 |
T.C.
YARGITAY t
Ceza Genel Kurulu
E. 1994/6-249
K. 1994/290
T. 21.11.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TEKERRÜR
KARAR ÖZETİ: Tekerrür nedeniyle cezanın artırılmasında, sanığın geçmiş hükümlülüklerinden en ağın nazara alınmalı ve bu ceza miktarına göre uygulama yapılmalıdır. Dosyada, sanığın infaz edilen önceki mahkumiyeti TCK. nun 48213. maddesinin iki kez uygulanması suretiyle birer ay hapis 150.000.- 'er lira ağır para cezası ve hapis cezalarının paraya çevrilmesi suretiyle içtima sonucu 600.000.- lira ağır para cezasıdır. Mahkemenin) TCK. nun 482/3. maddesinin bir kez uygulanması sonucu sanığa tayin olunan 300.000.- lira ağır para cezasını tekerrüre esas alınması gerekirken iki suçtan verilen cezaların toplamı olan 600.000.- lira ağır para cezasını esas alması yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 81/1 -3)
Hırsızlık suçundan sanık Galip'in TCK.nın 492/8-son, 65/3, 80, 522, 81/3 ve 492/8-son, 65/3, 522, 81/1-3, 72. maddeleri gereğince sonuç olarak 4 yıl 27 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, suçta kullanılan kamyonun zoralımına ilişkin, (Dinar AsliyeCeza Mahkemesi) 'nce verilen 24.2.1994 gün 271/36 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay Altınca Ceza Dairesi, 17.5.1994 gün, 4702/4930 sayı ile;
1- "Sanığın mütalaya karşı beyanı sorulmadan ve son söz hakkı verilmeden hüküm kurulması,
2- TCK.nun 81/1-3. maddesinin dikkate alınmaması" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel mahkeme; bozma kararının bir nolu bendine uymuş, iki nolu bozmaya ise, "Suç tarihinden önce infaz edilmiş 600.000 lira ağır para cezasına ilişkin mahkumiyet kararı, TCK.nın 81. maddesi uygulanırken nazara alınmış, para cezası hapse çevrilerek işlediği suçun cezasına eklenecek miktarın, adı-geçen maddenin 3. fıkrası gereğince iki ayı geçemeyeceği gözetilerek hüküm kurulmuştur" gerekçesiyle önceki hükümde direnilmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın onama istemli 19.8.1994 günlü tebliğnamesiyle Altınca Ceza Dairesi'ne ve Özel Dairece de 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Sanığın hırsızlık suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluş ve sübutta bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çözümlenecek sorun, sanığın eski hükümlülüğü nedeniyle cezasından yapılacak artırım miktarına ilişkindir.
Sanık, Bor Sulh Ceza Mahkemesi'nin 21.12.1992 gün, 35/322 sayılı kararı ile, TCK.nın 482/3. maddesi gereğince iki kez , birer ay hapis ve 150.000'er lira ağır para cezası ile ve sanığa hükmolunan hürriyeti bağlayıcı cezalar para cezasına çevrilmek suretiyle içtima sonucu 600.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmış, bu cezası 5.3.1993 tarihinde infaz edilmiştir.
Yerel Mahkemece, sanığa her iki suçtan dolayı verilen cezaların toplamı olan 600.000 lira ağır para cezası esas alınarak TCK.nın 81/1-3. maddeleri gereğince cezası arttırılmıştır. Halbuki, tekerrür nedeniyle cezanın arttırılmasında, sanığın geçmiş hükümlülüklerinden en ağırı nazara alınmalı ve bu ceza miktarına göre uygulama yapılmalıdır. Bu nedenle, sanığa hakaret suçundan TCK.nın 482/3 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince tayin olunan 300.000 lira ağır para cezası esas alınarak, tekerrür nedeniyle cezasının arttırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması yasaya aykırıdır. Direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Sonuç : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün (BOZULMASINA), tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak 21.11.1994 günü oybirliğiyle karar verildi.