 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/4-33
Karar No: 1993/53
Tarih: 8.3.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
765/m.102,104,230
Görevi ihmal suçundan sanık Cebbar Ö... ve arkadaşları hakkında bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda beraatlerine ilişkin İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.3.1991 gün ve 1990- 40- 1991/149 sayılı hükmün katılan idare vekilinin temyiz üzerine dosyayı inceleyen;
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 31.3.1992 gün ve 1741/2347 sayı ile:
1- ".. Sanıklar Mehmet E..., Mehmet E..., Mehmet O... ve Hasan K.. haklarındaki hükmün onanmasına,
2 - Sanıklar Cemil S..., Mustafa Kadri D..., Ahmet S..., Ayhan Ş..., Nurettin Ö... ve Yılmaz S.... yükletine suçun oluştuğu tarihe göre temyiz süresi içinde dava zamanaşımı gerçekleştiği anlaşıldığından TCK.nun 102/4, 104/2 ve CYUY.nın 253. maddeleri uyarınca hükmün ortadan kaldırılması sonucunu doğurmak üzere kamu davasının düşürülmesine,
3 - Katılan vekilinin sanıklar Cebbar Ö... ile Tayfın A... ilişkin hükme yönelik temyizine gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak oluşa ve müfettiş raporu içeriğine göre 26.11.1984 tarih 4 no.lu, 28.1.1986 tarih 3 sayılı hakediş raporlarında müteahhitler yararına fazla istihkak gerçekleştirdikleri ortaya çıkan sanıklar Cebbar Özdiş ile Tayfun Akkaya'nın aleyhindeki kanıtlar tartışılıp reddedilmeden ve eylemlerinin kanıtlanması durumunda görevi sarsama suçunun oluşacağı gözetilmeden yazılı gerekçeyle beraatlerine karar verilmesi" isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise 9.12.1992 gün ve 438/761 sayı ile:
"Sanıkların düzenledikleri hakediş raporlarında müteahhitler lehine fazla istihkak gerçekleştirilmişse de bu durum yatırım ve iş programının yoğun olmasından kaynaklanmıştır.
Suç kastıyla hareket ettiklerine ilişkin aleyhlerinde yeterli delil bulunmayan sanıkların beşeri yanılgı sonucu neden oldukları fazla ödemeler de müteahhitler tarafından idareye iade edildiğine göre; unsurları oluşmayan suçtan beraatlerine karar verilmesi yerindedir" biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükümde katılan idare vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığının bozma/Onama istekli 12.2.1991 gün ve 4/4290 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca yapılan inceleme sonunda gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR :
İncelenen dosyaya göre;
1 - 226.11.1984 tarihli hakediş raporunu düzenleyen sanık Tayfun A...'ya yüklenilen görevi ihmal suçu TCK.nun 102/4. maddesinde öngörülen 5 senelik asli zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımını kesen işlemler birden çok olsa bile aynı kanunun 104/2. maddesine göre bu süre yarısı kadar uzayabileceğinden 7 sene 6 ayı geçmemesi gerekir.
İncelenen dosyada suçun işlendiği 26.11.1984 tarihinden dosyanın incelendiği 8.3.1993 tarihine kadar 7 sene 6 aydan fazla bir süre geçtiği saptandığına göre olayda zamanaşımı gerçekleşmiştir.
Bu itibarla sanık Tayfun A... hakkındaki hükmün bozulmasına ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına,
2 - Sanık Cebbar Ö...'e ilişkin hükme yönelik temyize gelince,
4.5.1987 günlü müfettiş raporunda; sanık Cebbar Ö...'in imzası bulunan 28.4.1986 gün ve 3 sayılı hakediş raporuna dayanılarak müteahhit firma yararına 1.987.245 lira fazla istihkak tahakkuk ettirildiği belirtilmiştir.
Sanık tüm aşamalarda müteahhit firma yararına gerçekleştirilen fazla tahakkukun iş yoğunluğunun neden olduğu beşeri hatadan kaynaklandığını ve olayda suç kastı bulunmadığını savunmuştur.
Sanığın bu savunması ve müfettiş raporundaki açıklamalar karşısında müteahhit firma yararına gerçekleştirilen fazla tahakkukun iş yoğunluğunun neden olduğu beşeri hatadan kaynaklanıp kaynaklanmadığının saptanması için bu konuda bilirkişi raporu alınıp diğer kanıtlarda gözetilmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususlar araştırılmadan ve aleyhe kanıtlar tartışılıp reddedilmeden eksik soruşturmayla hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Bu nedenle direnme hükmünün bozulmasına,
Karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün her iki sanık yönünden bozulmasına gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık Tayfun A... hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırılmasına 8.3.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.