 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1996/10-67
K. 1996/78
T. 16.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÇEK KANUNUNA AYKIRI DAVRANIŞ
SANIĞIN SAVUNMASI ALINMADAN MAHKÜMİYET
KARARI VERİLMESİ
YAZILI EMİRLE BOZMA
CEZANIN ÇEKTİRİLMEMESİ KARARI
KARAR ÖZETİ "Yazılı emirle bozma" sanık yararına ise, yerel mahkeme yeniden yargılama yapamaz ve "cezanın çektirilmesine" karar veremez.
Sanığın sorgusu yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle vaki yazılı emir istemini yerinde görüp, kararın bozulmasına karar veren Özel Dairece, işi esas mahkemeye bırakmadan bozma gereği cezaların çektirilmesine de karar vermelidir.
(3167 s. Çek K. m. 16/1)
(1412 s. CMUK. m. 135, 236/2, 343)
3167 sayılı Çek Yasasına aykırı davranmak suçundan sanık Mehmet'in, aynı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis ve 1 yıl süre ile çek hesabı açmak ve çek keşide etmekten yasaklanmasına ilişkin, (İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi)'nce 12.5.1994 gün ve 195-438 sayı ile verilen kararın, Adalet Bakanının Yazılı Emirle bozma istemi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesi'nce, 19.3.1996 gün ve 2064-2720 sayı ile;
(CYUY.nın 236/2 ve 135. maddesi uyarınca iddianame okunmaksızın sanığın sorgusu yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesinin, Yargılama Yasasına aykırı bulunduğu kabul edilerek, CYUY.nın 343. maddesi uyarınca kararın yasa yararına bozulmasına dosyanın mahalline iadesine) karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise, 15.2.1996 gün ve 3876 sayı ile;
(CYUY.nın 343. maddesi uyarınca, yazılı emirle davanın esasına ilişkin olarak verilen hükümlerde yeniden duruşma açılarak ele alınması olanaklı olmadığından, Özel Dairece verilen kararın infaz edilebilir şekilde olması gerekir.
Bozma sebebi, cezanın tamamıyla kaldırılmasını gerektiriyorsa, evvelce hükmolunan cezanın çektirilmemesi kararda belirtilmelidir.
Özel Daire, sanık sorguya çekilmeden karar verilmesini yasaya aykırı bularak bozmuş, cezanın çektirilmemesi hususunda bir karar vermemiştir.
Karar, sanık yararına bozulduğuna ve yeniden yargılama yapılmayacağına göre, cezanın çektirilmemesine de karar verilmeliydi) açıklaması ile itiraz etmiştir.
Dosya, Yargıtay 1. Başkanlığı'na gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Kaynak Alman Yargılama Yasasında yer almayan, Fransız Usul sisteminden Türk Yargılama Yasasına girmiş olan CYUY.nın 343. maddesinde yer alan Yazılı Emir, olağanüstü bir yasa yoludur.
Yazılı Emir konusu yapılabilecek olan kararlar, Yargıtay'dan geçmeksizin kesinleşen ceza hakimliği ve mahkemesine ait kararlardır. Ancak, verilmiş olan hükmün veya kararın yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bu yola gidilebilir. Hakimin takdirine ait ilişkin konularda bu yola gidilemez.
Yazılı emre konu olabilecek yasaya aykırılık halleri, uygulamadaki esaslı yanlışlıklar ve esasa etkili usul hatalarıdır. Yasaya aykırılık doğal olarak, geniş bir kavram olarak hukukun zedelenmesi biçiminde anlaşılmalı, Yargılama Yasasının 308. maddesinde açıklanan mutlak bozma sebepleri yanında, maddi Ceza Yasalarına aykırılık hallerini de kapsamalıdır. Bu olağanüstü yasa yoluna başvurulduğunda, yazılı emir isteminin yerinde görülmesi durumunda işin esas mahkemesine bırakılması ve Yargıtay'ın kararı bozmakla yetinmeyerek hükümlünün daha az cezaya mahkum edilmesi gerekiyorsa bunu belirlemesi veya hükümlüye verilen cezanın çektirilmemesine de karar vermesi gerekir.
Bu genel açıklamalardan sonra, inceleme konusu uyuşmazlığa bakıldığında, sanığın hazırlık soruşturması sırasında ifadesi alınmadan ve son soruşturmada da sorgusu yapılmadan, 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ve çek hesabı açmak ve çek keşide etmekten yasaklamaya mahkum edildiği, bu kararın Yargıtay'dan geçmeksizin kesinleştiği, bunun üzerine CYUY.nın 236/2 ve 135. maddeleri uyarınca sanığın sorgusu yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle Adalet Bakanının yazılı emir yoluna gittiği, Özel Dairece yazılı emir isteminin yerinde görülmesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verildiği, ancak, hükümlüye verilen cezanın çektirilmemesine da karar verilmesi gerektiği halde, bu hususta karar verilmeyerek, dosyanın mahalline iadesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere, Özel Dairenin yazılı emir istemini yerinde görerek kararın bozulmasına karar verildikten sonra, işi esas mahkemeye, bırakmadan bozma gereği, cezaların çektirilmemesine de karar vermesi gerekmektedir.
Bu itibarla, itirazın kabulüne CYUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Özel Daire yazılı emirle bozma kararına "hükümlü hakkında tayin edilen cezalarının tümünün çektirilmemesine" ibaresinin eklenmesine karar verilmelidir.
SONUÇ Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire yazılı emirle bozma kararına, "hükümlü hakkında tayin edilen cezaların tümünün çektirilmemesine" ibaresinin eklenmesine, 16.4.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.