 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/280
Karar no : 1994/301
Tarih : 21.11.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Adam öldürmeye teşebbüs ve sadıdrgan sarhoşluk suçlarından sanık Abdullah'ın TCK.nın 448 s. 62, 572/1; 647 sayılı Yasının 4. maddeleri gereğince 16 yıl ağır hapis ve 180.00 lira hafif para cezası ile, sanık Şehmus'un TCy.nın 448, 62, 65/1; 572/1; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 8 yıl ağır hapis ve 180.000 lira hafif para cezası ile cezalandırılmasına, sanıklar hakkında fer'e ceza tayinine ilişkin, (Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi)'nce verilen 28.9.1993 gün, 53/106 sayılı hükmün, sanık vekilleri tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairese, 29.9.1994 gün ve 2894/3021 sayı ile; hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı, 20.10.1994 gün, 42064 sayı ile;
"Oluş ve dosya kapsamına göre sanıklar arasında ateş etme hususunda bir anlaşma bulunmamaktadır. Sanıklardan Abdullah, aniden ateş etmiş ve kamyonete isabet ettiğini görünce de takipten vezgeçmişlerdir, Bu duruma göre;
1- Sanık Şehmus'un eylemi, Abdullah'ın ateş etme fiilerine fer'i iştirak kabul edilemez. Bu kunuda fikir ve eylem birliği yoktur. TCK.nın 65/3. maddesinin uygulanması için gereken teşvik edici söz veya hareket olayda yoktur. Sanık, tehdit suçu teşkil eden hareketlerinden sorumlu tutulmalıdır.
2- Öndeki aracı takip ederken pencereden kolunu çıkartan sanık Abdullah, aracı durdurmak amacıyla birkaç el ateş etmiştir. Sanığın, şoför mahallindeki kişiyi hedef aldığına dair yeterli delil toplanmamıştır. Çok virajlı olduğu bildirilen yolda aydınlatmanın olup olmadığı da bilinmemektedir. Olay saatine uygun zaman Adli Tıp Kurum'ndan sorularak, olay yerinde ve zamanında, olay şartlarında, uygulamalı yapılması, balistik ilminden anlayan bir bilirkişi be doktor bilirkişi ile mesafe görüş ve atış şartları itibarıyle silah ve mermiler de dikkate alınarak öldürme fiilinin mümkün olup olmayacağının tespiti ile buna göre suça vasıf verilmesi gerekirken eksik sorutşturma ile ve tahmine dayalı kanaatle, öldürme kastının kabulü yasaya aykırıdır" gerekçesiyle itiraz ederek, Özel Daire onama kararını kaldırılıp hükmün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya, 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurul'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Dosya içeriğine göre;
Şikayetçi, olay gecesi Ali'den satın aldığı yönetimindeki kamyonet ile Antalya'dan Kumluca'ya giderken, içinde sanıkların bulunduğu otomobil kendisini geçmiş ve ileride yol kenarında durmuştur. Otomobili kullanmakta olan sanık Şehmus, durması için şikayetçiye sellektör yaparak işaret vermiş ve yaklaşınca ona kfretmiştir. Önce yavaşlayan müdahil otomobili kalabalık ve sanıklarda tüfek olduğunu görünce aniden gaza basarak kaçmaya çalışmıştır Sanık Şehmus yönetimindeki otomobili ile plakasından Ali'nin kullandığını zannettikleri kamyoneti takip etmeye başlamış, önde şofjrün yanında oturan sanık abdullah ise kısa namlulu av tüfeği ile ateş etmiştir. Şikayetçi, yolda zig-zag yapmak suretiyle otomobilinkendisini geçemisini ve önünü kesmesini engellemiş, sanık Abdullah, kamyonete yaklaştıklarında arkasından ve kamyonetin yan tarfından birçok defa ateş etmiştir. Sanıklar kamyoneti 5-6 km. takip etmişler ve sanayi kavşağına varması üzerine geri dönmüşlerdir. Şoför mahallini delerek kalçasına giren kurşun nedeniyle yaralanan müdahil, doğrudan karakola giderek olayı anlatmış ve hastaneye k aldırılmıştır. Mağdur, 15 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralanmıştır.
