 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/80
Karar no : 1994/105
Tarih : 18.04.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 3167 Sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık Handan hakkındaki kamu davasının CMUK.nun 253. maddesi uyarınca düşürülmesine ilişkin Beyoğlu 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 3.3.1992 gün ve 1991/1976-1992/212 sayılı hükmün müdahil vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen;
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 21.4.1993 gün ve 1128/4604 sayı ile;
"8.5.1991 tarihinde muhatap bankaya ibraz edilen davaya konu 918608 numaralı çekle ilgili olarak yasal hamil Simko Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi vekili tarafından süresi içerisinde 16.7.1991 tarihinde şikayet dilekçesi verildiği hakkında kamu davası açılan Mustafa Günan, yapılan yargılama aşamasında keşidecinin Handan olduğunun belirlenmesi nedeniyle 6.12.1991 tarihinde düzenlenen iddianame ile sanık hakkındaki kamu davası açıldığı 27.1.1992 tarihinde müştekiye tebliğ edilmesi üzerine 3.3.1992 tarihinde kamu davasına katılma kararının verildiğinin anlaşılmasına göre süresinde eylemden şikayetnamenin mevcut olduğu kabul edilerek yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde düşme kararı verilmesi" isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise 7.9.1993 gün ve 568/607 sayı ile;
Katılan vekili çeki imzalayan olarak Mustafa Günan'ı tesbit ettiklerini ve ondan şikayetçi olduklarını söylemiştir.
Bu beyan karşısından sanık handan için şikayet var denilemez. Mustafa Günan aleyhine yapılan şikayetin sanık Handan'a teşmili de mümkün olmadığına göre verilen düşme kararında bir isabetsizlik yoktur" biçimindeki açıklamalarla önceki hükmünde direnmiştir.
Bu hüküm de katılan vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istekli 24.3.1994 gün ve 10/97583 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Sanık hakkındaki düşme kararı katılan vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece "... süresinde eylemden şikayetnamenin mevcut olduğu kabul edilerek davaya devamla esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde düşme kararı verilmesi" isabetsizliğinden aleyhe bozulmuştur.
Yerel Mahkeme aleyhe olan bu bozmaya karşı sanıktan diyeceklerini sormadan direnme kararı vermiştir.
CMUK.nun 2306 sayılı Yasa ile değişik 326. maddesinin 2. fıkrasında "... ancak sanık hakkında verilecek ceza bozmayı konu alan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir" hükmü yer almaktadır.
Açıklanan bu usul kuralı buyurucu nitelikte bulunduğundan gereği yerine getirilmeli ve sanıktan aleyhe olan bozmaya karşı diyecekleri mutlaka sorulmalıdır.
İncelenen dosyada savunma hakkının kısıtlanamayacağı ilkesine dayanan yasanın açıklanan bu buyurucu hükmüne karşın sanıktan aleyhe bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan direnme kararı verildiği saptandığından hükmün sair yönleri incelenmeksizin öncelikle bu usuli sebepten bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Sair yönleri incelenmeyen Yerel Mahkeme direnme hükmünün öncelikle yukarıda açıklanan usuli nedenle (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar
verildi.