 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1996/10-60
K. 1996/71
T. 2.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
UYUŞTURUCU MADDE KULLANMAK
YEREL MAHKEMENİN CEZA TAYİNİNE
YER OLMADIĞINA DAİR KARARDA
DİRENMESİ
SANIK VEKİLİNİN SANIK ALEYHİNE BOZMA İSTEME
HAKKI
KARAR ÖZETİ Özel Dairece, "sanığın uyuşturucu madde kullanma suçu sabit olduğundan" bahisle verilen bozma kararına karşı, ceza tayinine yer olmadığına" karar vererek eski kararda direnen yerel mahkemenin bu kararını, sanık vekili temyiz edemez.
(765 s. TCK. m. 404/2)
(1412 s. CMUK. m. 326)
Sanık Erol'un, uyuşturucu madde satmak suçundan mahkumiyetine, kullanmak suçundan ise ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin, (İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi)'nce verilen 27.1.1995 gün, 328/12 sayılı hükmün sanık vekili ve C. Savcısı tarafından temyizi üzerine; dosyayı inceleyen 10. Ceza Dairesi, 8.6.1995 gün, 4214/5328 sayı ile; uyuşturucu madde satmak suçundan kurulan hükmün onanmasına, sanığın uyuşturucu madde kullandığı sabit olduğundan hükmün bu bölümünün bozulmasına karar verilmiştir, yerel Mahkemece verilen 19.9.1995 gün, 274/227 sayılı direnme hükmünün temyizine ilişkin sanık vekilinin talebi, 12:11.1995 günlü ek Kararla reddolunmuştur.
Yerel Mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin ek kararın Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "onama" istemi 15.3.1996 günlü tebhiğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Dosya içeriğine göre;
Sanık hakkında, uyuşturucu madde satmak ve kullanmak suçlarından kamu davası açılmış, yapılan yargılama sonunda uyuşturucu madde satmak suçundan TCK.nun 403/5, 59, 81/2. maddeleri gereğince cezalandırılmasına, kullanma suçu sanığın ikrarı ile ortaya çıktığından TCK.nun 405/1. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu hükmün C. Savcısı ve sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesi, uyuşturucu madde satmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına, kullanma suçu sabit olduğundan sanığın cezalandırılması için uyuşturucu madde kullanmak suçuyla ilgili hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Uyuşturucu madde satmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmü, Özel Dairece onanarak kesinleşmiştir. Bu suçtan yeniden yargılama yapılması, hüküm kurulması olanaksızdır. Yerel Mahkemece, uyuşturucu madde kullanmak suçuyla sınırlı olarak yargılama yapılıp önceki hükümde direnilmiş ve sanığa ceza tayinine yer olmadığına hükmedilmiştir. Sanık vekili bu hükme yönelik 25.9.1995 günlü temyiz süre tutum dilekçesinde; mahkumiyet hükmünü temyiz ettiğini, gerekçeli dilekçesinde de uyuşturucu madde satışıyla ilgili hükmün Ceza Genel Kurulu'nca incelenerek bozulmasını, kullanma suçuyla ilgili hükmün onanmasını talep etmiştir.
Yerel Mahkeme, satışla ilgili hükmün onanarak kesinleştiği uyuşturucu madde kullanma suçuyla ilgili hükmün ise sanık vekili tarafından aleyhe bozulmasını n istenemeyeceğinden bahisle, temyiz istemini reddetmiştir. Bu karar, sanık vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere, uyuşturucu madde satmak suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık vekihinin temyizi üzerine Özel Dairece onanarak kesinleşmiştir. Uyuşturucu madde kullanmak suçundan kurulan hükmün bozulması üzerine yapılan yargılama sonunda bu suçla ilgili olarak yeniden hüküm kurulması, daha önce onanarak kesinleşen hükmün yeniden temyiz edilmesini ve Yargıtay'ca incelenmesini olanaklı kılamaz. Her iki suç ve kararlar; birbirinden ayrı, müstakil suçlardır. Bağlantı nedeniyle davaların birlikte görülmesi, hükümlerden birinin onanarak kesinleşmesine engel değildir. Bu itibarla, kesinleşmiş bulunan hükme yönelik temyiz itirazlarının reddinde bir isabetsizlik bulunmaktadır.
Öte yandan, sanık vekili, TCK.nun 405/1. maddesi gereğince sanık hakkındaki "ceza verilmesine gerek bulunmadığına" ilişkin hükmün onanmasını talep etmiştir. Bu hükme yönelik sanık aleyhine temyiz davası bulunmamaktadır. Sanık vekili tarafından, hükmün sanık aleyhine bozulmasının istenemeyeceği ve gerekçe yönünden de bir temyiz talebinde bulunulmadığı nazara alındığında, sonucu itibariyle doğru olan temyiz isteminin reddi kararı onanmalıdır.
SONUÇ Açıklanan nedenlerle, sanık vekilinin temyiz isteminin reddiyle, Yerel Mahkemenin 12.11.1995 gün, 1995/274 esas, 1995/114 D. İş sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının (ONANMASINA), 2.4.1996 günü oybirliğiyle karar verildi.