 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/174
Karar no : 1994/196
Tarih : 27.06.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Alıkoymak ve ırza tasaddi suçundan sanık A.S.'nin beraatine ilişkin Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 17.06.1992 gün 57/169 sayılı hükmün C. Savcısı tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen; Yargıtay 5. Ceza Dairesi 30.09.1992 gün 2591/2908 sayı ile; "suçun sabit olduğundan" bahisle hükmü bozmuş, Yerel Mahkeme'nin 30.11.1992 gün 216/305 sayılı direnme kararı ise Ceza Genel Kurulu'nun 02.07.1993 gün 105/124 sayılı kararı ile suuli nedenlerle bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda sanığın beraatine dair 02.07.1993 gün 105/124 sayılı hükmün katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine;
5. Ceza Dairesi 06.10.1993 gün 3174/3532 sayı ile, "sanığın, mağdurlara yönelik eylemlerinden mahkumiyeti gerekirken yazılı şekilde beraatine hükmolunması" isabetsizliğinden bozulmasına karar vermiş, Yerel Mahkeme bu hükme karşı 19.01.1994 gün 278/5 sayı ile, "İddia, doktor raporları ile doğrulanmamıştır. Mağdurların ifadeleri aşamalarda çelişkili olup samimi kabul edilmemiştir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı katılanlar ve sanık vekilleri tarafından süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "davanın ortadan kaldırılmasını" isteyen 03.06.1994 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, sanık vekilinin, beraat kararının gerekçesine yönelik olmayan temyiz isteğinin reddiyle incelemenin C. Savcısı ve katılan vekilinin temyiz talebiyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Öğretmen olan ve okul tenis takımını çalıştıran sanığın, ders çalı=mak için evine ve antreman için spor salonuna gelen mağdurları alıkoyduğu ve tasaddide bulunduğu iddiasıyla açılan davada; sanığın bir kısım mağdurlara yönelik eylemlerinden dolayı TCK.'nın 430/2, 415/1, 80, 417. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu hüküm Özel Dairece onanarak kesinleşmiştir. Sanığın ayrıca, mağdurlar İbrahim, Mümin ve Ahmet'i alıkoyduğu, onlara tasaddide bulunduğuna dair mahkumiyetine yeterli ve kesin kanıt bulunmadığından bahisle beraatine karar verilmiş, C. Savcısı'nın temyizi üzerine, suçun sabit olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Yerel Mahkemece önceki hükümde direnilmişse de, sanığın yüklenen suçlar nedeniyle 28.04.1989 günlü oturumda sorgusu yapıldıktan sonra zamanaşımını kesen başkaca bir işlem yapılmamıştır. Sanığa hükmolunacak ceza itibarıyla, TCK.'nın 102/4. maddesinde belirlenen ve sanığın savunmasının alındığı 28.04.1994 gününden başlayan beş yıllık asli zamanaşımı süresinin inceleme tarihinden önce dolduğu anlaşıldığından, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün (BOZULMASINA), CMUY.'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının TCK.'nın 102/4. maddesi gereğince (ORTADAN KALDIRILMASINA) oybirliğiyle karar verildi.