 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/200
Karar no : 1994/299
Tarih : 21.11.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yasa dışı örgüte yardım ve yataklık etmek suçundan sanık Engin Zorlu'nun TCK.nın 169, 3713 Sayılı Yasanın 5. maddeleri gereğince 4 yıl 6 ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesince verilen 11.5.1993 gün 137/50 sayılı kararın sanık ve C.Savcısı tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi 9.5.1994 gün 289/2622 sayı ile hükmün onanmasına karar vermiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı 15.6.1994 gün 95764 sayı ile;
"Olay; sanığın kısa bir süre önce tanıştığı sanık Remzi Dursun'un emaneten bıraktığı çantanın sanığa ait kömürlükte ele geçmesinden ibarettir. Remzi Dursun, paketi emaneten bıraktığını, sanıkla örgütsel bir ilişki kurmadığını, kendisinin örgüt üyesi olduğunu sanığın bilmediğini söylemiştir. Sanığın, bu paket içinde örgüte ait silahların olduğunu bilerek teslim aldığı, sakladığı hususunda savunmasının aksini gösterir kanıt bulunmamaktadır. Suçun manevi unsuru oluşmamıştır." gerekçesiyle itiraz ederek onama kararının kaldırılmasını ve hükmün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya, 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü.
KARAR : Sanığın yasa dışı örgüte yardım ve yataklık etmek suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda; Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık suçun sübutuna ilişkindir.
Sanık, aşamalarda yüklenen suçu inkarla, hemşehrisi olan sanık Remzi Dursun'un bir gün eve gelip, birkaç sokak ilerdeki yakınlarını bulamadığı için onlara getirdiği hediye poşetini bilahare almak üzere kendisine bıraktığını, gelmeyince kömürlüğe koyduğunu, poşetin içinde ne olduğunu bilmediğini, hediye zannettiğini savunmuştur.
Yasa dışı örgüt üyesi olmak suçundan yakalanan sanık Remzi Dursun ise, bir arkadaşının bürosunda tanıştığı sanığın evine birkaç defa gittiğini, evdeki telefondan faydalanarak örgüt üyeleri ile konuştuğunu, kendisine güven duyunca içinde bomba, tabanca ve mermi bulunan poşeti birkaç gün durması için sanığın evine bıraktığını, içinde ne olduğunu söylemediğini ve bu şahsın örgütle bir ilişkisinin olmadığını, kendisinin örgüt üyesi olduğunu sanığın bilmediğini, söylemiştir.
Hakkındaki mahkumiyet hükmü Özel Dairece onanan sanıklardan Maşuk Sami ise, ifadesinde ve yüzleştirme tutanaklarında, sanıkla arkadaşlık ilişkileri çerçevesinde görüştüklerini, sanığın örgütsel bir yönü olmadığını ve Remzi Dursun'un da "kendi konumu hakkında sanığın birşey bilmediğini, örgütle ilişkisini ona söylemediğini" anlattığını, sanığın örgütsel bir faaliyetinin olmadığını beyan etmiştir.
Sanıklardan Mehmet Oğuz Gümüş ise sanık Remzi Çetin'i bulmak için sanığın evine gittiğini ve onunla tanıştığını, sanığın örgüt hakkında bilgisi olmadığını, propaganda faaliyetlerinde onu kullanmayı düşündüklerini ancak kendisiyle bu konuyu görüşeşemeden yakalandıklarını bildirmiştir.
Sanık Remzi Dursun'un beyanı üzerine, sanığın kömürlüünde bulunan poşet içersinde, yasa dışı bir örgüte ait malzemeler ele geçirilmiş ise de, sanığın yasa dışı örgüt üyesi olduğu ve pakette örgüte ait malzemeler olduğunu bilerek sakladığı, örgüte yardım ve yataklık ettiği hususunda savunmasının aksini gösterir cezalandırılmasına yeterli ve kesin kanıt bulunmamaktadır. Haklarında mahkumiyet hükmü kurulan diğer sanıkların beyanları da savunmayı doğrulamaktadır. Bu nedenle itirazın kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılıp Yerel Mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre yeniden yargılama yapılmasına gerek görülmediğinden CMUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanığın Beraetine, 21.11.1994 günü oybirliğiyle karar verildi.