 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1995/1-270
Karar no : 1995/301
Tarih : 24.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TASARLAYARAK ADAM ÖLDÜRMEYE TAM KALKIŞMA (Olayın Kısa Bir Zaman İçerisinde Olması ve Ağırlıklı Düşüncenin Paranın Tahsili Olması Nedeniyle Taammüdden Bahsedilememesi)
- TAAMMÜD (Olayın Kısa Bir Zaman İçerisinde Olması ve Ağırlıklı Düşüncenin Paranın Tahsili Olması Nedeniyle Taammüdden Bahsedilememesi)
- AĞIRLIK DÜŞÜNCE (Olayın Kısa Bir Zaman İçerisinde Olması ve Ağırlıklı Düşüncenin Paranın Tahsili Olması Nedeniyle Taammüdden Bahsedilememesi)
- KOŞULSUZ OLARAK KARAR VERME (Sanığın Kararını Israrla İcraya Başlamasında Taammüdden Bahsedilmesi)
765/m.456/2,457/1;2,450/4,59,64
DAVA : Tasarlayarak adam öldürmeye tam kalkışma suçundan sanıklar D. Yıldız ve S. S. Edes'in eyleminin yaralama suçunu oluşturduğu kabul edilerek, sanık D. Yıldız'ın T.C.K. nın 456/2, 457/1. 59. maddesi uyarınca 6 sene 5 ay 20 gün hapis, sanık S. S. Edes'in T.C.K. nın 64. maddesi yollamasıyla 456/2, 59. maddesi uyarınca 1 sene 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesince 06/05/1995 gün ve 268-86 sayı ile verilen kararın, sanıklar leh ve aleyhine temyiz edilmesi üzerinde dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 20/09/1995 gün ve 2389-2481 sayı ile;
1- ................
2- .................
3- .................
4- ..............
5 - Olayda tasarlama ( taamüd ) koşullarının olmadığı yolundaki mahkeme gerekçesi yerinde görülerek, sanıklar hakkında tasarlamanın varlığına, sanık S. S. Edes hakkında T.C.K. nın 457/1. maddesinin uygulanması gerektiğine, ilişkin tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
6-................
7 - a ) Sanık D. Yıldız hakkında, İ. E. Civan'ı yaralamaktan 5 sene 6 ay 20 gün hapis cezası yerine, 6 sene 6 ay 20 gün hapis cezası tayin olunarak, fazla ceza verilmesi,
b ) ................ ) isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise 29/09/1995 gün ve 65320 sayı ile;
1 ) Sanık D. Yıldız'ın silahla yaralama suçunu taammüden işlediği konusu:
Olayımızda Sanık D. Yıldız, toplumda yer altı dünyasının adamı ve "BABA" olarak anılan A. Çakıcı'nın tetikçilerindendir. Sanık D. Yıldız, tetikcilik görevi nedeniyle müdahil E. Civan ile arasındaki yakınlık nedeniyle, derhal harekete geçerek profesyonel soğukkanlılığı ile müdahil E. Civan'ı tabanca ile yaralamış, böylece suç işlemek için girdiği tetikçilik işinde görevini duraksamadan yerine getirmiş, suç işlemedeki sebat ve ısrarını göstermiştir.
Doktrinde, tetikçi vasıtası ile işlenen suçlar "vekalet suretiyle işlenen suçlar" olarak tanımlanmakta, bu şekilde işlenmiş suçlarda taammüdün olabileceği kabul edilmektedir.
Yüksek Yargıtay'ın da suçta müvekkil ve vekilde taammüdü kabul eden kararları vardır. Yüksek Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 9/3/1974 tarihli 3145/1088 numaralı emsal kararında, maddi faile bir tabanca ile iki şarjor vererek maktülü vurmasını söylenen asli manevi failin eyleminde, asli maddi faille birlikte taammüd unsurunun olduğu belirtilmiştir. ( VURAL SAVAŞ - Sadık Mollamahmutoğlu, T.C.K. Yorumu Cilt 3, sahifesi 411 - 412 )
Yukarıda anlatılan nedenlerle sanık Davut Yıldız'ın müdahil Engin Civan'ı yaralamak eyleminde taammüd vardır.
2 ) Sanık S. Edes'in yaralamaya azmettirmek suçunu taammüden işlediği konusu:
Sanık S. Edes'in yaralamaya azmettirme eyleminde suçun taammüden işlendiğini kabul için gerekli unsurların olduğu görüşündeyiz.
Şöyle ki; Sanık S. Edes'de müsnet suçu işleme kastı üç yılı aşkın bir süre zarfında oluşmuştur. Bu süre soğukkanlılıkla karar verilmesi için makulun de üstünde bir süredir.
Sanık S. Edes, soğukkanlılıkla verdiği bu karar ile A. Çakıcı'da önceden mevcut bulunmayan yaralama fikrini yaratıp onun iradesi üzerine etken olarak suça katılmasını sağlamış, bu kararında sebat ve ısrar göstermek suretiyle de E. Civan'ın yaralanması olayını gerçekleştirmiştir. Böylece yaralamaya azmettirme suçunu taammüden işlemiştir.
3 ) Sanık S. Edes'e yaralamaya azmettirmekten verilen cezanın, olayda silah kullanılmış olması nedeniyle, T.C.K. nın 457/1. maddesiyle de arttırılması gerektiği konusu:
Suça "Asli İştirak"i tanzim eden T.C.K. nun 64/2. maddesine göre başkasını cürüm ve kabahate azmettirenlere de aynı ceza hükmolunur.
Tetikçi D. Yıldız'a müdahil E. Civan'ı tabanca ile yaralamaktan T.C.K. nun 456/2 ve 457/1. maddeleri ile ceza tertip edildiği halde, sanık S. Edes'e T.C.K. nun 64/2 ve 456/2. maddeleri gereğince ceza verilmiştir, ceza, olayda silah kullanılmış olmasından dolayı artırılmamıştır. Böylece T.C.K. nun 64/2. maddesindeki azmettirene aynı cezanın verileceği hükmü uygulanmamıştır.
Sanık S. Edes'in "asli manevi suç ortağı" olduğu hususunda kuşku bulunmadığına göre, asli suç ortaklarının aralarında kararlaştırdıkları eylemin tamamından sorumlu tutulmaları aralarında kararlaştırdıkları eylemin tamamından sorumlu tutulmaları gerekir. Kaldı ki, yer altı dünyasının adamları yaralama eylemlerini şöyle veya böyle gerçekleştirmekte, silah da kullanabilmektedirler. Sanık S.Edes müdahil E. Civan'ın yaralanması için yer altı dünyasına başvurduğuna göre, yaralama olayında icabında silah da kullanılabileceğini bilmek durumundadır. Dolayısıyla eylemin sonuçlarında sorumlu tutulmalı, yaralamaya azmettirmek suçundan sanık S. Edes' e verilen ceza, yaralama olayında silah kullanılmış olunması nedeniyle T.C.K. nun 457/1. maddesi gereğince arttırılmalıdır. Böylece ceza adaletine de uygunluk sağlanmış olur.
1 ) Sanık D. Yıldız'a müdahil E. Civan'ı yaralamaktan verilen cezanın taammüd nedeniyle T.C.K. nun 457/2. maddesi ile artırılmış olması.
2 ) Sanık S. Edes'e müdahil E. Civan'ı yaralamaya azmettirmek verilen cezanın taammüd nedeniyle T.C.K. nun 457/2. maddesiyle artırılmamış olması,
3 ) Sanık S. Edes'e müdahil E. Civan'ı yaralamaya azmettirmek suçundan verilen cezanın olayda silah kullanılmış olması karşısında T.C.K. nun 457/1. maddesi ile artırılmaması açıklaması ile itiraz etmiştir.
Dosya Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık:
1 - Sanıkların yüklenen suçu tasarlayarak işleyip, işlemedikleri,
2 - Suçunun asli maddi fail tarafından silahla işlenmesi karşısında, azmettiren fail hakkında T.C.K. nın 457/1. maddesinin bu nedenle uygulanıp, uygulanmayacağı hususlarındadır.
1 ) Tasarlama ( taammüd ) T.C. Yasasında tanımlanmamıştır. Sadece bazı suçlar bakımından ağırlaştırıcı sebep olarak sayılmıştır ( T.C.K. 450/4, 457/2. maddeler ). Ancak, Yargıtay'ın benimsediği sebatla, koşulsuz olarak karar vermesi, bu karardan ulaştığı ruhi sükunete rağmen vazgeçmeyip, kararını ısrarla icraya başlaması, her olayın somut özelliklerine göre değerlendirilerek tasarlamanın bulunup, bulunmadığı saptanmalıdır.
