 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1996/2-294
K. 1997/15
T. 25.2.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YETKİLİ MERCİLERCE VERİLEN EMİRLERE AYKIRI DAVRANIŞ
TÜRK CEZA KANUNUNUN 2. MADDESİNİN UYGULANMA YERİ
KARAR ÖZETİ : TCK.nun 2. maddesi; suç işlendikten sonra yürürlüğe giren ve "sanığın aleyhine olan"' hükümlerin uygulanmamasını amirdir.
Bu nedenle, anız yakma eyleminden TCK.nun 526/ II. maddeye göre verilen karardan sonra yürürlüğe giren, öngördüğü cezanın nev'i ve yaptırım yönünden aleyhe hüküm getiren 4114 sayılı Yasanın sanık hakkında uygulanmaması doğrudur.
(765 s. TCK. m. 2, 526/1)
Emirlere uymama suçundan sanık Hüseyin'in Türk Ceza Yasasının 526/1, 59; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 279.166 lira hafif para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, (Datça SulhCeza Mahkemesi)'nce verilen 17.11.1994 gün, 53-46 sayılı hükmün üst C. Savcısı tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 25.10.1995 gün, 9888-11109 sayı ile;
"1- Sanığın anızlarını yaktığı yerin durumu itibariyle eylemin 6831 sayılı Kanunun, 4114 sayılı Kanunla değişik 76/d ve 110. maddeleri kapsamında bulunup bulunmadığının araştırılıp belirlenmesi ve bu yolda uygulama yapılması lüzumu,
2- Kabule göre de, suç tarihi itibariyle uygulanan kanun maddesindeki temel hafif para cezasının asgari haddinin 66.000 lira olduğu nazara alınmadan 65.000 lira olarak eksik tayini" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme, 27.12.1995 gün, 127-141 sayı ile; iki nolu bozma kararına uymuş, bir nolu bozmaya ise; "Ceza Yasaları geçmişe yürümez. İstisnası lehe yasadır. Olay tarihinden sonra yürürlüğe giren 4114 sayılı Yasa sanık aleyhine olup bu yasa hükümleri uygulanamaz" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi yerel C. Savcısı tarafından süresinde istenildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "düzelterek onama" isteyen 4.11.1996 günlü tebliğnamesiyle 2. Ceza Dairesi'ne ve Özel Dairece de 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Dosya içeriğine göre;
Sanığın; yetkili makamlarca yasaklanmasına rağmen anız yakmak suretiyle emirlere uymadığından bahisle, 17.11.1994 gün, 53-46 sayılı kararla TCK.nun 526/1, 59; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir. Karardan sonra 8.7.1995 günlü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 4114 sayılı Yasa ile Orman Yasasının 76. maddesi değiştirilmiş, ormanlara dört kilometre mesafede ve Orman Yasasının 31, 32. maddeleri kapsamına giren köylerin sınırları içinde anız veya benzeri bitki örtüsünün yakılması yasaklanmıştır. Böylece maddede belirtilen yerlerde anız yakılması, Orman Yasası kapsamına alınmış ve orman suçu haline getirilmiştir. Yaptırımı ise, Orman Yasasının değişik 110. maddesinde gösterilmiştir.
Yeni yasal düzenleme ile ormanlara dört kilometre mesafede ve Orman Yasasının 31, 32. maddeleri kapsamındaki köylerde anız ve benzeri bitki örtüsünün yakılması, kabahat olan ve emirlere uymama suçunu düzenleyen TCK.nun 526. maddesi kapsamı dışına çıkarılarak cürüm haline getirilmiştir. Gerek cezanın nev'i, gerekse yaptırım yönünden, Yerel Mahkeme kararından sonra sanık aleyhine düzenleme yapılmıştır. Ceza Yasasının 2. maddesi gereğince, suç işlendikten sonra yürürlüğe giren ve sanık aleyhine olan hükümler uygulanmayacak, failin lehinde olan hükümler tatbik olunacaktır. Bu nedenle, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve aleyhde olan 4114 sayılı Yasa ile değişik Orman Yasasının 76 ve 110. maddeleri sanık hakkında uygulanamayacağından, direnme kararı doğru olup sair yönlerin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme kararı yerinde görüldüğünden sair yönlerin incelenmesi için dosyanın 2. Ceza Dairesi'ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine, 25.2.1997 günü tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak oybirliğiyle karar verildi.