 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/1-50
Karar no : 1994/76
Tarih : 7.3.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
765/m. 452/1, 455/1
DAVA VE KARAR : Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme neden olmak suçundan sanıklar Şerafettin Yeşilyurt ve Erdal Kerim'in mahkumiyetlerine ilişkin Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen ilk hükmün Özel Dairece eksik soruşturmadan bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda sanık Şerafettin Yeşilyurt'un TCK.nun 455/1son maddesi uyarınca 1 sene 6 ay hapis ve 45.000 lira ağır para, sanık Erdal Kerim'in 6 ay hapis ve 15.000 lira ağır para cezalarıyla cezalandırılmalarına dair, aynı mahkemece verilen 8.7.1992 gün ve 30/82 sayılı hüküm katılan vekili tarafından temyiz edildiğinden dosyayı inceleyen;
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 25.1.1993 gün ve 1992/2949 1993/20 sayı ile:
İncelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak;
A Bir hadisede TCK.nun 455 nci maddesinin tatbiki için tedbirsizlik dikkatsizlik meslekten acemilik emir ve nizamlara riayetsizlik unsurlarından birisinin tekevvünü gerekmesine, olayımızda ise sanık şerafettin'in şaka amacıyla da olsa maktulün anüsüne gevşek dokulu iş tulumu üzerinden Adli Tıp raporuna göre asgari dayamak suretiyle kompresördeki yüksek basınçlı havayı sevk ve tahliye etmek suretiyle iradi fiil icrasının bilincinde olacağının kabulünde zaruret ve mantık bulunmasına göre bu sanığın kastı aşan etkili eylem sonucu ölüme neden olma vasfında tezahür eden hareketi vakıasına uygun TCK.nun 452/1. maddesi gereğince tecziyesi lüzumundan zuhul ile fiilin tavsifinde hataya düşülmesi B Sanık Erdal'ın vanayı açmaktan ibaret hareketinde maddi asli fail Şerafettin'e ne yapacağını bilmediği şeklindeki savunmasının hilafını isbata medar ve eyleme bilerek ve isteyerek katıldığını kabule muncer olabilecek yeterli delil bulunup bulunmadığı hususunun tartışılması gerekmesi" isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise 16.6.1993 gün ve 66/62 sayı ile; Kastın aşılması suretiyle adam öldürme suçunun oluşması için müessir fiil kastının bulunması gerekir. Maddi olayda sanıklar şaka amacıyla maktulün pantolonu üzerinden hava vermişlerdir. Sanıkların bu eylemlerinde maktule yönelik müessir fiil kasıtları bulunmadığına göre kastın aşılması suretiyle adam öldürme suçu oluşmaz. Daha öncede işçiler arasında benzer şakalar yapılmış, ancak olay meydana gelmemiştir. Öte yandan olay sırasında sanıklar ile maktul birbirine çok yakın olup, sanık Erdal'ın şakayı bilmemesi mümkün değildir. Bu itibarla oluşa ve dosya kapsamına göre her iki sanığın tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme neden olmak suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur." biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir. Bu hükümde katılan vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C.Savcılığının bozma istekli 23.2.1994 gün ve 1/73405 sayılı tebliğnamesiyle, 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY CEZA GENEL KURULU KARARI:
İncelenen dosyaya göre;
Sanıkların Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme neden olmak suçundan mahkumiyetlerine karar verilen olayda, Özel Daire ile Yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık;
a ) Sanık Şerafettin Yeşilyurt'un sübuta eren eyleminin niteliğine
b ) Sanık Erdal Kerime yüklenen suçun sübuta erip ermediğine ilişkindir.
TCK.nun 455/1 nci maddesiyle uygulama yapabilmek için tedbirsizlik, dikkatsizlik veya meslek ve sanatta acemilik ya da nizamet, emavir ve talimata riayetsizlik ile bir kimsenin ölümüne sebebiyet verilmesi gerekir. Ölüm sonucunu doğuran hareket icrai veya ihmali nitelik taşıyabilir. Suçun unsurlardan;
a ) Tedbirsizlik; özen gösterildiği takdirde sakınılabilecek bir husustur. Belirli bir neticenin meydana gelmesini önleyecek tedbirleri almayarak bir ihmali tutum için de kalmaktır. Tedbirsizliğin var olup olmadığını takdir ederken, alınması gerekli önlemlerin nelerden ibaret olabileceği her olay için ayrı değerlendirilmelidir.
b ) Dikkatsizlik; olumlu bir harekette bulunmaması suretiyle gösterilmesi gerekli özenin gösterilmemesidir.
c ) Meslek veya sanatta acemilik, belirli bir mesleği yapan kimsenin o meslek veya sanatın esaslarını bilmemesi veya bu hususta gereken beceriden yoksun olmasıdır.
d )Nizama temavir ve talimatlara riayetsizlik, kişiyi belirli bir hareket yolunu izlemeye zorlayan hukuk kurallarına aykırılıktır.
Söz konusu bu dört halde müşterek olan husus "Failde konulmuş kurallara karşı gösterilen ilgisizliktir.
