Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1994/1-225
K. 1994/250
T. 31.10.1994

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
GASP
HAKSIZ TAHRİK
 
KARAR ÖZETİ: Gasp suçunun maddi unsuru, malın zilyedine karşı cebir ve şiddet kullanarak malı teslime mecbur bırakmalıdır. İncelenen dosya; olay gecesi mağdurenin kocasının kahvede olduğunu bildiği halde, yanına aldığı bıçakla onun evine gidip, bir bahane ile evine giren sanığın, mağdureyi döverek bileziklerini istediği, mağdure diretince bıçakla yaralayarak dön adet bileziği alıp kaçtığı, mağdurenin olay gecesi hastanede alınan ve olaya uygun düşen ifadesinden anlaşmaktadır. Bu durum karşısında, sanığın eylemi gasp suçunu oluşturur.
Haksız tahrik, failin haksız filmin doğurduğu öfke ve elemin altında hareket ederek suç işlemesidir. Sanık, mağdurenin kocası ile kahvede tanışmış, savunmasına göre onun küçük düşürücü sözlerine muhatap olmuştur. Ancak, ona karşı bir eyleme yönelmemiş, oradan ayrılıp mağdurenin evine gitmiş, eve giderek onu bıçakla yaralamış, bileziklerini gasp etmiştir. Olayda mağdureden kaynaklanan haksız hareket bulunmadığından, sanık lehine tahrik hükümleri uygulanamaz.
 
(765s. TCK. m. 495,51)
 
 
Silahlı gasp, kasten adam öldürmeye tam teşebbüs, geceleyin konut dokunulmazlığını bozmak suçlarından sanık Ahmet'in, TCK.nun 193/2, 51/ 1, 456/2, 457/1, 51/1, 492/3, 522, 523 ve 71. maddeleri gereğince 3 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, (Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi) ince verilen 16.6.1993 gün ve 1993/28-105 sayılı hükmün müdahil vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 25.1.1994 gün ve 1994/25-72 sayı ile;
N. Sanık Ahmet'in 5.2.1993 tarihli olay akabinde alınan (22.30'da mağdura Münevver'in evine gittim, kapıyı mağdure açtı, eve girdim, senin kocan benim karıma deli demiş, bak kim deli, bak ne hale getireceğim diye evden getirdiğim bıçağı çekip üzerine yürüdüm... vurmaya başladım) şeklindeki savunmasına göre, mağdureden kaynaklanan haksız bir tahrik olmadığı, mağdur enin anlatımına göre de (gece vakti Ahmet'in geldiğini, dükkanın kapısını iki kere yokladı diyerek kendisinden bıçak istediğini, birlikte çıkıp çevreye baktıklarını, eve döndüklerinde bir şey demeden bıçakla vurup yaraladığını, bayıldığını, bileziklerin nasıl alındığını fark etmediğini) ifade etmesine göre, sanığın hile ile mağdureyi kandırarak kocasının evde olmadığını anlayıp onu yaralayarak bileziklerini gasp ettiği anlaşıldığından, sanığın bıçakla yaralama ve gasp suçlarından ayrı ayrı mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken mesken masuniyetini ihlal ve yaralama suçundan sanık lehine TCK.nun 51/1. maddesinin uygulanması ve bileziklerin alınmasının hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi" isabetsizliğinden bozmuş,
 
Yerel mahkeme, 18.4.1994 gün ve 59-72 sayı ile; Ceza Genel Kurulu'nun 1993/5-27 ve 1993/49 sayılı kararındaki muhalif görüşten alıntılar yapıp, bu alıntıları da dayanak yaparak; kanıtların değerlendirilmesinin duruşmayı yapan yargıçlara ait olması gerektiği, Yargıtay'ın CMUK.nun 322. maddesine göre, ancak sınırlı durumlarda Yerel Mahkemenin yerine geçerek karar verebileceği,... sanıkla mağdure ve kocası arasında suçun işlenmesine tekaddüm eden safhadaki münasebetler sonucu doğan sanığı suça itici sebeplerin Dairece değerlendirmede esas alınmadığı,... kastın insanların iç dünyasını ilgilendiren batıni bir hal olması nedeniyle bunun tesbitinin de duruşmayı yürüten hakimlerce daha iyi yapılabileceği, "...Niyetim kadını ve kocasını bulup dövmekti. Niyetim gasp değildi...u diyen ve bunu sonuna kadar sürdüren sanığın savunmasının mağdurenin duruşmadaki ifadeleriyle de desteklendiği, bu hususlar nazara alınmayarak sadece şekli sonuca bakıp gasp suçunu işlemek kastı ile hareket etmiştir şeklindeki bir kabulün adli hataya sebebiyet vereceği gerekçesiyle, önceki hükümde direnmiştir.
 
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi, müdahil vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bozma istemli 1.7.1994 tarihli tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu gereği konuşulup, düşünüldü:
 
İncelenen dosyaya göre;
 
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık;
 
1- Mağdureye etkili eylemde bulunarak dört adet bileziğini alan sanığın fiilinin hukuki niteliğine, 2- Darp- konut dokunulmazlığını bozma suçlarında TCK.nun 51. maddesinin sanık lehine uygularıma koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
 
Yapılan incelemede;
 
1- Sanığın, mahallede bakkal dükkanı işleten mağdurenin kocası ile olay günü kahvede tartıştıktan sonra, akşam üzeri saat 20.00 sıralarında bir bahane uydurarak mağdure Münevver' in evine girdiği, evde mağdureden başka kimsenin olmadığını anlayan sanığın, mağdureye etkili eylemde bulunduktan sonra bileziklerini alıp bir naylon torbaya koyarak kaçtığı, sanığın ikrarı, mağdurenin anlatımları ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.
 
Yerel Mahkeme; sanığın, etkili eylem sonrası mağdureye ait bilezikleri alıp kaçmasını TCK.nun 492/3. maddesi kapsamında hırsızlık suçu olarak nitelendirmiştir.
 
TCK.nun 491/1. maddesi metnine göre hırsızlığı; "başkasına ait taşınabilir bir malı sahibinin rızası olmaksızın faydalanmak kastıyla almak diye tarif etmek mümkündür.
 
TCK.nun 495. maddesinde düzenlenen gasp (yağma) suçu ise; şiddet veya tehdit ile işlenebilen bir hırsızlık suçudur. Suçun manevi unsum hırsızlıkta olduğu gibi, faydalanmak kastıdır. Suçun maddi unsurları ise;
 
a- Eylemi gerçekleştirmek için cebir, şiddet veya tehdit kullanılması,
 
b- Cebir, şiddet veya tehdidin malın zilyedine veya cürüm yerinde bulunan şahsa karşı olması,
 
c- Mağdurun malı teslime veya alınmasına karşı susmaya mecbur bırakılması şeklinde sıralanabilir.
 
Olay gecesi hastahaneye kaldırılan mağdure, hastahanede, saat 03.20 sıralarında polis tarafından el yazısı ile alınan ifadesinde; "..bir bahane uydurup evimizden içeri girdi, 'beni dövmeye ve bağırmaya başladı ve benden kolumda takılı bulunan ziynet eşyalarını istedi. Diretince beni elinde bulunan bir bıçakla yaralayıp yere düşürünce, benim yere düşmemden yararlanıp kolumda takılı bulunan dört adet bileziği de alıp, beni darp veya yaralayıp süratle evimizden kaçıp gitmiştir. Ben kendimi zor toparlayıp dışarı attım" demiştir.
 
Bu ifade, kabulün aksine, olaya ve oluşa uygun düşmektedir. Bu oluşa göre gasp suçunda sıralanan bütün öğeler gerçekleşmiştir.
 
Her ne kadar sanık Ahmet aşamalarda; "Niyetim gasp değildi, mağdure ile kocasını hastahanelik edecek derecede övmemekti" biçimde savunmada bulunmuş ise de; mağdurenin kocasının kahvede olduğunu bildiği halde, yanına aldığı bıçakla onun evine gidip etkili eylemde bulunması karşısında, sanığın bu savunmasının fazla cezadan kurtulmaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; sanığın mağdureye elindeki bıçakla ve yumrukla vurmak suretiyle mukavemetini kırıp bileziklerini gasp ettiği, amacının, olayın başından itibaren bu suçu işlemeye yönelik olduğu belli olmaktadır.
 
2- Uyuşmazlık teşkil eden diğer hususa gelince;
 
Haksız tahrik; failin haksız bir fiilin doğurduğu öfke ve elemin etkisi altında hareket ederek suç işlemesidir.
 
Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için;
 
a- Tahriki oluşturan bir fiil olması,
 
b- Bu fiil haksız bulunmalı,
 
c- Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
 
d- Failin işlediği suç bu ruhi durumun tepkisi olmalı,
 
f- Haksız tahrik teşkil eden eylem, mağdurdan sadır olmalıdır.
 
Sanık, mağdurenin kocası ile kahvede tartışmış ve savunmasına göre onun küçültücü sözlerine muhatap olmuştur. Ancak, ona karşı herhangi bir eyleme yönelmemiş, oradan ayrılarak, yanlız olduğunu bildiği mağdurenin evine gitmiş, eve girerek onu bıçakla vurup bileziklerini gasp etmiştir. Olayın bu seyrine göre mağdureden sadır olmuş herhangi haksız hareket bulunmadığından, sanık lehine tahrik hükümleri uygulanamaz.
Bu açıklamalar karşısında, usul ve yasaya uygun bulunan Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken, karar yerinde yazılı gerekçelerle önceki hükümde direnilmesinde isabet görülmediğinden, direnme hükmünün, bu nedenlerle bozulmasına karar verilmelidir.
 
Kurul Üyelerinden; 4. Ceza Dairesi Başkanı S. SELÇUK ve Üye E. ÖCAL: Mağdureye karşı etkili eylemde bulunularak bileziklerinin alınmasının gasp suçunu oluşturduğu yönündeki çoğunluk görüşüne katılmakta beraber, konut dokunulmazlığı ve darp suçlarında TCK.nun 51/1. maddesini sanık lehine uygulayan Yerel Mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı" 9. Ceza Dairesi Başkanı D. TAVİL ve Üye Y. YAZICIOĞLU ise; "Haksız tahrik" ile ilgili çoğunluk görüşüne katılmakta beraber, mağdurenin bileziklerinin alınması eyleminin, darp sonrası sanıkta oluşan yeni kasıtla gerçekleştiğini ve bu nedenle olayı TCK.nun 492/3. maddesinin kapsamında hırsızlıkolarak nitelendiren yerel mahkemenin bu yöndeki kabulünün yerinde olduğu gerekçesiyle, sonuç olarak, bozma doğrultusunda", Kurul Üyesi A. SEVGİLİ'de; "Yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğu ve bu nedenle onanması gerekeceği" düşüncesiyle, karşı oy kullanmışlardır.
 
Sonuç : Katılan Münevver' in temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünde, Yerel Mahkeme direnme kararının istem gibi, yukarda belirtilen oyçokluğu ile (BOZULMASINA), 31.10.1994 günü karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini