 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1993/3-316
K. 1993/319
T. 13.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ORMAN KANUNUNA AYKIRI DAVRANIŞ
NİSBİ PARA CEZASININ MİSLİ
ARTIRMAYA TABİ OLMAMASI
KARAR ÖZETİ Orman Yasasının 91/2. maddesinde yer alan ağır para cezası, nisbi para cezası niteliğinde olup 3506 sayılı Yasa ile Ceza Yasasına eklenen ek 1. madde gereğince misil artırmasına tabi değildir. Ancak, TCK.nun değişik 19. maddesi gereğince bu maddede belirtilenden aşağıya hükmolunamaz. Artırma ve eksiltmeler de belirlenen bu miktar üzerinden yapılır.
(6831 s. OK. m. 91/2)
(765 s. TCK. ek m. 1, 19)
Dikiliden ağaç kesmek suçundan sanık Demirkan'ın, 6831 sayılı Orman Yasasının 91/2-3-son, 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 1.620.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, tazminat ve nisbi harç tayinine ilişkin, (Kaynarca Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen5.8.1992 gün, 123/ 111 sayılı hükmün Yerel C. Savcısı tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 13.4.1993 gün, 1537/5941 sayı ile;
"1- Yasanın 91/2. maddesinde yer alan ağır park cezası nisbi nitelikte olması nedeniyle 3506 sayılı Yasa ile TCK.na eklenen ek 1. maddesi gereğince misli artırmaya tabi bulunmadığı, ancak TCK.nun değişik 19. maddesi gereğince bu maddede belirtilenden aşağıya hükmolunamayacağı, artırma ve eksiltmelerin de belirlenen bu miktar üzerinden yapılacağı gözetilmeden sanığa fazla ceza tayini,
2- Her ne kadar ek tutanakta emvalin motorlu testere ile kesildiği yazılmış ise de, gerek suç tutanağında gerekse beyanlarda bu hususa değinilmediği gözetilerek ağaçların motorlu testere ile kesildiği hususunun ne suretle tesbit edildiği idare ve tanıklardan sorulup araştırılmadan 91/3. maddenin uygulanması" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme, 30.6.1993 gün, 42/23 sayı ile;
"1- Yasakoyucunun amacı para cezalarının etkinliğini sağlamaktır. Nisbi bir işlemin sonucu mutlaka maktudur. Kesilen emval miktarı ile Yasada belirlenen para cezasının çarpımı sonucu, maktu olup bu miktar katsayı sistemi ile artırılmalıdır. Yasakoyucunun gerçek amacını, 3506 sayılı Yasanın yürürlük tarihine kadar olan yasalardaki nisbi para cezalarının misli artırmaya tabi tutulmayacağı, bu tarihten sonra ise para cezaları nisbi-maktu ayırımı yapılmadan Bütçe Kanunlarına göre katsayı artışına tabi tutulacağı şeklinde anlamak doğru olur. Bu görüşün kabulü halinde, hem para cezalarının etkinliği sağlanacak hem de TCK.nın 19 ve 24. maddelerindeki para cezalarının alt ve üst sınırlarının ek 4 ve 5. maddeler çerçevesinde artırılması sağlanacaktır.
2- Sanık hakkında düzenlenen ek suç tutanağının ikinci maddesinde, emvalin motorlu testere ile kesildiği belirtilmiştir. Bu tutanağın 5. maddesi nazara alınarak yapılan artırma Özel Dairece kabul edilmiştir. Ayrıca iddianamede de, ağaçların motorlu testere ile kesildiği açıklanmıştır. İddianame ve suç tutanakları okunduğunda sanık, suçu kabul etmiş, itirazda bulunmamıştır. Emvalin motorlu testere ile kesildiği sabittir" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve Yerel C. Savcısı tarafından süresinde istenildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "bozma" istemli 9.11.1993 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Sanığın, dikiliden yakacak nitelikte ağaç kesmek suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda; Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, "Orman Yasasının 91/2. maddesinde yer alan para cezasının 3506 sayılı Yasa ile Ceza Yasasına eklenen ek 1. maddesi gereğince misil artırmasına tabi tutulup tutulamayacağı ve emvalin motorlu testere ile kesilip kesilmediğinin saptanmasına" ilişkindir.
