 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/6-159
Karar no : 1994/181
Tarih : 20.6.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- DİRENME KARARI NİTELİĞİ BULUNMAMASI (Bozmadan Sonra Yeni ve Değişik Gerekçe ve Kanıtlara Dayanarak Verilen Direnme Kararı )
- BOZMA KARARINA EYLEMLİ UYMA NİTELİĞİ (Bozmadan Sonra Yeni ve Değişik Gerekçe ve Kanıtlara Dayanarak Verilen Direnme Kararı )
- TEMYİZ MERCİİ (Bozma Kararına Eylemli Uyma Niteliğindeki D irenme Kararının)
1412/m.326
DAVA : Dolandırıcılık suçundan sanık R.E.`nin TCK.nun 503/1 ve 81/2. maddeleri uyarınca 9 ay hapis ve 583.333 lira ağır para, sanık A.S.`nin TCK.nun 503/1 ve 522. maddeleri uyarınca 6 ay hapis ve 166.666 lira ağır para cezalarıyla cezalandırılmalarına ilişkin Bornova 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 5.5.1992 gün ve 10/297 sayılı hükmün sanıklar tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi 31.3.1993 gün ve 1817/2953 sayı ile;
"Dosya kapsamına ve oluşa göre dolandırıcılık suçunun unsurlarının ne suretle oluştuğu gösterilip açıklanmadan hükümlülük kararı verilmesi" isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise 26.10.1993 gün ve 442/768 sayı ile;
"Sanıkların sabıkalı oldukları konuda mağdura yaklaşıp onun hulus ve saffetinden yararlanarak değersiz bir makinayı pahalıya sattıkları iddia ve sanıkların hazırlık aşamasındaki ikrarları ile saptandığına göre olayda dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmuştur." biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm de sanıklar tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istekli 30.5.1994 gün ve 6/96717 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Yerel Mahkeme bozulan önceki kararında sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçunun unsurlarının ne suretle oluştuğunu açıklamadığı halde direnme kararında bu hususu ayrıntılı olarak açıklayıp yeni ve değişik bir gerekçeye dayanmıştır.
Ceza Genel Kurulunun uyum gösteren içtihatlarına göre bir kararın direnme kararı olarak kabul edilebilmesi için önceki kararla direnmeye ilişkin kararın aynı olması gerekir.
Bozmadan sonra yeni ve değişik bir gerekçeye, açıklamalara ve kanıtlara dayanılarak verilen karar özde direnme kararı olmayıp yeni bir karardır. Bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde incelemenin Özel Dairesince yapılması gerekir. Özel Dairenin önceki kararında görüşünü belirttiği, bu itibarla yeniden inceleme yapmasının zaman kaybına yolaçacağı ve bu durumun usul ekonomisine aykırı olduğu yolundaki bir görüş Yargılama Yasasının ilkelerine aykırıdır ve kabul edilemez. Öte yandan Özel Daire önceki kararı ile bağlı değildir. Yeniden yapacağı incelemede ve her zaman önceki kararından dönerek değişik bir karar vermekte serbesttir.
Bu itibarla Özel Dairece denetlenmeyen bir hususun doğrudan Ceza Genel Kurulunda incelenmesi olanaksızdır. Bu hususun öncelikle Özel Dairece denetlenmesi gerektiğinden saptanan eylemli uyma nedeniyle dosyanın incelenmek üzere Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin son uygulaması bozmaya eylemli uyma niteliğinde olduğundan temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesine 20.6.1994 günü oybirliğiyle karar verildi.