 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/327
Karar no : 1994/348
Tarih : 19.12.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Hakaret suçundan sanık Naime'nin TCK.nın 480/3; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 950.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, (Dursunbey Asliye Ceza Mahkemesi)'nce verilen 21.1.1993 gün, 106/7 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 25.1.1994 gün, 7813/325 sayı ile;
"Oluşa göre sanığı yükletilen hakaret suçunun ögeleri oluşmadığı halde hükümlülük kararı verilmesi3 isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme, 21.4.1994 gün, 25/53 sayı ile;
"sanık, "küpeleri sen aldın, dikişi sen dikmiştin" sözleri ile, şikayetçinin vede dikiş diktikten sonra küpelerini aldığını söylemiş, böylece yer ve zaman belirtilerek hırsızlık fiilinden bahsedilmiştir. Söylenen bu sözler, uyarma, bilgi verme, savunma, kınama ve karşılık verme kastıyla söylenmemiştir. Herkesin duyabileceği bri yerde " küpleri sen aldın" demiştir. Yasal başvuruda da bulunmamaşıtır. Hakaret suçu oluşmuştur" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm da Yargıta'ca incelenmesi C. Savcısı ve sanık tarafından süresinde istenildiğinden, dosya; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "onama" istemli 21.11.1994 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Sanığın kocasının yeğeni olan şikayetçi Fatma, sanığın evine giderek dikiş dikmiştir. Ertesi gün sanık, dikiş makinasının çekmecesinde bulunan küpeleri bulamayınca şikayetçinin kızından küpeleri sormuştur. Bunu öğrenen şikayetçi, sanığın evine gidirek küpeleri almadığını söylemiş, sanık ise, "küpeleri dikiş makinasının çekmecesinde olduğunu, baklarının dikiş dikmediğini, dikiş dikenin aldığın söylemiştir. Şikayetçi, küpelerin alındığı yolunda köyde dedikodu çıkartan sanıktan şikayetçi olmuş, sanık hakkında madde tayini suretiyle hakaret suçundan dava açılmıştır.
Açıklanan olyada, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık; sanığa yüklenen madde tayini suretiyle hakaret suçunun yasal ögelerinin oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Bir fiilin suç teşkil edebilmesi için; tipe uygun olmalı, bir başka hüküm tarafından hukuka uygun hale getirilmeli ve failde suç kastı bulunmalıdır. Hakkın icrası, mağıdurun rızası, görevin yerine getirilmesi haklı savunma ve zaruret hali olarak kabul edilen hukuka uygunluk nedenlerinden, hakaret ve sövme suçlarından hakkın icrası üzerinde durulmalıdır. Bu suçlarda hakkın icrası olarak ençok terbiye ve gözetim, savunma, ihbar ve şikayet, haber vermesi ve eleştiri hakları sözkonusu olmaktadır.
Hakkın kullanılması olarak kabul edilen ihbar ve şikayet hakkı, Anayasanın 36 ve 74. maddelerinde düzenlenmiştir. Herkes kendisi veya kamu ile ilgili konularda yetkili makamlara şikayette bulunmak ve dava açmak hakkına sahiptir. Bu hakkın, hakkı doğuran nedenin koyduğu sınırlar içinde kullanılması, kötüye kullanılmaması zorunludur. İhbar ve şikayetin yetkili makamlara yapılamadan önce veya yapıldıktan sonra, hatta böyle bir başvuru olmaksızın dahi, durumun araştırılması, şüphelendiğinin söylenmesi arasında fark yoktur.
İhbar ve şikayet hakkı kullanılırken, belirli kimselere bir suç oluşturan belirli bir eylemin yüklenmesi gerekmektedir. Bu, şikayetin doğal sonucudur. Aksi halde yani suç oluşturan bir eylem yüklenmeden ihbar veya şikayet hakkının kullanılması olanaksızdır. Bu nedenle, ihbar ve şikayet hakkının kullanılması, bu hakkın sınırları aşılmadığı sürece hakaret suçu açısından bir hukuka uygunluk nedeni oluşturacaktır.
Şikayet veya ihbar hakkının kullanılmasındaki ölçü, suç failinin; ihbar veya şikayetin konusunu oluşturan eylemin madur tarafından işlenmediğini bilip bilmemesidir. Mağdurun yüklenen eylemi işlemediğini bildiği kanıtlanmadıkça sınırın aşıldığı kabul edilemez. Failin, mağdurun yüklenen eylemi işlemediğini kesin olarak bildiği halde, suç iş işlediğinden bahisle yetkili mercie ihbar veya şikayette bulunması iftira suçunu, bu mercilerin dışında kalan kişilere duşurması ise hakaret suçunu teşkil edecektir.
Maddi olayda, şikayetçi sanığın evinde dikiş dikip gittikten sora dikiş makinasını gözüne konan küpelerin bulunamaması üzerine şikayetçiden şüphelenilmiştir. Sanık , kaybolan küpelerin araştırmaya başlamış, şikayetçinin kızından sormuştur. Durumu öğrenen şikayetçi, sanığın evine gelmiş bu nedenle tartışmışlardır. Sanığın, kaybolan küpelerini araştırması, evda dikiş dikmesi nedeniyle şikayetçiden küpeleri sorması, sosyal ve kültürel durumları da nazara alındığında, bir araya geldiklerinde konuyu tartışıp " sen aldın, başka dikiş diken olmadı" demesi, araştırmaya yönelik sözlerdir. Oluş, sanığın olay sırasında kullandığı sözlerin kullanılış biçimi, daha önce şikayetçinin kızına sorularak küplerin araştırılması, söylenen sözlerin sonuç itibarıyli kuşku anlatımı ve belitlimesi ninteliğinde oluşu nazara alındığında bu sözlerin şikayet ve ihbar hakkının kullanılması amacıyla yapılan araştırma ve soruşturma çerçevesinde kaldığının kabulü gerekmektedir. Bu itibarla olayda hakaret suçunun oluşmadığı, hakkı icrası nedeniyle hukuka uygunluk halinin bulunduğu nazara Yerel mahkeme direnme hükümün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle Yerel mahkeme direnme hükmün (BOZULMASINA), 19.12.1994 günü oybirliği ile karar verildi.