 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/85
Karar no : 1994/110
Tarih : 18.04.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Etkili eylem suçundan sanıklar Hacı Bayram, Mehmet ve Muharrem Öztürk'ün TCK.nun 456/1, 51/1 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca 675.000'er lira ağır para cezalarıyla cezalandırılmalarına, hakaret suçundan açılan davanın düşürülmesine ilişkin Mucur Asliye Ceza Mahkemesince verilen 17.6.1992 gün ve 1990/84-1992/80 sayılı hükmün müşteki sanık Şükrü Yıldız'ın temyizi üzerine dosyayı inceleyen;
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 15.6.1993 gün ve 4127-4771 sayı ile;
"...Yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak, yakınanın 23.6.1990 tarihli olup C. Savcısınca iddianamenin düzenlenmesinden sonra verildiği belirtilen dilekçeyi ne zaman verdiğinin araştırılması dava açılmadan önce verildiği saptandığı takdirde yakınan ve vekilinin 30.10.1990 ve 25.2.1992 tarihli dilekçeleri karşısında katılma isteği hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile hüküm kurulması" isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 13.10.1993 gün ve 55/84 sayı ile;
Müşteki Şükrü Yıldız C. Savcılığına verdiği 29.6.1990 günlü dilekçesinde sanıklar hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini bildirmiş, C. Savcısı bu dilekçeyi kamu davacı açıldığından bahisle aynı gün mahkemeye göndermiştir.
C. Savacısının meşruhatından dilekçenin kamu davası açıldıktan sonra verildiği kesin olarak anlaşıldığına göre bu hususun araştırılmasına gerek yoktur." biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnilmiştir.
Bu hüküm de müşteki tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığının temyiz isteğinin reddini içeren 29.3.1994 gün ve 4/89738 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme, arasındaki uyuşmazlık müştekinin C. Savcılığına verdiği ve sanıklar hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini bildirdiği 29.6.1990 günlü dilekçenin ne zaman verildiğinin araştırılmasına gerek bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Müştekinin C. Savcılığına verdiği dilekçe 29.6.1990 tarihli olup C. Savcısı bu dilekçeye "kamu davası açılmakla Asliye Ceza Mahkemesine" meşruhatını yazarak aynı gün mahkemeye göndermiştir.
C. Savcısının bu meşruhatından müştekiye ait dilekçenin kamu davası açıldıktan sonra verildiği açık ve kesin olarak anlaşılmaktadır.
Bu itibarla dilekçenin ne zaman verildiğinin araştırılmasına gerek yoktur.
Öte yandan müşteki 29.9.1990, 9.10.1991 ve 25.2.1992 tarihli dilekçelerinde kamu davasına katılma isteminde bulunmuşsa da doktor raporu ve şahadet gibi delillerle müştekinin 29.9.1990 günlü dilekçeyi özgür iradesiyle verdiği saptanmıştır.
Kamu davası açıldıktan sonra şikayetten vazgeçme müdahale yoluyla kamu davasına katılmaya engel olduğuna göre kamu davası açıldıktan sonra özgür iradesiyle şikayetinden vazgeçtiği saptanan müştekinin müdahilliğine kararverilmemesinde bir isabetsizlik yoktur.
O halde Yerel Mahkeme direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle Yerel Mahkeme direnme hükmünün (ONANMASINA), oybirliğiyle karar verildi.