Bir olayda açıklanan bu unsurlardan en az birisi gerçekleşmemişse veya gerçekleşse bile kusur teşkil eden eylem ile ölüm sonucu arasında nedensellik bağı bulunmuyorsa taksirle öldürme suçundan söz edilemez ve fail hakkında TCK.nun 455/1 nci maddesiyle uygulama yapılamaz.
İncelenen maddi olayda sanıklar ve maktul Mamak Belediyesi İkmal Bakım ve Onarım Şube Müdürlüğünde işçi olarak çalışmaktadırlar.
Olay günü sanık Şerafettin Yeşilyurt işyerindeki kompresörü diğer sanık Erdal'a söyleyip açtırmış, elinde tuttuğu hortuma hava gelince bu hortumu maktulün anüsüne gevşek dokulu iş tulumu üzerinden asgari dayamak suretiyle hava vermiş kompresördeki yüksek basınçlı hava nedeniyle karnı şişen maktul fenalaşıp ölmüştür.
Görüldüğü gibi sanığın eyleminde TCK.nun 455/1 nci maddesinde öngörülen tedbirsizlik, dikkatsizlik veya meslek ve sanatta acemilik ya da nizamat, emavir ve talimata riayetsizlik hallerinden hiç birisi bulunmamaktadır. Sanık şerafettin şaka yapmak için de olsa kompresördeki yüksek basınçlı hava ile bilerek ve isteyerek maktule Müessir fiilde bulunmuştur. İradi olarak gerçekleştirdiği bu müessir fiil sonucu ölüm husule geldiğine göre eylemi TCK.nun 452 nci maddesinde öngörülen kastın aşılması suretiyle adam öldürmek suçunu oluşturur. Çünkü sanık tarafından istenmemiş olan ölüm neticesi sanık tarafından istenmiş olan müessir fiille husule gelmiştir.
Sanık Erdal Kerim'e yönelik temyize gelince; Sanık Erdal aşamalarda Ustabaşı olan diğer sanık Şerafettin'in isteği üzerine kompresörün vanasını açtığını ancak maktüle şaka yapacağını bilrnediğini savunmuştur.
Dosyada bu sanığın sanık Şerafettin'in maktüle yapacağı şakayı bildiğine, dolayısıyla, eylemine bilerek isteyerek katıldığına ilişkin yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığına göre aksi kanıtlanamayan savunmaya itibar edilmesi gerekir.
Bu itibarla yüklenen suçu işlediğine ilışkin hakkında yeterli ve inandırıcı delil bulunmayan sanık Erdal'ın beraatine karar verilmesi gerekirken, dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçeyle mahkumiyetine, sanık Şerafettin'in eylemi kastın aşılması suretiyle adam öldürme şuçunu oluşturduğu halde suç niteliğinde hataya düşülerek bu sanığın tedbirsizlik ve dikkatsiziik sonucu ölüme neden olmak suçundan mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden direnme hükmünün açıklanan bu nedenlerle bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyesi S.Çelik "Kasten adam öldürme suçu, neticesi bilinerek elverişli vasıtayla iradi olarak işlendiği takdirde maddi ve manevi unsurları itibariyle oluşur.
Olayımızda öldürülenle öldüren, sanıklar Belediyedeki aynı iş kolunda birlikte hizmet veren kimselerdir. İş yerindeki hizmete tahsisli yüksek basınçlı kompresörle ağız yahut anüsten hava verildiği takdirde buna muhatap olan kimsenin iç organlarının parçalanarak ölüm husule getireceğini bu işin uzrnanı olan sanıklar bilmektedirler. Daha önceden şaka kabilinde bu gibi davrantşlarda bulunduklan herhangi bir ölüm ve yaralanma olayı olmadığı, şeklindeki mücerret savunmaları, gerek sanıkların bu işte çalışan uzman kişiler olmaları ve gerekse yüksek basınlı kompresörle hava verilmesinin insan vücudu üzerindeki öldürücü etkileri açısından dosyaya intikal etmiş bilgiler karşısında samimiyeti kabule müsait görülmemiştir.
Yüksek basınçlı kompresörle hava verilmek suretiyle barsakların ve akciğerlerin parçalanması suretiyle öldürülmesi olayında sanıkların kasten adam öldürme suçları sübuta ermiştir. Suçun iç organlarda tahribat yapacak şekildeki bıçak ve benzeri cisimlerle işlenmesi ile aynı neticeyi daha etkili biçimde sağlayacak yüksek basınçlı kompresörle işlenmesi arasında; kast, kulianılan elverişli vasıta ve sonuçta husule gelen ölüm olayı bakımından hiç bir fark yoktur. Bu itibarla eylemin çoğunluk görüşü hilafına kasten adam öldürme olduğu düşüncesindeyim." diyerek, S.SELÇUK "Sanık Erdal'ın olaya katılıp katılmadığını tartışılrnadığını" belirterek bozma gerekçesine katılmamışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem gibi ( BOZULMASINA ) bozmada oybirliği gerekçesinde oyçokluğuyla karar verildi.