 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no : 1994/13
Karar no : 1994/40
Tarih : 14.02.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Karşılıksız çek düzenlemek suçundan sanık Şıh'ın 3167 Sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca 1 sene hapis cezasıyla cezalandırılmasına 1 sene bankalarda çek hesabı açmasının ve çek keşide etmesinin yasaklanmasına kararın kesinleşmesini takip eden bir ay içinde katılanın şahsi hukukunu ifa ve temin etmesi veya çek bedelini % 10 tazminatı ve gecikme faiziyle birlikte muhatap bankaya yatırması halinde verilen cezanın ertelenmesine ilişkin Beyoğlu 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 16.3.1991 gün ve 1990/929-1991/716 Sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen;
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 29.9.1992 gün ve 7220/9143 sayı ile;
"... Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;
Muhatap bankaca 3167 Sayılı Yasanın 7. maddesine göre zorunlu olduğu ihtaratı yaptığı ve Gaziantep PTT Müdürlüğü 2.4.1991 tarihli yazısında ihtar mektubunun 21.7.1990 tarihinde muhatabın kendi imzasına teslim edildiğinin kayıtların tetkikinden anlaşıldığını cevaben bildirmişse de dosyada mevcut ihtarname ve tebligat evraklarını alan imza sahibinin 5584 Sayılı Posta Kanununun 17. maddesinde belirtilen iadeli taahhütlü mektup olmaya yetkili olup olmadığı araştırılarak yetkili olmadığının anlaşılması halinde anılan maddede yazılı mevzubahis kuralın keşidecinin iyi niyetini göstermek imkanını sağlamak amacına yönelik olduğu da gözönüne alınarak çekin mahkemece bankaya tevdii edilip usulüne uygun 7. maddeye göre zorunlu ihtaratın yapılmasının sağlanması ve bu ihtarat üzerine kanundaki yazılı 7 iş günü içinde düzeltme hakkını kullanıp kullanmadığının araştırılıp belgeleri de eklenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi" isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise 25.2.1993 gün ve 1992/1325-1993/133 sayı ile;
Çek hesabı sanığın şahsi hesabı olup ihtarname adına çıkarılmıştır. Tebligat parçasındaki parafın kime ait olduğu belirtilmediği için bu husus araştırılmış PTT Müdürlüğü cevabında; "Taahhütlü mektubun muhataba yani sanığa teslim edildiğini" bildirmiştir. Bu yazı karşısında artık araştırma yapmak gereksiz olup kötü niyetli keşideciye zaman kazandırmak sonucunu doğuracağından bozma kararındaki görüşe iştirak edilmemiştir." biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde istenildiğinden dosya C. Başsavcılığının bozma istekli 7.1.1994 gün ve 10/99304 Sayılı Tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuluşup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Sanık tarafından keşide edilen 31.6.1990 tarihli çekin karşılıksız çıkması üzerine 3167 Sayılı Yasanın 16. maddesi gereğince cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
TTK. 692. maddesinde çekin unsurları sayılmış "Keşide gün ve yeri" çekin asli unsuru olarak kabul edilmiştir. Maddede yazılı unsurlardan birinin eksikliği halinde senedin çek olarak kabul edilemeyeceği Yasanın 693. maddesinde belirtilmiştir.
Çekte keşide tarihi duraksamaya meydan vermeyecek şekilde açık ve yıl içinde var olan bir günün tarihi olmalıdır. Çekin; zaman ölçü birimi olan takvimde mevcut olmayan bir tarihte düzenlendiğinin belirtilmesi halinde imkansız olan bu tarih "Keşide tarihi" olarak kabul edilemez ve çekin yasal bu unsurunun varlığı ileri sürülemez.
Maddi olayda sanık tarafından düzenlendiği saptanan çek 31.6.1990 tarihlidir. 31 Haziran mümkün olmayan bir tarih olduğundan çekin yasal unsurları tam olarak gerçekleşmemiştir. Keşide tarihi yönünden yasal unsuru gerçekleşmeyen bu çeki düzenleyen sanığın eylemi 3167 Sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçunu oluşturmaz. Eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığı Yerel Mahkemece tartışılmalı ve sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
Bu itibarla Yerel Mahkeme direnme hükmünün açıklanan bu değişik gerekçeyle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yerel Mahkeme direnme hükmünün yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle (BOZULMASINA), istem gibi oybirliğiyle karar verildi.