 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/42
Karar No: 1993/61
Tarih: 15.03.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Zina suçundan sanıklar Hüseyin ve Süreyya'nın beraatlerine ilişkin Mersin 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 19.11.1990 gün ve 779/1024 sayı ile verilen hükmün, katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen;
Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nce 21.2.1991 gün ve 243/907 sayı ile;
(Sanık Süreyya'nın 19.7.1990 tarihinde istemeden evlendiği kocasının evinden 3.8.1990 günü ayrılıp, önceden sevdiği diğer sanık Hüseyin'in işyerine giderek orada bir hafta birlikte kaldıkları ve böylece zina suçunu işledikleri iddia, ikrar ve dosya kapsamından anlaşıldığı gözetilmeyerek beraet kararı verilmesi) isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkemenin 11.4.1991 gün ve 343/251 sayı ile verdiği direnme kararı, Ceza Genel Kurulu'nun 10.6.1991 gün ve 1985/211 sayılı kararı ile; aleyhe bozmaya karşı sanıklardan diyecekleri sorulmadan hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozulmuş, Yerel mahkemenin 19.11.1991 gün ve 794/1016 sayılı kararı da, Ceza Genel kurulu'nun 30.3.1992 gün ve 72/95 sayılı kararı ile ve aynı gerekçeyle ikinci kez bozulmuştur.
Bozma gereğini yerine getiren Yerel Mahkeme, 1.10.1992 gün ve 376/589 sayı ile, suçun sübuta ermediği görüşü ile yeniden beraet kararı vermiştir.
Bu karar da katılan vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" istekli 16.2.1993 gün ve 91305 sayılı tebliğnamesiyle, 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Yerel Mahkemenin 12.11.1991 gün ve 794/1016 sayılı direnme kararı, Ceza Genel Kurulu'nca, aleyhe bozmaya karşı sanıklardan diyecekleri sorulmadan hüküm kurulması isabetsizliğinden, yargılama yasasına aykırı davranış nedeniyle bozulmuştur.
Bozma gereğini yerine getiren Yerel Mahkeme, 1.10.1992 gün ve 376/589 sayı ile, suçun sübuta ermediği görüşü ile yeniden beraet kararı vermiştir.
Bu karar da katılan vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" istekli 16.2.1993 gün ve 91305 sayılı tebliğnamesiyle, 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Yerel Mahkemenin 12.11.1991 gün ve 794/1016 sayılı direnme kararı, Ceza Genel Kurulu'nca aleyhe bozmaya karşı sanıklardan diyecekleri sorulmadan hüküm kurulması isabetsizliğinden, yargılama yasasına aykırı davranış nedeniyle bozulmuştur.
Bilahare Ceza Genel Kurulu bozma kararına uyarak gereğini yerine getiren yerel Mahkeme, suçun sübuta ermediği açıklaması ile yeniden beraet kararı vermiştir.
Ceza Genel Kurulunun uyum gösteren içtihatlarına göre, Ceza Genel Kurulunca verilen karar bir bozma kararıdır. Bu nedenle direnme kararı ortadan kalkmıştır. Yerel mahkeme yeni ve değişik bir hüküm kurmakta serbesttir. Nitekim Ceza Genel Kurulu'nun bozma kararının gereğini yerine getirerek yeni bir hüküm kurmuştur. Bu yeni hüküm Özel Dairece incelenmeden, temyiz incelemesinin Ceza Genel Kurulu'nda yapılmasına yargılama yasası olanak vermemektedir.
Özel Dairenin görüşü bellidir, tekrar inceleme yapması, davayı uzatmaktan öteye ne anlam taşır gibi bir görüşe katılmak olanaklı değildir. Çünkü Özel Daire görüşünde her zaman değişiklik olabileceği gibi, davaların uzamasını önlemek amacı ile de olsa yargılama yasasının buyurucu hükümleri gözardı edilemez.
Bu itibarla incelemenin Özel Dairesi'nce yapılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin son uygulaması özde direnme kararı olmayıp yeni bir karar niteliğinde bulunduğundan, temyiz incelemesinin Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nce yapılmasına, dosyanın belirtilen Daireye gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 15.3.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.