 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1995/9-41
Karar no : 1995/64
Tarih : 13.3.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2863/m.65
2863 Sayılı Yasaya aykırı davranmak suçundan sanık Mesut S...'in beraatine ilişkin Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesince 31.12.1991 gün ve 99/191 sayı ile verilen kararın, katılan vekili tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 9'ncu Ceza Dairesince 21.10.1992 gün ve 8826/9684 sayı ile;
"Toplanan kanıtlara, sanık anlatımlarına, dosya kapsamına göre yüklenen suçun yasal unsurları itibarı ile oluşmadığı gözetilmeden, projenin sonradan Bölge Koruma Kurulunca onaylandığından bahisle beraat kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 1.12.1993 gün ve 174-168 sayı ile; sanıkta suç işleme kastının bulunmadığı açıklamasıyla, önceki kararda direnmiştir.
Bu karar da katılan vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "onama" istekli 3.2.1995 gün ve 9-14200 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR :
İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın üzerine yüklenen 2863 sayılı Yasaya aykırı davranmak suçunun yasal unsurlarıyla oluşup, oluşmadığı hususundadır.
Sanığın SİT alanı içersinde kalan evine su girmesi nedeniyle yapmaya başladığı inşaat, Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından durdurulmuş, ilke kararlarına uygun projenin hazırlatılarak, kurulun onayına sunulmasına, kurulun onayından sonra uygulamaya devam edilebileceğine karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan keşifte, bilirkişi olarak görüşüne başvurulan Aykut Ç...; taşınmazın SİT alanı içinde kaldığını ve tapulu olduğunu saptamıştır. Sanık tarafından hazırlatılan inşaat projesinin, sanığın başvurusu üzerine Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 26.10.1991 gün ve 1154 sayı ile uygun olduğuna ve uygulamanın bu proje doğrultusunda yapılmasına karar verilmiştir. Projenin onaylanması, sanık tarafından eski eserlere inşai ve fiziki müdahale edilmediğini, yapılan inşaat ile kentsel SİT alanına zarar verilmediğini SİT alanının bozulmadığını göstermektedir.
SİT alanında bulunan tapulu evine su sızması nedeniyle zaruret karşısında, inşaat yapmak zorunda kalan sanıkta suç işleme kastının bulunduğu söylenemez. İnşaata başlamış ve yapılan inşaata göre sonradan düzenlenen projesi yetkili Koruma Kurulu tarafından onaylanarak, yapılan inşaatta yasa ve kurulun ilke kararlarına aykırı bir hal olmadığı saptanmıştır. Bu saptama karşısında, projenin inşaata başlamadan onaylanması durumunda suçun oluşmayacağını, inşaata başladıktan sonra projenin onaylanması halinde ise suçun oluştuğunu kabul etmek, adalet, hakkaniyet ve nesafet kurallarına uygun düşmez. Kaldı ki suçun manevi unsurunun oluştuğu da söylenemez.
Öte yandan, 2863 Sayılı Yasanın 65/b maddesinde, "kurulca belirlenen alanlarda öngörülen koşullara aykırı izinsiz inşaat yapan veya yaptıranların" cezalandırılacakları hükme bağlanmıştır. Bu itibarla suçun oluşabilmesi için, izinsiz yapılan inşaatın, kurulun önceden saptadığı koşullara aykırı olması da gerekir. Halbuki, sanığın inşaat projesi kurulca onaylanmakla, yaptığı inşaatın, koruma kurulunun öngördüğü koşullara uygun olduğu benimsenmiştir. Bu nedenle de suçun yasal unsurları oluşmamıştır. O halde direnme kararının onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle, direnme kararının istem gibi ONANMASINA, 13.3.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.