 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/18
Karar no : 1994/42
Tarih : 14.02.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : SUÇ ve KARAR: Hırsızlık suçundan sanık İclal Çelik'in mahkumiyetine verilen cezanın ertelenmesine ilişkin Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 20.10.1990 günü ve 48/637 sayılı hükmün Özel Dairece eksik incelemeden bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda sanığın TCK.nun 493/2, 522,47,59 ve 647 sayılı Yasanın 6. maddeleri uyarınca 4 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına verilen cezanın ertelenmesine dair aynı mahkemece verilen 23.2.1993 gün ve 1992/694-1993/97 sayılı hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen;
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 21.12.1993 gün ve 9120/10307 sayı ile:
Sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Müşteki sıfatı ile dinlenen müdahilin eşi Hikmet Tunç'un beyanına ve kabule göre sanığın evin kapısında unutulmuş anahtarla kapıyı açıp eve girmiş olduğununun anlaşılması karşısında eylemin TCK.nun 491/4 maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden unsurları bulunmayan yazılı madde ile hüküm kurulması isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Bu karara karşı 14.9.1994 gün ve 23525 sayı ile itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı:
Özel Daire ilamında sanığın evin kapısında unutulmuş anahtarla kapıyı açıp içeri girdiğinden eylemin TCK.nun 491/4. maddesine gireceği belirtilmektedir.
Kapıda unutulan aanahtar hemen kullanılarak eve girilmesi halinde 493/2 nci maddeyle uygulama yapılamazsa da maddi olayda katılan ve ekşi kapı anahtarını 1.1.1990 tarihinde kaybettiklerini beyan etmişler suç ise 3.1.1990 tarihinde işlenmiştir.
Görüldüğü gibi sanık kapı yerinde unutulan anahtarı alır almaz eve girmemiş 2 gün süreyle bu anahtarı haksız olarak elinde bulundurmaya devam etmiştir. Bu süre içinde evin kapısı katılanın eşine ait diğer anahtarla açılıp kapanmıştır.
Katılan ve eşin beyanlarıyla anlaşılan bu oluşa göre eylem TCK.nun 493/2. maddesine uyar nitelikte gerçekleşmiştir.
Özel Daire hem hazırlıktaki müdahil ve eşine ait beyanları, aksine iddia, tesbit ve savunma olmadığı halde gözetmemiş hem de duruşma sırasında araştırma yapılması gerektiğini işaret etmeyerek dosyadaki oluşa ters düşen bir sonuca varmıştır" biçimindeki gerekçeyle Özel Daire bozma kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün onanmasını talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY CEZA GENEL KURULU KARARI:
İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık sanığın sübuta eren hırsızlık suçunu kapı üzerinde unutulan anahtarla mı yoksa kaybedilen anahtarla mı işlediğine ilişkindir.
Olayın görgü tanığı yoktur. Müşteki sıfatıyla dinlenen katılanın eşi Hikmet Tunç Zabıtaca saptanan 6.1.1990 günlü ifadesinde 1.1.1990 günü evinin anahtırını kaybettiğini söylemişse de duruşma ve keşifte bu anlatımından rücu ederek anahtarı kapı üzerinde unuttuğunu beyan etmiştir.
Sanığın kaybedilen veya taklit anahtar kullanmak suretiyle kapıyı açıp eve girdiğine ilişkin dosyada katılanın çelişkili anlatımlarından başka kanıt bulunmadığına ve kuşkudan da sanık yararlanacağına göre katılanın eşi Hikmet'in duruşma ve keşifteki anlatımlarına itibar edilmesi gerekir.
Bu itibarla sanığın olay günü kapı üzerinde unutulan anahtarla aynı gün eve girip yüklenen hırsızlık suçunu işlediği anlaşıldığından Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi.