 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/96
Karar no : 1994/128
Tarih : 02.05.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Hırsızlık suçundan R.K.'ın TCK.nın 492/1, 522 nci maddesi uyarınca 2 sene 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, tutuklulukta geçen günlerin TCK.nın 40. maddesi uyarınca mahsubuna ilişkin Üsküdar 1. Asliye Ceza Mahkemesince 11.3.1992 gün ve 790-113 sayı ile verilen kararın, sanık müdafi tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen;
Yargıtay 6. Ceza Dairesince 18.2.1993 günve 128-1521 sayı ile;
(Sair itirazları yerinde görülmeyerek;
1- Suça konu kalorifer peteklerinin henüz inşaat halinde olan okul binasından çalındığının anlaşılması karşısında, olay yerinde keşif yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanığın nezarette kaldığı günlerin TCK.nın 40. maddesine olanak sağlamak üzere kararda gösterilmemesi) isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 26.5.1993 gün ve 276-331 sayı ile; Suçun işlendiği okul binası inşatının duvarlarıörülmüş ve üzeri örtülmüştür. Bu husus dosyadaki fotoğraflardan anlaşılmaktadır. İnşaatta bazı işlerin yapılmakta olması ve müteahhit tarafından idareye teslim edilmemiş bulunması bina olma özelliğini ortadan kaldırmaz. Peteklerin kapı önünden alındığı kabul edilse bile bu yerin eklenti olması nedeniyle sonuç değişmez. Öte yandan sanığın gözetimde geçirdiği süre, infaz sırasında gözönüne alınabilir. Açıklamasıyla önceki kararda direnmiştir.
Bu kararda, sanık müdafi ve C.Savcısı tarafından süresindetemyiz edildiğinden, dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 27.3.1994 gün ve 69036 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncilenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık;
1- Suçun işlendiği yerin bina niteliğinde olup olmadığının saptanması için keşif yapılmasının gerekip gerekmediği
2- Sanığın gözetimde geçirdiği sürenin TCK.nın 40. maddesi uyarınca mahsubunun, kararda gösterilmesine gerek bulunup, bulunmadığı, hususlarındandır.
Bina, başkalarının girme hakkı bulunmayan, başkalarının girmesineizin verilmediğini gösterece biçimde dış dünyadan ayrılmış, yanları muhkem surette yapı malzemesi ile örtülmüş, üstü kapalı geçici veya sabit yapılardır. Binalar resmi veya özel olabilir.
Eklenti ise, binaya doğrudan doğruya veya dolayasıyla bağlı olan ve binayı tamamlayan yerlerdir.
Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre, hırsızlık yapılan yerin bina ya da eklenti olup, olmadığı mahallinde yapılacak keşifle belirlenmelidir. Ancak, yerin bina niteliğini taşıdığı hususunda bir kuşku bulunmuyorsa keşif yapılmayabilir.
Uyuşmazlık konusu olayda, suça konu kalorifer peteklerinin ilk öğretim okuluinşatının zemin katından veya eklentisinden çalındığı kabul edilmektedir. Ancak, inşaatın suç tarihinde bina niteliğini kazanacak biçimde tamamlanıp, tamamlanmadığı keşfen saptanmamıştır. Dosyada bulunan suça konu inşaata ilişkin fotoğralar olaydan 15 gün sonrasına ait olup, suç tarihindeki durumu göstermemektedir.
Bu itibarla, olay yerinde keşif yapılarak, suça konu kalorifer peteklerinin çalındığı yer kesin olarak belirlenmeli, gerektiğinde tanıkbeyanlarına ve bilirkişi görüşüne başvurularak, suç tarihinde okul inşaatının bina niteliğinde olup olmadığı saptanmalı ve sonucuna göre sanığın hukuki durumu tayin ve takdir edilmelidir.
Öte yandan, sanığın gözetimde kaldığı anlaşılmaktadır. T.C.Yasasının 40. maddesi uyarınca,gözetimde kaldığı sürenin cezasından indirilmesi hususu kararda gösterilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, sanık müdafi ve C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, direnme kararının istem gibi (BOZULMASINA) oybirliğiyle karar verildi.