya, 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Otomobilini yanlış yere parkeden sanık, hakkında ceza tutanağı düzenleyen görevli polis memurlarına fazla para cezası verdiklerinden bahisle kızarak ceza makbuzunu yırtmış ve her iki mağdurun yüzüne atmıştır. Sanığın, TCK.nun 266/1. maddesi uyarınca iki kez cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu karar Özel Dairece onanmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, aynı anda ve aynı söz veya davranışlarla birden fazla memura sövülmesi halinde gerçek teselsül hükümlerinin mi, yoksa gerçek içtima kurallarının mı uygulanması gerekeceğidir.
Sövme ve hakaret suçları, insan şeref ve haysiyetinin korunması amacıyla kabul edilmiştir. Sövme, kişilerin onurunu ihlal ettiği için aynı anda birden fazla kişiye karşı işlendiğinde, kanuni tipe uygun birden fazla sonuç ve sonca bağlı olarak da birden fazla eylem mevcuttur.
Eylemin birden fazla olması halinde de, kural olarak birden fazla ihlal, birden fazla hüküm ve birden fazla ceza ile her ihlalin ayrı suç olması nedeniyle de birden çok suç söz konusudur.
Maddi olayda sanık, trafik suçu işlemesi nedeniyle hakkında ceza tutanağı düzenleyen ve resmi araçda bulunan her iki görevli polis memurunun yüzüne karşı yırttığı ceza makbuzunu atmış ve aynı anda her ikisini birden tahkir edici davranışta bulunmuştur. Mağdurlar sadece iki kişi olup, sanık her ikisinin de görevli olduğunu bilmekte ve her ikisini de küçük düşürme amacıyla hareket etmektedir. Mağdurlar, bir grup şeklinde hedef alınmamıştır. Sanık, tek bir fiile bağlı olarak mağdur sayısınca suç işlemiştir. Olayda teselsül hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. TCK.nun 80. maddesinin uygulanabilmesi için aynı suç işleme kararı altında yasanın aynı hükmünün kısa zaman aralıklarıyla birkaç defa ihlali gerekir. Müteselsil suçun kabulü için fiiller, aynı suç işleme kararı altında işlenmelidir. 80. maddenin önceki metninde yer alan "kasdı cürmi" ibaresi hükmün, kastın esas alınmadığı kabahatlere de uygulanabilmesi için 4055 sayılı Yasa ile "bir suç işleme kararı" olarak değiştirilmiştir. Yasanın aynı hükmünü ihlal eden birden çok fiilin bulunması halinde müteselsil suçun kabulü için, fiiller, "aynı suç işleme kararı" altında işlenmelidir. Halbuki olayda, aynı suç işleme kararı altında yasanın aynı hükmünün, kısa zaman aralıklarıyla birkaç defa ihlali söz konusu değildir. Fiilin teselsülünden söz edilemeyeceği cihetle tek bir fiile bağlı mağdur sayısınca suç oluşmuştur. Bu nedenle sanık hakkında teselsül hükümleri uygulanamayacağı gibi yerel mahkemece sanığın eylemi iki suç olarak kabul edilip gerçek içtima kuralları uygulandığı ve böylece müteselsil suçun oluşmadığı kabul edildiğinden, ayrıca kanuna muhalefet halinin ne olduğu ve hangi cihetten bozma yapıldığı gösterilmeden, müteselsil suçun kararda tartışılmasının istenmesi ve hükmün bu nedenle bozulması CMUY.nın 321. maddesine aykırı olup itirazın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının (REDDİNE), 26.11.1996 günü oybirliğiyle karar verildi.