 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/342
Karar No: 1994/16
Tarih: 31.01.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Karşılıksız çek düzenlemek suçunda sanık F.Ö. hakkında açılan davanın düşürülmesine ilişkin Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 1.7.1988 gün 353/390 sayılı hükmün davaya katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen,
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 7.2.1989 gün 11120/630 sayı ile;
"...3167 Sayılı Yasanın 16/2. maddesine göre sanığın düzeltme hakkını kullanması halinde veya düzeltme hakkı yoksa 8. maddede belirtilen süre içinde çekin kaşılıksız kalan kısmının % 10 tazminat ve gecikme faiziyle birlikte muhatap bankaya veya herhangi bir şubesine yatırması halinde şikayet hakkının doğmayacağı dikkate alınarak yasanın 7 ve 8. maddelerinde söz edilen ihtarat ve düzeltme hakkıyla ilgili süreler gözönünde bulundurularak şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığının saptanması gerekirken söz konusu ihtaratın yapılıp yapılmadığı araştırılmadan ve bu ihtarata ait belgeler celbedilmeden çekin bankaya ibraz tarihine itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme 19.11.1992 gün 260/679 sayı ile;
"3167 Sayılı Yasanın 7 ve 8. maddelerinde yazılı ihtar ve düzeltme hakkı ile ilgili hususlar suz unsuru olmayıp, takip şartıdır. Şikayet süresi, çekin bankaya ibraz tarihinden itibaren başlamaktadır" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtayca incelenmesi katılan vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının "onama" istemli 10.6.1993 tarihli tebliğnamesiyle 10. Ceza Dairesi Başkanlığına ve Özel Dairece de 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü:
KARAR : Sanık hakkında karşılıksız çek düzenlemek suçundan açılan kamu davasının; şikayetin yasal süreden sonra yapılması nedeniyle düşürülmesine ilişkin ilk hüküm, katılan vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece aleyhe bozulmuştur. Yerel Mahkeme, aleyhte olduğu halde sanıktan, bozmaya diyeceğini sormadan önceki kararında direnmiştir.
CMUY.'nın 326/2. maddesinde "Ancak, sanık hakkında verilecek ceza bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir." hükmü yeralmaktadır. Savunma hakkının kısıtlanmayacağı ilkesine dayanan yasanın bu emredici hükmüne uyulması gerekirken sanıktan aleyhe bozmaya karşı diyeceği sorulmadan direnme kararı verildiği görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebebten bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Sair yönleri incelenmeyen Yerel Mahkeme direnme hükmünün öncelikle yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA), tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak oybirliğiyle karar verildi.