 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1994/5-331
K. 1994/359
T. 19.12.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BAĞ-KURDA MEMUR OLAN SANIK
HAKKINDA MEMURİN MUHAKEMATI
KANUNUNUN TATBİK OLUNAMIYACAĞI
KARAR ÖZETİ: Kamu iktisadi devlet teşekkülleri personelinin, kurum veya kişiler aleyhine işledikleri suçlar dün dolayı, haklarında Memurin Muhakematı Kanunu tatbik olunamaz.
Bu itibarla; kamu iktisadi devlet teşekküleri personeli hakkında uygulanacak yasa hükümlerine tabi bulunan, Bağ-Kur' da memur olan sanık hakkında; zimmet suçundan açılan kamu davasında suçun vasfının değişmesi ve mahkemece eylemin görevi savsama suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi durumunda, ayrıca soruşturma izni alınması gerekmez.
(765 s. TCK. m. 230)
(1479 s. Bağ-Kur K. m. 1,7, 17)
[399 s. KHK. (22.1.1990 Ta.) m. 11]
(YİBK., 28.3.1 945 gün ve 1/6 5.)
Zimmet suçundan sanık Murat'ın değişen suç vasfı nedeniyle TCK. nın 230/1, 59; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 458.333 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezasının ertelenmesine ilişkin, (Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi)' nce verilen 17.11.1993 gün,1 24/154 sayılı hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 24.3.1 994 gün, 544/948 sayı ile;
"Sanık hakkında 3628 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca zimmet suçundan açılan davada suç niteliği görevi ihmale dönüşmüş bulunması karşısında Memurların Yargılanmaları Hakkındaki Kanun hükümlerine göre yargılamanın gerekliliği kararı alınmak üzere durma kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme, 16.5.1994 gün, 85/62 sayı ile;
"Sanık, 1479 sayılı Kanun ile kurulmuş Bağ-Kurda memurdur. Bağ-Kur, özel hukuk hükümlerine tabi bir kuruluştur. Görevlileri hakkında, KİT görevlilerine uygulanan yasalar tatbik edileceğinden, sanık hakkında Memurin Muhakemat Yasası uygulanamaz. Bu nedenle, dosyanın idare kuruluna gönderilmesine gerek yoktur" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "onama" istemli 28.11.1994 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Bağ-Kur A .... İl Müdürlüğü'nde memur olan sanığın, tahsil ettiği sigorta primlerini aynı gün bankaya yatırmayıp gecikmeli olarak yatırdığı ve pul parası alıp taksit taahhütnamelerine pul yapıştırmadığı, bu suretle zimmet suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır. Yerel Mahkeme eylemin, görevi savsama suçunu oluşturduğunu kabul ile TCK. nın 230/1, 59; 647 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince sanığın cezalandırılmasına karar vermiştir.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, açıklanan olayda; suç vasfının değişmesi karşısında sanık hakkında, Memurin Muhakematı Kanunu hükümlerine göre soruşturma yapılması gerekip gerekmeyeceğine ilişkindir.
1479 sayılı Bağ-Kur Yasasının 1. maddesine göre, Kurum; "Bu kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi mali ve idari bakımdan özerk bir kamu tüzel kişiliğidir." Yasanın 7. maddesi gereğince, "Kurum görevlileri hakkında, kamu iktisadi devlet teşekkülleri görevlilerine uygulanan yasalar" uygulanacaktır. 17. madde uyarınca da, "Kurum paraları ve malları TOK. bakımından Devlet malı" sayılmaktadır.
İktisadi devlet teşekkülü mensupları, 2929 sayılı Yasanın 48 ve 11.2.1992 tarihinde yürürlüğe giren 3771 sayılı Yasanın 3. maddesi ile değişik 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesi gereğince Kurumun paraları, evrak, belge ve defterler üzerinde işledikleri suçlar ile ifa ettikleri görevlerinden doğan suçlardan dolayı memur sayılarak haklarında, Ceza Yasasının ikinci kitap üçüncü ve altıncı baplarındaki hükümler uygulanacak, görev sırasında veya görevleri dolayısıyla suç işleyen teşebbüsün genel müdür ve yönetim kurulu üyeleri hakkında ilgili Bakan' dan soruşturma izni alınacaktır. Kurum mensupları, açıklanan suçlar nedeniyle memur sayılarak cezalandırılabileceklerse de; devlet memuru sıfatını haiz olmayan bu kişiler hakkında yargılama yöntemi yönünden memurların tabi oldukları kuralların uygulanacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. 28.3.1945 gün, 1/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararlılık gösteren içtihatlarında belirtildiği üzere, kamu iktisadi devlet teşekkülleri personelinin; kurum veya kişiler aleyhine işledikleri suçlardan dolayı, haklarında Memurin Muhakematı Kanunu tatbik olunamaz.
Bu itibarla; kamu iktisadi devlet teşekkülleri personeli hakkında uygulanacak yasa hükümlerine tabi bulunan ve Bağ-Kur A.. İl Müdürlüğü'nde memur olan sanık hakkında ayrıca soruşturma izni alınması da gerekmediğinden, kovuşturmanın genel hükümlere göre yapılması gerekir. Sanık hakkında Memurin Muhakemat Kanunu uygulanamayacağından, direnme kararı doğru olup sair yönler özel Dairece incelenmelidir.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme kararı isabetli olduğundan sair yönlerin incelenmesi için dosyanın, 5. Ceza Dairesi'ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak 19.12.1994 günü oybirliğiyle karar verildi.