 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/351
Karar No: 1994/26
Tarih: 07.02.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Milli Piyongo biletinde sahtekarlık suçundan sanık Suat'ın beraatine ilişkin Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nce 21.10.1992 gün ve 107/147 sayı ile verilen kararın, C. Savcısı ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen;
Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce 14.04.1993 gün ve 2519/3930 sayı ile; (Sanığın yaşam akışına ve eşyanın doğasına uymayan inandırıcılıktan uzak savunması dayanak yapılarak beraat kararı verilmesi) isabetsizliğinden oyçokluğuyla bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 23.06.1993 gün ve 101/85 sayı ile; suç konu biletteki tahrifatı sanığın yaptığı veya bilerek kullandığı hususunda kanıt elde edilememiş, savunması ve savunmayı doğrulayan tanık beyanına göre suçun sübuta ermediği anlaşılmıştır. Açıklamasıyla önceki kararda direnmiştir.
Bu kararda C. Savcısı ve katılan vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "Bozma" istekli 16.12.1993 gün ve 67698 sayılı tebliğnamesiyle; Yargıtay 1. Başkanlığı'na gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın üzerine yüklenen suçun sübuta edip ermediği hususundadır.
Dosyadaki kanıtlara bakıldığında;
Milli Piyango İdaresi'ne başvuran sanığın, suça konu bileti ibraz ederek beş milyon lira ikramiye almak istediği, bu işin uzmanı olan idare görevlisi Bahri Aydın'ın biletin tahrif edildiğini saptayarak durumu kolluğa bildirmesi üzerine koğuşturmaya başlandığı sanığın hazırlık soruşturması sırasındaki ifadesinde; "...suça konu bileti yolda buluduğunu, çarşıda seyyar bir bayiye göstererek ikramiye çıktığını öğrendiğini, bu nedenle ikramiye almak üzere Milli Piyango İdaresi'ne gittiğini, tahrifat yapmadığı..." açıkladığı görülürken, duruşmadaki sorgusunda bu savunmayı genişleterek, müdafinin uyarısı üzerine tanık Rıfat Durgun'un ismini verdiği görülmektedir.
Açıklanan bu savunma inandırıcı ve samimi olmadığı gibi yaşamın olağan akışına da uygun değildir. Şöyle ki; sanık ilk ifadesinde olayın tanığı bulunduğuna ilişkin herhangi bir şey söylemezken, duruşmadaki sorgusunda, müdafinin uyarısı üzerine olaya Rıfat Durgun'un tanık olduğunu belirtmektedir. Savunmasında bileti bir seyyar bayiye gösterdiğini ileri sürmesine rağmen Manisa gibi küçük bir kentte bu bayiin ismini veya varlığına ilişkin bir bilgiyi verememektedir. Öte yandan tahrif edilmek için büyük özen ve çaba gösterilen bir biletin yola atıldığına ilişkin savunma kabule değer görülemez. Sanık tahrifli bileti Milli Piyango İdaresi'ne ibraz ederek yüklenen suçu işlemiştir. Bu itibarla direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
Karşı oy kullanan kurul üyelerinden M. Aksoy direnme kararının haklı nedenlere dayandığını ileri sürmüşlerdir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, C. Savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi (BOZULMASINA) 2/3'ü aşan oyçokluğuyla karar verildi.