 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/301
Karar No: 1993/338
Tarih: 20.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Teşekkül oluşturmak suretiyle kokain ticareti yapmak suçundan sanık Ökkeş Koska'nın eyleminin bireysel olarak kokain ticareti yupmak suçunun oluşturduğunu kabul eden Malatya D.G.M.'nce 4.5.1993 gün ve 146/121 sayı ile sanığın T.C.Yasasının 403/5-6, 59. maddesi uyarınca, 6 yıl 6 ya ağır hapis ve 225.916.666 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararın, sanık müdafi tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince, 14.10.1993 gün ve 8032/10485 sayı ile;
(İkrarın kanıt sayılabilmesi için süreklilik, başka bir ifade ile kararlılık göstermesi gerekir. Sanığın son soruşturma sırasındaki beyanı ile önceki aşamalardaki beyanları arasında, uyum söz konusu olmadığı açıklamasıyla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek asul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına) T.C.Y.'nın 405/2. maddesinin sanık hakkında uygulanması gerektiği karşı oyuyla ve oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 5.11.1993 gün ve 52525 sayı ile;
(Suriye'den kaçık olarak yurda sokulan/Ökkeş Koska tarafından 01 KZ 778 plakalı oto ile taşınacağının istihbarat şube müdürgülüne bilidirilmesi üzerine izlenen otonun 27.4.1992 günü Reyhanlı yol kavşağında yakalandığı ve suça konu kokainin elde edildiği sanığın bu kokaini Mersin ilinde Abdülhakim Erdem'e teslim edilmek üzere Reyhanlı ilçesinde Osman isimli kişiden aldığını söyleyeler Abdülhakim, lokman ve M.Ali Erdem hakkında dava açılmasını sağladığı anlaşıldığından T.C.Yasasının 405/2. maddesi uygulanmalıdır) açıklamasıyla itiraz etmiştir.
Dosya Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, sanık hakkında T.C.Yasasının 405/2. maddesinin uygulanması gerekip, gerekmediği hususundadır.
Uyuşturucu madde tedariki suçları, tehlike suçu olup, bu suçla korunan hakuki yarar genel kamu esenliğidir. Bu itibarla uyuşturucu madde kaçıkçılığı yapan faillerin kimliklerinin veya uyuşturucu maddelerin saklandığı yerin bu suçu işleyen failler tarafından bildirilmesi halinde, faillerin ve suça konu maddelerin ele geçirilmesine, dolayısıyla genel kamu esenliğini koramaya yönelik olarak uyuşturucu madde temini suçuyla mücadeleye katkıda bulunan bu suç faillerine tayin edilecek cezadan T.C.Yasasının 405/2.maddesi uyarınca indirim yapılması öngörülmektedir.
Esasen bu hüküm 6123 sayılı yasa ile T.C.Yasasının 404. maddesinin değiştirilmesiyle yasaya girmiş, 6.6.1991 gün ve 3756 sayılı yasanın 8. maddesi ile değiştirilen T.C. Yasasının 405/2. maddesinde de aynen korunmuştur.
6123 sayılı yasanın gerekçesinde; "... Bu cürümlerin ve bilhassa teşekkül halinde işlenen bu gibi cürümlerin meydana çıkarılarak faillerinin yakalanmalarını ve cezasız kalmamalarını sağlamakta faydası mülahaza edildiğinden 1918 sayılı Yasada olduğu gibi 404. maddeye de böyle bir hüküm konulması uygun görülmüştür" denilmektedir. Her ne kadar gerekçede suçu ihbar edene uygulanacak ceza indirimi sadece suç ortaklarının yakalanmasını ve suça konu maddenin ele geçirilmesini teminle belirtilmişse de esas olan suçu haber vermiş olanın pişmanlık duygusu ve iyi niyetinin değerlendirilmesidir. Ceza siyaseti bakımından bu pişmanlığın değerlendirilmesinde toplumsal yarar görülmektedir.
Uyuşturucu madde temin suçları resmi makamlarca haber alındıktan sonra sanığın, suç ve suç ortaklarının meydana çıkmasına ve yakalanmasına hizmet ve yardım etmesi gerekir ki T.C.Yasasının 405/2. maddesindeki indirimden yararlanabilsin, Ancak, bu indirimden yararlanabilmek için başkalarını suçlama (atfı cürüm) veya iftira halinin bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
İnceleme konusu olayda, Suriye'den yurda kokain geçireceği ihbarı üzerine izlenen sanık, Reyhanlı yol kavşağında 01 KZ 778 plakalı otosu ile seyrederken durdurulmuş, yapılan aramada suça konu kokain maddesine elkonulmuştur. Sanık sonradan değiştirdiği kolluktaki anlatımında, suça konu maddeyi Mersin İlinde kuyumculuk yapan Abdulhakim, Mehmet Ali ve Lokman Erdem adına naklettiğini ve bu maddeyi Osman Balık isimli kişiden aldığını söylemiş yakalanan bu kişilerin ev ve işyerilerinde yapılan aramada, herhangi bir uyuşturucu maddeye rastlanmamıştır. Buna karşın Abdulhakim, Mehmet Ali, Lokman Erdem ve Osman Balık haklarında uyuşturucu madde tedarik etmek suçundan açılan dava beraatle sonuçlanmış ve temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Sanıklar Abdulhakim, Mehmet Ali, Lokman Erdem ve Osman Balık haklarındaki kesin hükmün aksine bir kabulü tartışmak ve benimsemek kesin hükmün otoritesi karşısında söz konusu bile olamaz. Bu itibarla sanığın beraet eden sanıklar Abdülhakim, Mehmet Ali, Lokman Erdem le, Osman Balık'ın suç ortağı olarak kolluğa adlarını bildirmesi ve bunlar hakkında dava açılmasını sağlaması T.C.Yasasının 405/2. maddesindeki indirimden yararlanmasını gerektirmez. Aksine kabul, bu tür suç faillerinin atfı cürüm veya iftira gibi davranışlarını ödüllendirmek olur ki, bu da yasa koyucunun yukarıda açıklanan uyuşturucu madde suçlarının ortaya çıkarılması ve genel kamu esenliğinin korunması amacına aykırı sonuçlar doğurur.
Bu itibarla itirazın reddine karar verilmelidir.
Karşı oy kullanan kurul üyesi Hüseyin Demiröz itirazın haklı nedenlere dayandığını ileri sürmüştür.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı İTİRAZIN REDDİNE 20.12.1993 gününde yapılan birinci müzakerede 2/3'ü aşan oyçokluğuyla karar verildi.