Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1994/6-4
K. 1994/31
T. 7.2.1994

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
TEHDİTLE PARA VERMEYE  MECBUR ETMEK
 
KARAR ÖZETİ : Mağdura telefon eden sanığın; PKK. Örgütünün ismini kullanarak kendisine 5 milyon liranın bir gün sonra Midyat; Estel Mevkii 'nde bulunan büyük kahvehane önünde teslimini istemesi üzerine, bu tehditten korkan mağdurun parayı bizzat getirip sanığa teslim etmesi olayında sanığın eylemi, TCK.nun 498. maddesinde yazılı suçu oluşturur.
(765 s. TCK. m. 498)
 
Gasp suçundan sanık Ramazan'ın, eyleminin TCK.nın 498. maddesine uyan suçu oluşturduğu kabul edilerek, bu madde ve TCK.nın 59. maddesi uygulanmak suretiyle sanığın on iki yıl altı ay ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, (Midyat Ağır Ceza Mahkemesi)nce 23.9.1993 gün ve 3-56sayı ile verilen kararın, sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nce, 23.11.1993 gün ve 8136-9066 sayı ile; usul ve yasaya uygun bulunması nedeniyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.
 
Yargıtay C. Başsavcılığı ise, 29.1.1993 gün ve 81174 sayı ile;
 
(Suça konu paranın, doğrudan doğruya mağdur tarafından sanığa verildiği oluş ve kabulden anlaşılmaktadır.
 
Bu itibarla, TCK.nın 495. maddesinde düzenlenen suç oluşur. Zira, TCK. nın  498. maddesindeki suçun oluşabilmesi için, suça konu şeyin sanık tarafından dolaylı bir biçimde ele geçirilmesi söz konusu olmalıdır. Doğrudan doğruya ve bizzat alma halinde TCK.nın 495. maddesinde düzenlenen yağma suçu oluşur) açıklaması ile itiraz etmiştir.
 
Dosya, Yargıtay 1. Başkanlığı'na göndenlmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
İncelenen dosyaya göre;
 
Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, suç vasfına ilişkindir.
Mağdura telefon eden sanığın, PKK. Örgütü'nün ismini kullanarak kendisine 5 milyon liranın bir gün sonra Midyat, Estel Mevkiinde bulunan büyük kahvehane önünde teslimini istediği, bu tehditten korkan mağdurun parayı bizzat getirip sanığa teslim ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
 
Bu oluşta herhangi uyuşmazlık yoktur. Yargıtay C. Başsavcılığı; paranın, sanığın tehdidi üzerine, bizzat mağdur tarafından doğrudan doğruya sanığa teslim edildiğine göre, TCK.nın 495. maddesine uyan suçun oluşacağını ileri sürmektedir.
 
TCK.nın 498. maddesinde düzenlenen korkutarak çıkar sağlama suçun da sadece zilyedlik değil, aynı zamanda kişi hürriyeti de korunmak istenmiştir. Hayat veya ırz veya mal hakkında büyük bir zararla korkutmak veya hükümet tarafından verilmiş bir emir göstermek suretiyle bu suç işlenebilir. Ancak, önemli olan korkutmayı sağlayan bu tehdidin dolaylı bir biçimde yapılmasıdır.
 
Dolaylı yapılan bir tehdidin, yüzyüze veya olay yerinde gerçekleştirilen cebir veya tehditten daha vahim olduğu kanun koyucu tarafından benimsendiği için, TCK.nın 498. maddesinde düzenlenen suçun yaptırımı, TCK.nın 495. maddesindeki yağma suçunun yaptırımından daha ağır bir biçimde hükme bağlanmıştır.
 
TCK.nın 498. maddesindeki suç ile 495. maddesinde düzenlenen suç arasındaki en belirgin ayrım, suça konu şeyin doğrudan doğruya mağdur tarafından tevdi veya teslimi olmayıp, mağduru bu şeyi tevdi veya teslime mecbur bırakan tehdidin yüzyüze veya gıyapta yapılması, diğer yönüyle doğrudan veya dolaylı yapılıp yapılmadığı hususudur.
 
Dolaylı tehdide örnek olarak; telefon, mektup, telgraf, gazete, herhangi bir işaret veya kişi aracılığıyla yapılan tehdidi gösterebiliriz. Bu tür dolaylı bir tehdidin mağdur üzerinde, doğrudan doğruya yapılan tehdide göre daha ağır kapsamlı ve devamlı bir korku ve panik yaratacağı doğaldır. Yoksa, itirazda ileri sürüldüğü gibi, suça konu malın bizzat mağdur tarafından veya dolaylı biçimde sanığa teslimi suçun oluşumunda etkili değildir.
 
Dolaylı tehdidin mağdur üzerinde daha yıkıcı sonuçlar doğuracağını gözeten konun koyucu TCK.nın 498. maddesindeki suç türünü kabul ederek doğrudan doğruya cebir veya tehditle işlenebilen yağma suçundan farklı bir düzenlemeye gitmiştir.
Bu itibarla, itirazın reddine karar verilmelidir.
 
Sonuç : Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının reddine, 7.2.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini