 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1995/94
Karar no : 1995/117
Tarih : 17.04.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Silahlı çetenin sair efradı olmak suçundan sanık Aynur Soykök'ün, T.C.K.nun 168/2 ve 3713 Sayılı Yasanın 5. maddeleri uyarınca 15 sene ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Ankara 1.No.lu Devlet Güvenlik Mahkemesince verilen 22.7.1994 gün ve 161-113 sayılı hükmün sanık vekli tarafından temyiziüzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi 16.2.1995 gün ve 1994/13490 - 1995/1188 sayı ile kararı onamıştır.
Bu karara karşı 23.5.1995 gün ve 89104 sayı ile itiraz yoluna başvuran C.Başsavcılığı;
"Yerel Mahkeme sanık Aynur ile aynı davanın sanıklarından Cihan Arkan'ın kollukça alınan anlatımlarını subut delili kabul ederek hüküm kurmuştur.
Sanıklar kollukça alınan anlatımlarını sonraki aşamalarda reddettiklerine ve sanık Aynur'un yüklenen eylemleri gerçekleştirdiğine ilişkin başka bir delil de bulunmadığına göre mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır" görüşüyle Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Sanığın silahlı çetenin sair efradı olmak suçundan mahkumiyetine karar verilen olayda Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyaşmazlık suçun sübuta erip ermediğine ilişkindir.
Sanık Aynur kollukça alınan 17.10.1993 günlü ifadesinde ve yüzleştirme sırasında "Dev-Sol üyesi olduğunu, Bem-Sen'de tanıştığı Ayşenur Şimşek'in talimatı doğrultusunda faaliyet göstererek izinsiz yürüyüş toplu iş bırakma ve telgraf çekme gibi eylemlere katıldığını, Halklar ve Özgürlükler Platforma Başkanlığını üstlenip Özgür-Der'de Cumartesi ve Pazar günleri toplantılar yaptığını, örgüt üyesi sanık Cihan Arkan'a talimat vererek filistin ve Rus Elçiliklerine siyah çelenkler koydurduğunu Ayşenir Şimşek'in talimatlarını diğer örgüt üyelerine iletip gerçekleştirilen her eylemden sonra ona bilgi verdiğini" Aynı davanın sanıklarından Cihan Arkan keza kollukça alınan 24.10.1993 günlü ifadesinde ve yüzleştirme sırasında "Sanık Aynur'un Halklar ve Özgürlükler Platform Başkanı olduğunu ve kendisinin ona bağlı olarak faaliyetlerde bulunduğunu, verdiği talimat doğrultusunda Filistin ve Rus Elçiliklerine çelenkler koydurduğunu, evinde bulunan örgütsel dokümanları yakalanmasaydı ona vereceğini" beyan etmişlerdir.
Her iki sanıkta sonraki aşamalarda da bu beyanlarının baskıya dayalı olduğunu ileri sürerek reddetmişlerse de;
a) Sanık Aynur'un Dev-Sol üyesi olduğu belirlenerek mahkumiyetine karar verilen (karar onanarak kesinleşmiştir.) Sanık Cihan'ın beyanı üzerine yakalandığı ve evinde yapılan aramada Dev-Sol'un yayın organı olan üç adet mücadele dergisi bulunduğu,
b) Her iki sanık ayrı ayrı zaman ve yerlerde yakalanıp ayrı ayrı tarihlerde ifadeleri alındığı halde gerçekleştirdikleri iddia olunan eylemler hakkında benzer açıklamalarda bulunarak birbirlerini doğruladıkları,
c) Sanık Cihan'ın sanık Aynur'u suçlaması için her hangi neden bulunmadığı,
d) Sanık Aynur'un yakalanıp emniyete getirildiğinde hakkındaki suçlamayı dahi bilmeden polislere "faşist köpekler" diye bağırdığı,
Gözetildiğinde sanıkların cezadan kurtulmaya ve kurtarmaya yönelik olduğu anlaşılan ve inandırıcı nitelikte görülmeyen inkara yönelik anlatımlarına itibar etmeye olanak yoktur.
O halde sanık Aynur'un aynı davada yargılanan sanık Cihan'ın kollukça alınan ifadesi, yakalanış biçimi ve evinde örgütsel doküman bulunması gibi delillerle doğrulanan kolluktaki ikrarına itibar edilerek yüklenen suçtan mahkumiyetine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının itirazının açıklanan bu nedenlerle reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyesi Zeki Aslan "Sanığın soruşturmada polise verdiği ve sonra aşamalarda inkar ettiği beyanlar mahkumiyet için yeterli olmadığı zira bu soruşturma beyanının başka kanıtla doğrulanmadığı Cihan Arkan'ın soruşturmadaki mücerret beyanı ve evinde yakalanan dokümanları yakalanmasa sanık Aynur'a verecektim : beyanında diğer aşamalarda doğrulanmamış oluşu atfı cürüm niteliğinde kalması bu dokümanlarla sanığın irtibatının kurulamamış olması karşısında mahkumiyetine yeterli kanıt elde edilemediği için çoğunluğun görüşüne katılmıyorum" diyrek Üye H.Öğütcü Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının haklı nedenlere dayandığını belirterek kabulü yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının REDDİNE 17.4.1995 günü oyçokluğu ile karar verildi.