 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/70
Karar No: 1993/103
Tarih: 19.04.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sarhoşluk suçundan sanık İsmet Başaran'ın 571 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 45.000 lira hafif para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Sarkışla Sulh Ceza Mahkemesince 23.5.1991 gün ve 91/76 sayı ile verilen hükmün, Üst C. Savcısı tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen;
Yargıtay 2. Ceza Dairesince 19.3.1992 gün ve 2142-3358 sayı ile:
(Sair itirazlar yerinde görülmeyerek;
Alkollü olarak kullandığı mobilet ile yayaya çarpan sanığın, taksirli eyleminin sarhoşluk suçunu oluşturmayacağı gözönüne alınmadan TCK.nın 571. maddesi ile hüküm kurulması) isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 9.7.1992 gün ve 100-274 sayı ile: aşırı alkollü olan sanığın, mobileti ile mağdura çarparak kazaya sebep olmak sureti ile halkın rahatını bozduğu gerekçesi ile önceki kararda direnmiştir.
Bu kararda Yerel C. Savcısı tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" istekli 5.3.1993 gün ve 86529 sayılı tebliğnamesiyle, 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Alkollü olarak sevk ve yönetimindeki mobiletle mağdur yayaya çarparak yaralanmasına sebebiyet veren sanığın eyleminin, sarhoşluk suçunu oluşturup, oluşturmadığı uyuşmazlığı oluşturmaktadır.
Sarhoşluk suçunun oluşabilmesi için, failin;
a - Umumi veya umumun girebileceği yerlerde halkın rahatını bozacak,
b - Veya rezalet çıkartacak ve aşikar surette sarhoş olarak,
yakalanması gerekmektedir. Maddede öngörülen bu eylemler ancak kasti bir şekilde işlenebilir. Oysa ki, sanığın eylemi kasti olmayıp, taksirlidir. Kaldı ki sanığın bu eylemi ile umuma açık yerde halkın rahatını bozduğu veya rezalet çıkartacak surette ve aşikar bir halde sarhoş olarak yakalandığı da söylenemez.
O halde, sanığın üzerine yüklenen sarhoşluk suçunun yasal unsurları luşmamıştır.
Bu itibarla direnme kararının bozulmasına, bozmanın içeriğine göre CYUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanığın beraatine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden direnme kararının (BOZULMASINA) bozma yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden CYUY.nın, 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanığın beraatine 19.4.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.