İncelenen olayda: sanık S. S. Edes'in, Emlakbank Genel Müdürü olarak görevli bulunduğu dönemde, mağdur İ. E. Civan'a rüşvet olarak verdiği üç milyon beşyüz bin doları, faiziyle birlikte beş milyon dolar olarak geri almak çabasına giriştiği, bu amaçla çek-senet tahsilatı işi ile uğraştığını ve bu amaçla örgüt oluşturduğunu bildiği firarı sanık A. Çakıcı'ya başvurduğu, A. Çakıcı'nın bu parayı tahsil edebilmek için mağdur İ. E. Civan'ı iki kez telefonla arayarak tehdit ettiği ve adamları olduğunu söylediği T. Ağansoy ve H. Uçar'la görüşerek parayı ödemesini istediği, mağdur İ. E. Civan'ın araştırma sonucunda kendisini arayanın A. Çakıcı olduğunu anlayınca, avukatı İhsan Coşkun'un önerisi üzerine T. Ağansoy ve H. Uçar'la görüştüğü, bu görüşmelerden bir sonuç alınamaması üzerine, beraat eden sanık D. A. Kılıç'ın devreye girdiği, mağdur İ. E. Civan'ın avukatı İhsan Coşkun ile yazlığında D. A. Kılıç ile görüştüğü, buradaki görüşmede, sanık S. S. Edes ile mağdur İ. E. Civan'ın yüzleştirildikleri, mağdurun parayı ödemeye yanaşmaması üzerine bu görüşmeden bir sonuç alınamadığı, bilahare Avukat İhsan Coşkun'un ısrarı ile D. A. Kılıç'ın evine görüşmek amacıyla ve Avukat İhsan Coşkun'un özel otosu ile gittikleri, görüşmenin sağlanamaması nedeniyle, mağdurun dayısı ile birlikte bu özel oto ile dönerlerken, önlerini kesen araçtan inen sanık D. Yıldız tarafından silahla yaralama suçunun işlendiği anlaşılmaktadır.
Sanık S.S. Edes, mağdura rüşvet olarak verdiği parayı beş milyon dolar olarak geri almak amacıyla 15/09/1994 tarihinde A. Çakıcı'ya başvurmuş, yaralama olayının vukubulduğu 19/09/1994 tarihine kadar, paranın geri alınmasına yönelik girişimler ve görüşmeler yapılmıştır. Bu kısa dönemde mağdurun vurulmak suretiyle yaralanması hususunda verilmiş bir karar yoktur. Ancak, bu girişimler sonucunda paranın geri alınamayacağını anlayan A. Çakıcı'nın bu ana kadar olaydan haberi olmayan D. Yıldız'ı telefonla araması ve T.Ağansoy'la H.Uçar'ın talimatı ile hareket etme emrinin verilmesi üzerine, sanık D. Yıldız yüklenen suçu ani olarak verilen karar sonucu işlemiştir.
Sanık S. S. Edes'de paranın geri alınması ile ilgilenmektedir. Daha önceden, mağdur İ. E.Civan'ın yaralanması hususunda tasarlanmış bir kararı onun da mevcut değildir.
Esasen olay çok kısa bir zaman diliminde ( 15/09/1994 - 19/09/1994 ) gerçekleşmiştir. Bu aşamada ağırlıklı düşünce paranın tahsilidir. Her ne kadar tasarlamada karar ile icra aşamasında geçecek zaman tek ölçü olarak alınmazsa da, sanıkların paranın tahsilini ön plana almaları ve tüm güçlerini bu yönde harcamaları gözönüne alındığında, yaralama suçunu soğukkanlılıkla düşünüp zaman içinde plan kurarak işlediği ve bunun sonucu olarak tasarlama ( taammüd ) koşullarının gerçekleştiği söylenemez.
2 ) Azmettiren sanık S.S. Edes hakkında T.C.K. nın 457/1. maddesinin uygulanmasının gerekip, gerekmediği hususuna gelince;
Yukarıda da açıklandığı üzere, sanık S. S. Edes rüşvet olarak verdiği paranın geri alınması ile ilgilenmektedir. Ancak, bu amaca ulaşabilmek ve mağdur İ. E. Civan'a gözdağı verilmesini sağlamak için mağdura karşı etkili eylemde bulunulması hususunda azmettirmede bulunmuş ve fakat bu yaralamanın silahla yapılması hususunda herhangi bir azmettirmesi olmamıştır. Sanık D. Yıldız'ın bu yaralama suçunu silahla işleyeceği hususuna da vakıf olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, D. Yıldız tarafından gerçekleştirilen yaralamanın silahla işlenmesinden, sanık S. S. Edes T.C.K. nın 67. maddesi uyarınca sorumlu tutulmalıdır.
Kurul üyelerinden; bir kısmı suçun taammüd koşulları altında işlendiğini, bir kısmı da sanık S. S. Edes hakkında T.C.K. nın 457/1. maddesinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek karşı oy kullanırken, her iki sebebin de yerinde olduğunu belirterek kabul oyu kullanan üyeler ise, itirazın haklı nedenlere dayandığını belirtilmişlerdir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle her iki sebebe ilişkin Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının yasal oyçokluğuyla REDDİNE, 24/10/1995 tarihinde karar verildi.