 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/38
Karar no : 1994/67
Tarih : 28.02.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Resmi belgede sahtekarlık suçundan sanık Mehmet Talat Bostancı'nın eyleminin görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturduğu kabulüyle sanığın T.C.Y.nın 240/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis, 60.000 lira ağır para cezası ve 3 ay süre ile memuriyetten yoksun kalınmasına ilişkin Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesince 10.9.1992 gün ve 220/149 sayı ile verilen kararın, sanık tarafından temyiz üzerine,
Yargıtay 6. Ceza Dairesince 10.6.1993 gün ve 4155/5403 sayı ile;
(Sair itirazlar yerinde görülmeyerek;
Sanığın eyleminin T.C.Y.nın 399. maddesi kapsamında kaldığının gözetilmemesi) isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 17.11.1993 gün ve 177/209 sayı ile; aldatıcılık öğesinin bulunmaması nedeniyle resmi belgede sahtekarlık suçunun oluşmayacağı, açıklamasıyla önceki kararda direnmiştir.
Bu kararda sanık müdafi tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 8.2.1994 gün ve 6672 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın sabit olaneyleminin oluşturduğu suçun niteliğine ilişkindir.
Olay tarihinde Kadıköy 1.İcra Müdür Yardımcısı olan sanık M.T.B.'nın sahte olarak düzenlediği 8.2.1991 günlü tutanak ile 1989 model Doğn Marka 34 JDU 51 plakalı otoya haciz koyduğu, durumun İstanbul Trafik Şube Müdürlüğüne bildirilerek otonun trafik kaydına haczin işlendiği,küçükçekmece İcra Müdürlüğüne yazılan 12.2.1991 gün ve 3117 sayılı yazı ile ortaya fiilen elkonularak yediemine tesliminin istendiği ve Küçükçekmece İcra Müdürlüğünün talimat gereğini yerine getirerek elkoyduğu otunun, yediemin olarakSelah Macit'e teslim edildiği, dosya kapsamından anlaşılmakta ve bu hususta herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Hal böyle iken Yerel Mahkeme Küçükçekmece İcra Müdürlüğüne yazılan 12.2.1991 gün ve 3117 sayılı yazı ile otoya fiilen el konulmadığının anlaşıldığındını, dolayısiyle 8.2.1991 günlü haciz tutanağının aldatıcılık yeteneğinin bulunmadığını benimseyerek, sahtekarlık suçunun oluşmadığını, kabul etmekteyse de, resmi belgede sahtekarlık suçu, sahte belgenin düzenlenmesiyle oluşmakta olup, ayrıca sahte belgenin kullanılması gerekmemektedir. İnceleme konusu olayda sahte haciz tutanağının düzenlendiği anda suç oluşmuştur. Kaldı ki İcra dosyası incelendiğinde sonradan Küçükçekmece İcra Müdürlüğüne ve trafik Şube Müdürlüğüne yazılan yazılar, haczin işlerlik kazanmasını sağlamaya yönelik olup, sahtehaciz tutanağının aldatıcılık yeteneği bulunmadığının kabulünü gerektirir nitelikte değildirler.
Bu itibarla, sanığın açıklanan eylemi resmi belgede sahtekarlık suçunu oluşturduğundan direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, sanık müdafiinin temyiz itirazı üzerine direnme kararının istem (BOZULMASINA) O.Y.U.Y'nun 326. maddesi uyarınca kazanılmış hakları saklı tutulmasına oybirliğiyle karar verildi.