1- Para cezası, yasaların suç olarak tanımladığı bir fiili işleyenlere uygulanan ve yasada yazılı sınırlar içinde tayin olunan ve ödenmediği takdirde, bir başka yaptırıma çevrilebilen para miktarının, yasada belirlenen Kurum'a yatırılmasıdır.
Nisbi para cezası ise, miktarı yasa tarafından önceden kesin olarak saptanamamış, fail tarafından elde edilen çıkar yada, neden olunan zararla orantılı biçimde değişebilen para cezasıdır. TCK.nın 19. maddesi gereğince nisbi para cezasının yukarı sınırı yoktur. Cezasının en az miktarı ise TCY.na 3506 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. maddeye göre saptanacaktır.
Orman Yasasının 91. maddesinin 2. fıkrasında yer alan para cezası, kesilen yakacak nitelikteki emvalin beher kentali üzerinden hesaplanacağı için nisbi niteliktedir.
3506 sayılı Yasayla, Ceza Yasasına eklenen ek 1. maddede; "nisbi nitelikteki vergi ve resim cezaları, nisbi para cezaları ve tazminat kabilinden olup mutezayit nisbete tabi bulunan para cezaları hariç olmak üzere" yasa ve tüzüklerdeki diğer para cezalarının artırılmasına karar verilmiştir. Ek 2. madde ile de, ek 1. madde kapsamına giren para cezalarının yani nisbi cezalarla, tazminat kabilinden olan cezalar dışında kalan para cezalarının, her yıl Bütçe Kanununda yer alan memur maaş katsayısındaki, artış nazara alınarak yeniden belirlenmesi hükme bağlanmıştır.
Ek 1. ve 2. maddelerde açıkca, nisbi para cezalarının misli artırmasına tabi olmadığı belirtilmiştir. Buna rağmen, nisbi bir işlemin sonucunun maktu (belirli) olacağından bahisle nisbi para cezasının misil artırmasına tabi tutulması, mevzuatımızda para cezasının bir nevi olarak kabul edilen "nisbi para cezasını" ortadan kaldıracak ve maktu para cezasına dönüştürecektir. Örneğin, emvalin metreküpü veya kentali, uyuşturucu maddenin gramı, gazete yada derginin satış miktarı veya sağlanan çıkar üzerinden hesaplanacak para cezasının belirli olacağının kabulü, müessesenin yapısına aykırıdır. Ayrıca, cezanın belirli hale geldiğinin kabulü halinde, nisbi para cezasının yukarı sınırında bir kısıtlama getirilmemesinin de anlamı kalmayacaktır. Öte yandan, bu şekilde artırma nisbi para cezalarında misil artırması yapılamayacağını belirleyen ek 1 ve 2. maddeye ve yasakoyucunun açık iradesine aykırıdır.
Bu itibarla; Özel Daire bozma kararının bir nolu bendine yönelik direnme kararı, usul ve yasaya aykırı olup bozulmasına karar verilmelidir.
2- Ceza Genel Kurulu'nun uyum gösteren içtihatlarına göre, bozmadan sonra yapılan inceleme ve araştırmalara, yeni kanıt ve beyanlara dayanmak, değişik gerekçeyle hüküm kurmak, bozma kararı doğrultusunda uygulama yapmak, niteliği itibariyle direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karardır. Bozmadan sonra yapılan yeni yargılama da sırf önceki sonuca ulaşmak şeklen direnme mahiyetinde olup özde direnme kararı değildir.
İncelenen dosyada;
Özel Daire bozma kararından sonra savunması alınan sanık, "ağaçları motorlu testere ile kestiğini" söylemiş, bu beyanı da nazara alınarak yeni ve değişik gerekçeyle önceki hükümde direnilmiştir. Bu itibarla, Yerel Mahkemenin son kararı bu yönü, itibariyle direnme kararı olmayıp bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karar olduğundan, temyiz incelemesinin Özel Dairece yapılması gerekmektedir.
Ancak, bozma kararının bir nolu bendine yönelik direnme kararının bozulmasına karar verildiğinden ve Yerel Mahkemece Ceza Genel Kumlu bozma kararına uyulması ve bozmaya uyularak verilecek kararda bu hususun Özel Daire'ce incelenmesi gerektiğinden bu aşamada 3. Ceza Dairesi'nce inceleme yapılmasına gerek ve yer yoktur.
S o n u ç :Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemece verilen bir nolu bozma kararına yönelik direnme hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), dosyanın mahalline gönderilmesine, 13.12.1993 günü oybirliğiyle karar verildi.