 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/81
Karar no : 1994/106
Tarih : 18.04.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 6136 sayılı Yasa'ya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık Etem'in aynı Yasa'nın 13/1. TCK.nun 59, 36 ve 647 sayılı Yasa'nın 4. maddeleri uyarınca sonuçta 1.633.333 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, suç konusu tabancanın zoralımına ilişkin, Kırıkkale 2. Asliye Ceza Mahkemesin'ce verilen 1.3.1993 gün ve 47/79 sayılı hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyaya inceleyen
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 23.9.1993 gün ve 5289/9277 sayı ile
Sanığın babsının Kaman'daki evinde bulundurma ruhsatlı tabancasını 29.1.1993 tarihinde Kaman Noterliğince yapılan hibe senediyle devir aldığı tabancayı Kırıkkle'deki evine götürerek 31.1.1993 günü kazaen kendi kendini yaraladığı ve bir gün sonra 9.3.1993 günü tabancaya ruhsat verildiğinin anlaşıldığı mahkeme'ce de olayın oluş ve gelişimi bu şekilde kabul edildiği cihetle önce emniyet makamlarına müracaatla silahı devir almaya ehil bulunduğu için noter işlemine olur verildiği belirlenen sanığın sadece yol belgesi almdan tbancayı Kırıkkale'ye götürmekten ibaret eyleminde 6136 sayılı Kanuna aykırı davranış suçunun kasıt ögesinin oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi" isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 26.10.1993 gün ve 440/440 sayı ile;
Sanık hibe senediyle devraldığı tabancayı Kaman'dan Kırıkkale'ye getirdiği için değil, tbancayı oturduğu semte 2 km. mesafedeki kayınpederinin evine götürerek taşıdığı için suçun oluştuğu kabul edilip mahkumiyetine karar verildiğinden bozma kararındaki görüşe iştirak edilmemiştir." biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm de sanık vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istekli 24.3.1994 gün ve 8/87886 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca, okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Yerel Mahkeme önceki kararda direnirken sanığın bozmadan sonra saptnan "Tabancayı kendi evimde patlatmış değilim, olay günü oturduğu semte 2 km. mesafedeki kayınbiraderimin evine götürdüm. Burda temizlerken patlatıp kendimi yaraladım." biçimindeki yeni ve değişik açıklamalara dayanmıştır.
Ceza Genel Kurulu'nun uyum gösteren uygulamalarına göre bir kararın direnme kararı olarak kabul edilebilmesi için önceki kararla direnmeye ilişkin kararın aynı olması gerekir.
Bozmadan sonra yeni, değişik gerekçe ve açıklamalarla kanıtlara dayanılarak verilen karar özde direnme kararı olmayıp yeni bir karardır. Bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde incelemenin Özel Daire'ce yapılması gerekir. Özel Dairenin önceki incelemesinde görüşünü belirttiği bu itibarla yeniden inceleme yapmasının zaman kaybına neden olacağı ve bu durumun usul ekonomisine aykırı olduğu yolundaki bir görüş Yargılama Yasa'sının temel ilkelerine aykırıdır ve kabul edilemez. Öte yandan Özel Daire önceki kararıyla bağlı değildir. Yeniden yapacağı incelemede her zaman önceki kararından dönerek değişik bir karar vermekte serbesttir.
Bu itibarla Özel Daire'ce denetlenmeyen bir hususun doğrudan ve ilk defa Ceza Genel Kurulu'nca incelenmesi olanaksız olduğundan saptanan eylemli uyma nedeniyle dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin son uygulaması bozma eylemli uyma niteliğinde olduğundan işin esasının incelenmesi için dosyanın ÖZEL DAİREYE GÖNDERİLMESİNE, 18.4.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.