Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/203
Karar no : 1994/219
Tarih : 17.10.1994

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Yasadışı örgüte yardım etmek suçundan sanık Emine Esin Gedik'in beraatine ilişkin İstanbul 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesince verilen 24.10.1991 gün ve 1990/328 Sayılı hükmün DGM. Savcısı tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9.Ceza Dairesi 19.8.1993 gün ve 3252/3377 sayı ile; "sanığın emniyetteki müsnet suçu işlediğine ilişkin olup evinde elde edilen belgelerin niteliği sanık Ramazan Güven'in oluşa uygun beyanları ve dosya kapsamıyla doğrulanan açıklamalarının cezalandırılmasına yeterli ve inandırıcı kanıtlar oluşturduğu gözetilmeden yazılı düşüncelerle beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden Başkan S.Selçuk'un" kanıtları duruşmada edindiği izlenimine göre değerlendiren hüküm Mahkemesinin gerekçesinde bir tutarsızlık görülmediğinden bozma görüşüne katılmıyorum" biçimindeki karşı oy ile ve oyçokluğuyla kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise 5.4.1994 gün ve 270/49 sayı ile;
Sanığın sonraki aşamalarda geri aldığı emniyetteki ikrarından başka aleyhine delil bulunmamaktadır. Hastane ile ilgili bilgilerin örgüte ulaştığı da kanıtlanamadığına göre beraatına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur" biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükümde DGM.C.Savcısı tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C.Başsavcılığının onama istekli 29.2.1994 gün ve 9/42834 Sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
CYUY.nın 251. maddesi gereğince "en son söz sanığındır" maddenin son fıkrasında da "sanık namına müdafi tarafından müdafaada bulunulsa dahi müdafayaa ilave edecek bir şeyi olup olmadığı sanığa sorulur" hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren içtihatlarına ve yukarıda açıklanan buyurucu nitelikteki usul hukuku kuralına göre duruşma mutlaka sanığın son sözü ile bitirilmelidir. Ceza Yargılamasında sanığın en önemli hakkı olan savunma hakkı hiç bir biçimde kısıtlanamaz son sözün sanığa verilerek kendisinden önce saptanan kanıtlara karşı diyeckleri ve savnuması saptanmalıdır. Hatta sanığa son söz verildikten sonra başkacu usuli işlemler yapıldığı takdirde yeniden sanıktan son sözü sorulmalıdır.
Savunma hakkı ile doğrudan ilişkili bulunan bu usul kuralı buyurucu nitelikte olduğundan aykırı davranılması CYUY.nın 308. maddesi uyarınca mutlak bozma nedeni oluşturur.
Ceza Yagrılamasında son soruşturma sonucunda ilk kez hüküm kurulurken "Son sözün sanığa verilmesi" zorunluluğu bozmadan sonra başlayan ve gerek uyma gerekse direnme (ısrar) kararıyla sona eren aşamadada aynen geçerlidir. Zira kamu davasının en önemli ilkelerinden birisi kesintisizlik ve sürekliliktir. Bu ilkeye göre Yargıtay incelemesi sonunda bozma kararı verildiği takdirde önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu nedenle bozmadan sonraki Yargılamada direnme kararı verildiği takdirde bozulan önceki karara yollamada (atıf) bulunulmakla yetinilemez. CYUY.nın 253, 260, 261 ve 406 ncı maddeleri uyarınca yeniden hüküm kurulmalıdır.
Hal böyle olunca bozmadan sonra dava sonuçlanmadığına ve Yargılama devam ettiğine göre bozmadan önceki yargılamada uygulanan usul kuralları bozmadan sonra da aynen uygulanmalıdır. Bozmadan sonra direnme kararı verilse dahi yargılamanın bu aşaması son soruşturmanın bir parçasıdır. Bu nedenle devam eden yargılama sanığın son sözü ile bitirilmelidir. Buyurucu nitelikte olan bu usul kuralının bozmadan önceki aşamada geçerli bozmadan sonraki aşamada (direnme kararı verilse dahi) uygulanmasına gerek bulunmadığı biçimindeki bir ayırımın yasal ve hukuksal hiç bir dayanağı bulunmamaktadır. Bozma kararı ile önceki hüküm tüm sonuçları ile ortadan kalkmış ve son soruşturma aşamasına yeniden dönülmüştür. Son soruşturmanın sanığın son sözü ile sonuçlandırılması usuli zorunluluk olduğundan bu usul kuralına uyulmaması yasaya mutlak aykırılık oluşturur.
İncelenen dosyada Yargılamanın sonuçlandırıldığı 5.4.1994 günlü oturumda hazır bulunan sanıktan son sözü sorulmadan hüküm kurulduğu saptandığına göre sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu usuli nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul üyeleri "Mahkemece önceki kararda direnildiğine göre son sözün sanığa verilmesine gerek yoktur. İlgililerden bozmaya diyeceklerinin sorulması tarafların görüşlerinin saptanmasından ibarettir. Direnilmekle yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı benimsendiğinden CYUY.nın 251. madesinin uygulanması olanaklı değildir" görüşünü ileri sürmüşlerdir.
 
SONUÇ : Sair yönleri incelenmyen Yerel Mahkeme direnme hükmünün öncelikle yukarıda açıklanan usuli nedenle BOZULMASINA, 17.10.1994 günü yasal oyçokluğuyla karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini