Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1996/3-36
K. 1996/42
T. 12.3.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
ORMAN SUÇU
BÜYÜK YERLEŞİM MERKEZİNDE SUÇ İŞLENMESİ
 
KARAR ÖZETİ  İzmir Konak Belediyesi sınırları içinde, Gültepe'de oturan ve burada başkaları tarafından kesilen orman emvalini evine götürmek suretiyle suç işleyen sanık hakkında, Orman Yasasının 91/Son maddesinin uygulanması gerekir.
(6831 s. OK. m. 91/son)
(765 s. TCK. m. 119)
 
Orman Yasasına aykırı davranmak suçundan sanık Rıza'nın, 6831 sayılı Yasanın 91/5, TCK.nun 119; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 840.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, (İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesi)'nce verilen 26.12.1994 gün, 1887/2442 sayılı hükmün katılan tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 28.6.1995 gün, 6905/8518 sayı ile;
 
"Kağızman B     köyü nüfusuna kayıtlı olup, İzmir'de oturan sanık hakkında, Orman Yasasının 91/son maddesinin uygulanması gerekeceği cihetle TCK.nun 119. maddesi ile işlem yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozmuş,
 
Yerel Mahkeme, 11.9.1995 gün, 1415/1690 sayı ile;
 
"Suçun işlendiği ve sanığın oturduğu yer yüzbin nüfuslu Gültepe Mahallesi'dir. İzmir konak Belediyesi sınırları içindedir. Orman Yasasının 91/son maddesinin uygulanması için, sanığın oturduğu yer orman içi köyü olmalıdır" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
 
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi katılan vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "bozma" istemli 12.2.1996 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
Başkaları tarafından kesilen orman emvalini toplayarak evine götüren sanığın, Orman Yasasının 91/5, TCK.nun 119 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilen olayda; Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluş ve sübutta bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çözümlenecek sorun, sanık hakkında Orman Yasasının 91/son maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir.
 
2896 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Orman Yasasının 91. maddesinin son fıkrasında; "14. maddedeki suçları, suçun işlendiği orman içi köy nüfusuna kayıtlı ve fiilen bu köyde oturanlar dışındakilerin işlemesi halinde, yukardaki cezalar iki misli artırılır" hükmü yer almaktadır.
 
Orman Yasası ile orman içi köyünde oturan ve burada nüfusa kayıtlı olanlar lehine özel hükümler getirilmiştir. Örneğin, Yasanın 31 ve 32. maddelerinde mülki sınırları içinde Devlet Ormanı bulunan köylerde, bu köy nüfusuna kayıtlı ve köyde oturan ihtiyaç sahiplerine emval verilebileceği kabul edilmiştir. Ormanda kesim ve istihsal işlemleri de öncelikle orman köylüleri tarafından yerine getirilmekte ve maliyet bedeli üzerinden kendilerine yakacak odun verilmektedir. Uyuşmazlığa konu olan Orman Yasasının 91/son maddesi de orman içi köylüleri lehine düzenlenmiş hükümlerdendir. Bu hükme göre; suçun, orman içi köy sınırları içindeki ormandan işlenmesi, failin bu köy nüfusuna kayıtlı olması ve fiilen bu köyde oturması hallerinde ceza artırılmayacak, bu koşullardan birinin gerçekleşmemesi halinde ise ceza, iki misli artırılacaktır. Suçun, orman kenarı veya orman dışı köylerde işlenmesi halinde, failin o köyde oturup oturmadığına bakılmaksızın, suçun orman içi köyü sınırları içinde işlenmesi halinde ise failin, o köy nüfusuna kayıtlı olmaması ve fiilen o köyde oturmaması halinde sözü geçen fıkra ile uygulama yapılmalı ve ceza artırılmalıdır. Yasa koyucu, suç yerini değil orman için köylerde oturanları nazara almış, orman içi köylülerinin kendi köylerinin sınırları içinde suç işlemeleri halinde bulundukları yer ve koşullar nedeniyle diğer köylülere ve kentlerde oturanlara göre daha az ceza ile cezalandırılmalarını kabul etmiştir.
 
Maddi olayda; Kağızman B   Köyü nüfusuna kayıtlı olup, İzmir Konak Belediyesi sınırları içinde, Gültepe'de oturan sanık, suçu burada işlemiştir. Bu nedenle hakkında Orman Yasasının 91/son maddesinin uygulanması gerekmektedir. Orman Yasasının 91/5-son maddesiyle ceza tayini halinde ise, hükmolunacak cezanın miktarı itibariyle TCK.nun 119. maddesi ile işlem yapılması olanaksızdır. Direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
 
SONUÇ Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme direnme hükmünün (BOZULMASINA), 12.3.1996 günü, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.
 
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini