Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/182
Karar no : 1994/198
Tarih : 27.06.1994

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık Uğur'un İİY.nın 337. maddesi gereğince 10 gün hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Karşıyaka İcra Ceza Mahkemesince verilen 22.6.1993 gün 825/1020 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen;
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 7.12.1993 gün 10922/12275 sayı ile:
"Sanığın süresinde verdiği mal beyanı dilekçesinin İİK.nun 74. maddesine uygunluğu tartışılmadan yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme 24.2.1994 gün 164/363 sayı ile;
"Sanık dilekçesinde malım yoktur demiştir. Bu beyan İİY.nın 74. maddesinde belirtilen koşullara uygun değildir. Zira geçimini ne ile temin ettiğini ve bu gelir durumuna göre borcu ne şekilde ödeyeceğini bildirmemiştir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde istenildiğinden, dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "Zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasını" isteyen 16.5.1994 günlü tebliğnamesiyle 8. Ceza Dairesi başkanlığına ve Özel Dairece de 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : 1- Mahkeme kararlarının Anayasanın 141 ve CMUY.nın 32. maddeleri gereğince gerekçeli olması zorunludur.
"Gerekçe" hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Gerekçe dosyada bilgi ve belgelerin  yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde geçerli, yeterli ve tarafları tatmin edecek, yargısal denetimin yapılmasını sağlayacak nitelikte, yasal olmalıdır.  Yerel Mahkemenin 22.6.1993 gün 825/1020 sayılı matbu (basılı) kararı bu niteliklerden yoksun olduğundan usul hükümlerine mutlak aykırılık teşkil etmektedir.
2- Sanığın mal beyanında bulunmamak suçundan cezalandırılmasına ilişkin Yerel Mahkeme kararı, Özel Dairece "sanığın süresinde verdiği mal beyanı dilekçesinin İİY.nın 74. maddesine uygunluğu tartışılmadan karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Bozmadan sonra, sanık tarafından verilen dilekçenin yasada belirtilen koşulları taşımadığı, bu nedenle sonuç oluşturduğu kabul edilerek bozma kararı doğrultusunda suçun unsurları tartışılmak suretiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bozulan kararda yer almayan bu yeni ve değişik gerekçe Özel Dairece denetlenmediğinden dairenin görüşü bilinmemektedir.
Özel Dairece incelenmeyen bir hususun doğrudan doğruya ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi olanaksızdır. Şeklen direnme gibi görünen bu karar özde ilk karar niteliğinde olup eylemli uyma nedeniyle incelemenin Özel Dairece yapılması gerekmektedir.
3- Öte yandan sanığa yüklenen mal beyanında bulunmama suçu İİK.nun 337. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede yazılı cezanın üst sınıra göre suç TCK.nın 106/6. maddeleri gereğince 6 aylık asli ceza zamanaşımı süresine tabi olup aynı yasanın 105/2. maddesi uyarınca bir sene içinde muhkumiyet kararı verilmesi gerekmektedir.
Ancak, 9.3.1939 gün ve 22/31 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı üzere, suç tarihinden itibaren işlemeye başlayacak bir senelik zamanaşımı süresinin başlangıç veya sonlarında verildiğine bakılmaksızın, karar verilmekle zamanaşımı süresi kesilmekte ve o tarihten itibaren altı aylık asli zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlamaktadır.
Maddi olayda; suç tarihi 3.3.1993 olup bir yıllık zamanaşımı süresi 3.3.1994 tarihinde dolmuştur. Yerel Mahkemece ilk karar bir yıllık süresi içinde 22.6.1993 günü verilmiştir. Bu tarihten itibaren işlemeye başlayan altı aylık zamanaşımı süresi de 22.12.1993 günü dolmuştur. Bu nedenle davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken 24.2.1994 günü sanığın mahkumiyetine karar verilmesi Yasaya aykırı olduğundan hükmün öncelikle bu yönden bozulmasına karar verilmelidir.
 
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün (BOZULMASINA), CMUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle TCK.nın 102/6 ve 105/2. maddeleri gereğince ortadan kaldırılmasına, tebliğnamedeki düşünce gibi oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini