 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/41
Karar no : 1994/63
Tarih : 21.02.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Tedbirsizlik dikkatsizlik sonucu ölüme neden olmak suçundan sanık Mustafa Sakarya'nın beraatine ilişkin Çay Asliye Ceza Mahkemesince verilen 8.12.1992 gün 78/148 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen;
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 23.6.1993 gün 6778/7754 sayı:
".... Trafik tespit tutanağı ile Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde Karayolları Genel Müdürlüğü uzmanları veya Üniversiteliren ilgili bölümleri öğretim üye ve görevlilerinden oluşturulacak, uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmaması" isabetsizliğinden bozmuş.
Yerel Mahkeme 5.10.1993 gün 97/94 sayı ile;
"... Trafik kaza raporu bilirkişi raporu niteliğinde değildir. Adli Tıp Kurumu İhtisas Daire raporu beş uzman tarafından düzenlenmiş olup yeterlidir. Bu nedenle çelişkiden söz edilemez." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "Bozma" istemli 8.2.1994 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okunda, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Sanığın beraatine ilişkin ilk hüküm, katılan vekilinin temiyizi üzerine Özel Dairece "raporlar arasındaki ilişkiyi giderecek şeilde uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmaması" isabetsizliğinden aleyhe bozulmuştur. Yerel Mahkeme önceki kararda direnirken aleyhe olduğu halde bozmaya diyeceklerini sanıktan sormamıştır.
CMUY.nın 326/2. maddesinde "... Ancak, sanık hakkında verilecek ceza bozamay konu olan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir." hükmü yer almaktadır. Savunma hakkının kıstılanamayacağı ilkesine dayanan Yasanın bu emredici hükmüne uyulması gerekirken, sanıktan aleyhe bozmaya karşı diyeceği sorulmadan direnme kararı verildiği saptandığından, sair yönleri incelenmeyen direnmeyen hükmün öncelikle bu nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Tebliğnamedeki istemden değişik gerekçe ile, sair yönleri öncelenmeyen Yerel direnme hükmünün öncelikle yukarıda açıklanan usuli nedenle, (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.