 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/78
Karar no : 1994/100
Tarih : 11.04.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Tedbirsizlik veya dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek suçundan sanıklar İzzet, Akif, Mehmet'in beraatlerine ilişkin Üsküdar 1. Asliye Ceza Mahkemesince 10.12.1992 gün ve 781-1063 sayı ile verilen kararın, katılan tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen;
Yargıtay 2. Ceza Dairesince 8.9.1993 gün ve 8474-9304 sayı ile;
(C.Savcısı tarafından 17.8.1992 tarihli keşifte dinlenilen iş müfettişi, 21.8.1992 tarihli raporunda, İş Kanunu ile yapı işlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümleride dikkate alınarak, sanıklara sorumluluk yükleyip kusur oranlarını gösterdiği halde, kusur oranarında isabetsizlik olduğu düşüncesi var ise bunun İTÜ. Öğretim üyeleri veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığı İş Güvenliği uzmanlarından oluşturulacak, üç kişilik bilirkişi kurulundan alınacak görüş ile giderilmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, 14 yaşında olan ölenin yaşı gereği tehlikeyi bilmesi gerektiğinden bahisle, inşaatta yeterli güvenlik önlemlerini almamak suretiyle sorumluluklarının araştırılması gereken sanıkların beraatlerine karar verilmesi) isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 30.11.1993 gün ve 895-910 sayı ile; ölenle, bu yerin sahibi olan sanık İzzet Kaya arasında bir iş bağlantısı yoktur. Ölen kendi iradesiyle gölet benzeri suya girip boğulmuştur. Bilirkişi görüşü İşçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğüne dayalıdır. Bu bakımdan bilirkişinin sanıkları kusurlu gören görüşü hukuka uygun değildir. Sanıkların eylemi ile ölüm olayı arasında nedensellik bağı bulunmaktadır. Açıklaması ile önceki kararda direnmiştir.
Bu kararda C.Savcısı ve katılan tarafından süresinde temyiz edildiğinden, dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 2.3.1994 günve 2134 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanıklar tarafından yapılan inşaatın temel hafriyatı sırasında fazladan açılan ve sonradan yağmur suları ve çevredengelen kaynak sularıyla dolan 204 m2 alanlı 1,70-2.00 metre derinliğindeki hafriyat çukuruna yıkanmak içingiren maktülün ölümünde, sanıkları izafe edilecek bir kusur, başka bir anlatımla sanıkların eylemiyle, ölüm olayı arasında doğrudan doğruya bir nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususundadır.
Sanık İzzet Kaya'nın maliki, Akif Öztürk'ün kalfası ve Mehmet Başaran'ın da teknik sorumlusu olduğu inşaatın temel hafriyatı yapılırken gereğinden fazla (204 m2) temel açıldığı, bu fazlalığın doldurulmayarak yağmur suları ve çevredengelen kaynak sularının birikmesi sonucu 1,70-200 metre derinlidiğinde bir gölet biçiminde su ile dolmasına sebebiyet verildiği ve bu suyun inşaat yapımında kullanıldığı, etrafında herhangi bir biçimde koruma alınmadığı, çevrede bulunan çocukların zaman zaman bu suya girerek yıkanmalarına rağmen yine de bir önleme başvurulmadığı görülmektedir.
Olay günü maktülün arkadaşları ile açıklanan durumdaki gölete yıkanmak üzere girdikleri, suyun dibindeki balçığa saplanan maktülün boğularak öldüğü anlaşılmaktadır.
Sanıkların temel hafriyatı sırasında gereğinden fazla açtıkları bu çukuru doldurmayarak, su ile dolmasına sebebiyet vermeleri ve bu sudan inşatta yararlanmaları nedeniyle kurutmayı düşünmedikleri, etrafında da başkalarının bu suya girmemesi veya düşmemesi için koruyucu önlem almamaları sebebiyle, iradesiyle de olsa suya girerek boğulup ölen maktülün ölümü ile sanıkların eylemleri arasında nedensellik bağı bulunmaktadır.
Ancak, uzman bilirkişiler aracılığıyla kusur oranları belirlenerek sonucuna göre hukuki durumları tayin ve takdir edilmelidir.
Bu itibarla direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, C.Savcısı ve katılanın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden direnme kararının istem gibi (BOZULMASINA) oybirliğiyle karar verildi.