12.5.1993 günlü tespit tutanağında, kapalı kasa olan kamyonetin arka sağ kapısında 8 ve kapı yanında 1, arka sol hkapısında 4 ve kapı yanında 4 kurşun deliği, arka kapıların yanlarında ve üstünde çok sayıyda saçma izi kamyonetin sol yanında 5 adet kurşun sıyırmış izi, çamurluk davlumbaz kısmından girip şoför mahallini delerek şoför koltuğuna girip çıkan ve mağdurun yaralanmasına neden olan kurşun deliği, arka kapağı delerek şoför mahallini giren ve birisi ön cama isabet eden 3 adet kurşun deliği olduğu ve arka kapağı delen 4 kurşunun şoför mahallini üste bölümünü deldiği, 5-6 metre yakından 9'lu tabir edilen kurşunlarla yapılan ateş sonucu mevcut deliklerin meydana gldiği, bunun yanında saçma ile de ateş sonucu mecut deliklerin meydana geldiği, bunun yanında saçma ile de ateş edildiği saptanmıştır.
Sanıklardan Şehmus yönetimindeki otomobil ile maduru kovalayarak kamyonetine yaklaştığı sıralarda diğer sanık Abdullah tarafından av tüfeği ile çok sayıda ateş edilmiştir edilmiştir. Virajlı olan yolda ve farların ışığında 4-6 km. boyunca takibe devam edilmiş ve yaklaşıldığında kamyoneti arkasından ve yanından ateş edilerek mağdur yaralanmıştır. Kamyoneti kullanan katılanın, baş ve göğüs gibi hayati öneme haiz bölgeleri dışındoa görünen ve acıkta olan yeri yoktur. Atışta kullanılan dokuzlu kurşunlar şoför mahallini delmişlerdir. Hatta bir tanesi ön cama saplanmıştır. mağdura isabeti halinde ölüme neden olacak niteliktedir.
Olayın akışı, öndeki kamyoneti yaklaşıldığından yakın mesafeden çok sayılad ateş edilmesi, kullanılan mermilerin özelliği, atış sayısı ve isabet bölgeleri ile atışın 5-6 km. boyunca sürmesi nazara alındığında keşif yapılmasına gerak bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre sanık Abdullah'a yüklenen suç vasfının tayininde bir isabetsizlik bulunmaktadır.
Öte yandan sanık Şehmuz, otomobil kullanarak mağduru 5-6 km. takip etmiştir. Olayın başlangıcında tehdit kastıyla hareket etse dahi, arabayla takip ettiği sırıda sanık Abdullah'ın ateş etmisini ses çıkarmadığı gibi onun ateş etmesini sağlamak ve kolayştırmak, isabet oranını artırmak amacıyal kamyoneti takibe başlamış, geçmeye çalışmıştır. Kamyonete yandan ve arkadan arakdan yaklaşıp atış sahasına girmek suretiyle diğer sanığın ateş etmesini sağlanmıştır. Sanığın otomobil kullanmaması, kaçmakta olan mağduru izlememesi ve onu gecmeye çalışmaması, yavaş giderek idaresindeki otomobili yol kenarında durdurulması halinde oto ile kaçan mağdura sanık Abdullah'ın ateş etmesi olanaksızdır. Bu nedenle, sanık Şehmus'un iştiraki olmaksızın fiilin işlenmesi mümkün olmadığından sanığın eylemi, TCK. nın 65/son maddesine uygun bulunduğu halde cezasından TCK.nın 65/3. maddesi ile indirim yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamış ve eylemin tehdit suçunu oluşturacağına ilşikin itirazın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının (REDDİNE), 21.11.1994 günü oybirliği ile karar verildi.