 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1993/3-9
K. 1993/34
T. 22.2.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ORMAN SUÇU
ORMAN İÇİNE YERLEŞMEK
SUÇA EKSİK KALKIŞMA AŞAMASI
KARAR ÖZETİ Özel daire bozması doğrultusunda araştırma yapılarak, suç tarihinde inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığının araştırılması ve sanığın sürekli olarak orman içine yerleşip yerleşmediğinin belirlenmesinden sonra, suçun eksik kalkışma aşamasında kalıp kalmadığı saptanmalıdır.
(6831 s. OK. m. 93)
(765 s. TCK. m. 61)
6831 sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık Ahmet'in aynı Yasanın 93/2 ve TCK.nın 59. maddesi uyarınca 10 ay hapis ve 93/4. maddesi gereğince zoralıma ilişkin, (Kartal 2. Sulh Ceza Mahkemesi)nce 31.1.1991 gün ve 1796-19 sayı ile verilen hüküm, sanık tarafından temyiz edildiğinden, dosyayı inceleyen Yargıtay Onçüncü Ceza Dairesi'nce, 29.1.1992 gün ve 13559-1347 sayı ile;
(Sair itirazlar yerinde görülmeyerek;
1- Bilirkişi, işgal edilen alanın tahdit sınırları içinde kaldığını bildirdiğine ve uygulama buna dayanılarak yapıldığına göre, suç konusu yerin Orman kadastrosu görüp, görmediği, görmüşse işlemin kesinleşme tarihinin araştırılması gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Suç saptama tutanağında bina için temel kazıldığından söz edildiğine göre inşaatın hangi tarihte tamamlandığı araştırılarak, dava açıldıktan sonra tamamlanmış ise suçun kalkışma derecesinde kaldığı ve TCK.nın 61. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-. Yapılan keşifte, işgal alanına kurulan gecekondunun yıkılıp, Orman sınırları dışına çıkarıldığı saptanmış olmasına karşın zoralımına karar verilmesi) isabetsizliğinden bozulmuştur.
(1) ve (3) numaralı bozma nedenlerine uyan Yerel Mahkeme, 24.6.1992 gün ve 275-371 sayı ile; (sanığın eylemi Ormanı işgal suçudur. Suç tutanağına göre sanık Devlet Ormanından suç konusu yeri işgal etmiş buraya gecekondu yapmak üzere temel kazıp, duvarlarını 1,5 metre yükseklikte örmüştür. O halde, 93. maddede açıklanan ormanı işgal suçu tamamlanmıştır; İnşaatın tamamlanıp tamamlanmaması sonucu etkilemez) açıklaması ile (2) numaralı bozmaya karşı direnmiştir.
Bu karar da, sanık tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığı'nın bozma istekli 28.12.1992 gün ve 3/71033 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Sanık hakkında, Orman sınırları içerisinde kalan sahaya gecekondu inşaatı yaptığı iddiasıyla açılan davada, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın eyleminin bu suça kalkışma aşamasında kalıp kalmadığı hususundadır.
6831 sayılı Yasanın 93. maddesi aynı Yasanın 17. maddesine yollamada bulunarak, bu maddedeki eylemleri yapanların cezalandırılacağını hüküm altına almış bulunmaktadır.
6831 sayılı Yasanın 17/1. maddesinde işgal ve faydalanma fiilleri;
1- Her çeşit bina,
2- Her çeşit ağıl,
3-. Hayvanların barınmasına mahsus yerler YAPILMASI;
4- Tarla açılması-ekilmesi-işlenmesi,
5- Orman içinde yerleşilmesi,
Biçiminde tahdidi ve tadadi olarak belirli eylem biçimlerinde sayılmıştır.
Açıklanan fiillerin her biri ayrı bir suç oluşturmakta olup birbirleri ile bağlantıları yoktur. Orman Yasasının 93. maddesinde yaptırıma bağlanan suç bir cürümdür. Yasada aksine bir hüküm bulunmadığına göre koşulları varsa bu suç da kalkışma hükümlerinin uygulanacağı doğaldır.
Sanığın eylemi, 17/1. maddede açıklanan; bina yapılması haline uygundur. Ancak; suç tutanağına göre, sanığın bina yapmak üzere temel kazdığı ve bozmadan sonraki beyanına göre de bu binanın duvarlarını 1,5 metre yükseklikte ördüğü anlaşılmaktadır. O halde, bu binanın tamamlanıp, tamamlanmadığı ve tamamlanmışsa hangi tarihte tamamlandığı belirlenmelidir.
Orman içine yerleşme halinin kabulü için de yerleşmenin süreklilik göstermesi gerekmektedir. Sanığın sürekli biçimde Orman içine yerleştiği saptanmamışsa bu durumda da ancak duvar yapma sureti ile bu suça kalkışma söz konusu olacaktır.
O halde, Özel Daire bozması doğrultusunda araştırma yapılarak suç tarihinde inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığının araştırılması ve sanığın sürekli olarak Orman içine yerleşip yerleşmediğinin belirlenmesinden sonra, suçun eksik kalkışma aşamasında kalıp kalmadığı saptanmalıdır.
Bu itibarla, direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
Karşı oy kullanan Kurul Üyelerinden Sami SELÇUK; "Orman Yasasının 92. maddesi aynı Yasanın 17. maddesinde yasak edilen eylemleri" cezalandırmaktadır. Bu beriki maddede ise, "bina ve tesisler", "ağıl ve hayvan barınakları yapmak", "tarla açmak", "tarlayı işlemek, ekmek", "Orman içine yerleşmek" eylemleri cezalandırılmıştır. Suç ani, icrai ve hareket alt-öğesi açısından "seçenekli hareketli bir suçtur". Hareketlerden bir tanesini yapmakla suç oluşacak,' öbür hareketlerin yapılması suçu çoğaltmayacaktır. Zira sonraki hareketler, ilk hareket tarafından tüketilecektir. Sanık bina yapmak için harekete geçmiş, bir buçuk metrelik duvar inşasıyla da "Orman içine yerleşmiştir" ve suç olup bitmiştir. Daha sonra binanın yapılıp bitirilmesi suçu çoğaltmaz. Dahası bu hareket birinci hareketle tüketilmiştir. Ayrıca "sanığın amacı bina yapmaktır, yerleşmek değildir" demek yalnız mantığa değil; gerek suçun sergilediğim yapısına ve gerekse kast kavramına aykırıdır. Suç genel kastla, olası kastla işlenebilen bir cürüm olup, failin amacı ve saiki gözetilmemiş ve dolayısıyla bu cürüme özel kast istenmemiştir. Direnme kararı yerindedir" düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmamıştır.
Karşı oy kullanan diğer Üyeler ise; sanığın eyleminin tamamlanmış suçu oluşturduğu görüşünü ileri sürmüşlerdir.
S o n u ç Açıklanan nedenlerle, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, direnme kararının istem gibi (BOZULMASINA), 22.2.1993 gününde yapılan birinci müzakerede 2/3'ü aşan oyçokluğuyla karar verildi.