 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/33
Karar no : 1994/58
Tarih : 21.02.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA :
SUÇ ve KARAR : Uyuşturucu madde ihraç etmek suçundan sanık Mehmet Varal'ın TCK.nın 403/2, 6,7 ve 59. maddeleri gereğince 15 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve feri ceza tayinine ilişkin Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 24.9.1992 gün 63/212 sayılı hükmün, re'sen temyize tabi olması nedeniyle dosyayı inceleyen
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 11.5.1993 gün 4389/5738 sayı ile;
1. TCK.nın 2/2. maddesi uyarınca yapılacak değerlendirmede önceki ve sonraki yasaların lehteki ve aleyhteki hükümleri ile birlikte ele alınarak sonuçlarının karşılaştırılması, sanığın lehine sonuç doğuran yasanın bir bütün halinde uygulanması gerekirken ağır hapis cezası yönünden lehe olduğu kabul edilerek uygulanan TCK.nın 3756 Sayılı Yasa ile değişik 403/2.maddesi gereğince ayrıca ağır para cezasına hükmedilmemesi,
2. Tahir Deniz adlı kişinin ödünç olarak aldığı arabasına suç konusu eroini gizledikten sonra durumu açıklayarak Almanya'ya götürmesini istemesi üzerine aldığı ücret karşılığı teklifi kabul edip Diyarbakır'dan hareket ederek Almanya'ya taşıyan ve burada aynı kişiye teslim eden sanığın eyleminin bireysel olarak naklettiği uyuşturucu maddeyi yurt dışına ihraç etmekten ibaret olduğu, naklettiren ile nakleden arasında teşekkül oluşmayacağı gözetilmeden TCK.nın 403/7. maddesinin uygulanması isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme 11.11.1993 gün 107/173 sayı ile;
Teşekkül halinde uyuşturucu madde ihracı için, birden ziyade kimsenin bu suçu işlemek amacıyla önceden anlaşmaları yeterlidir. Sanık suç konusu eroini 3000 mark karşılığında Tahir Deniz ile anlaşarak Almanya'ya götürdüğünden teşekkül oluşmuştur.
Suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK.nın 403. maddesinde para cezası öngörülmediğinden, daha sonra yapılan değişiklikle getirilen para cezası sanığın aleyhindedir. TCK.nın 2. maddesi gereğince aleyhe olan bu değişiklik sanık hakkında uygulanamaz" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de, re'sen temyize tabi olması nedeniyle dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" istemli 24.1.1994 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza gnel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY CEZA GENEL KURULU KARARI:
Sanığın, TCK.nın 403/2-6-7, 59. maddeleri gereğince cezalandırılmasına ilişkin ilk hüküm Özel Dairece "Sanık hakkında ağır para cezasına hükmolunmaması" nedeniyle aleyhte, "olayda teşekkül oluşmadığı halde TCK.nın 403/7, maddesinin uygulanması" isabetsizliğinden lehe bozulmuştur. Yerel Mahkemece, bozma aleyhe olduğu halde sanıktan bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan önceki hükümde direnilmiştir.
CMUY.nın 326/2. maddesinde"... Ancak, sanık hakkında verilecek ceza bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir" hükmü yeralmaktadır. Savunma hakkının kısıtlanamayacağı ilkesine dayanan, Yasanın bu emredici hükmüne uyulması gerekirken, sanıktan aleyhe bozmaya karşı diyeceği sorulmadan direnme kararı verildiğinden, sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Tebliğnamedeki istemden değişik gerekçe ile sair yönleri inclenmeyen Yerel Mahkeme direnme hükmünün öncelikle yukarıda açıklanan usuli nedenle (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.