 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/27
Karar no : 1994/51
Tarih : 14.02.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dolandırıcılık suçlarından sanık İ. S.'ın TCK.nun 503/1 ve 522. maddeleri uyarınca (7 kez uygulanmıştır) sonuçta 32 ay hapis ve 5.966.665 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Mersin 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 26.4.1993 gün ve 1992/957, 1993/297 sayılı hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen,
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 21.10.1993 gün ve 6649/7876 sayı ile;
Sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Olayla ilgili bilgisi olduğu anlaşılan tanık Abdurrahman Yardımcının dinlenmemesi,
2- Müdahillerden Osman Salık ödediği paranın sanığın ablası tarafından iade edildiğini belirttiğinden müştekiye karış işlenen bu eylem nedeniyle TCK.nun 523. maddesinin uygulama olanağının tartışılmaması isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise 20.1.21.993 gün ve 1086/889 sayı ile; Sanığın müdahil Osman Salık'a yönelik eyleminden dolayı TCK.nun 523. maddesi uygulanmıştır.
Diğer bozma nedenine gelince;
Müştekilerin ayrıntılı anlatımlarına ve oluşa göre tanık Abdurrahman Yardımcı'nın dinlenilmesi etkili olmayacaktır. Çünkü varolan delillere göre sanığın dinlenilmesine gerek yoktur. Ancak verilen cezalar toplanırken hesap hatası yapılmış olup, bunun düzeltilmesi gerekir." biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnilmiş ve sanığın 29 ay 10 gün hapis ve 5.144.443 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine karar vermiştir.
Bu hükümde sanık vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istekli 21.1.1994 gün ve 94/306 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Müştekiler Mustafa Salık, Osman Salık, Ahmet Kılıç, Şenol Kılıç ve Fatih Başyiğit 21.12.1992 günlü dilekçe ile müdahale isteminde bulunmuşlar bilahare Ahmet ve Şenol Kılıç dışındakiler bu istemlerinen vazgeçmişlerdir.
Yerel Mahkeme müşteki Ahmet Kılıç'ın müdahilliğine karar vermiş,
Müşteki Şenol Kılıç'ın istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar vermediği gibi ne ilk kararı ne de direnme kararını kendisine tebliğ etmemiştir.
Oysa müşteki Şenol Kılıç'ın müdahale istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi ve sonuç kararın kendisine tebliğ edilmemesi buyurucu nitelikteki usul hükmülerine aykırıdır. Özel Dairenin açıklanan bu hususları gözetip işin esasını incelemeden kararı öncelikle bu nedenle bozması gerekirdi.
Bu itibarla Özel Daire kararı ile buna yönelik direnme kararının kaldırılmasına, tebligata ilişkin saptanan noksanlığın giderilmesi yönünden dosyanın mahalline iadesine, karar kendisine tebliğ edildiğine müşteki Şenol Kılıç temyiz isteminde bulunursa, bu isteminin sanık vekilinin temyiz istemiyle birlikte incelenmesi için; temyiz istemide bulunmazsa sadece önceden hükmü temyiz eden sanık vekilinin temyiz isteminin incelenmesi için dosyanın özel daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda Açıklanan nedenlerle Özel Daire kararı ile buna yönelik direnme kararının kaldırılmasına, tebligata ilişkin noksanlığın giderilmesi yönünden dosyanın mahalline iadesine, karar kendisine tebliğ edildiğinde müşteki Şenol Kılıç temyiz isteminde bulunursa bu isteminin sanık vekillerinin temyiz istemiyle birlikte incelenmesi için, temyiz isteminde bulunmazsa sadece önceden hükmü temyiz eden sanık vekilinin temyiz isteminin incelenmesi için dosyanın özel daireye gönderilmesi gerektiğine oybirliğiyle karar verildi.