Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/294
Karar No: 1994/22
Tarih: 07.02.1994

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Rüşvet almak, rüşvet vermek, sahtekarlık görevi kötüye kullanmak suçlarından sanıklar:
a- Mustafa'nın rüşvet almak suçundan beraatine, eyleminin görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCY.'nın 240/1, 80. maddesi uyarınca 2 yıl 4 ay hapis 7.000 lira ağır para cezası ve 7 ay süre ile memuriyetten yoksun kılınmasına,
b- İsmet'in sahtekarlık ve rüşvet almak suçlarından beraatine, TCY.'nın 240/1, 80. maddesi uyarınca 2 yıl 4 ay hapis 7.000 lira ağır para cezası ve 7 ay süre ile memuriyetten yoksun kılınmasına,
c- Hüseyin sahtekarlık suçundan beraatine, TCY.'nın 240/1, 80. maddesi uyarınca 1 yıl 9 ay hapis 7.000 lira para cezası ve 4 ay 15 gün süre ile Memuriyetten yoksun kılınmasına,
d- Yüksel'in TCY.'nın 240/1, 80, 59. maddesi uyarınca 11 ay 20 gün hapis, 5833 lira ağır para cezası ve 2 ay 27 gün süre ile Memuriyetten yoksun kılınmasına,
e- Hüseyin'in rüşvet almak usçundan beraatine, TCY.'nın 240/1, 80. maddesi uyarınca 1 yıl 9 ay hapis, 7.000 lira ağır para cezası ve 7 ay süre ile memuriyetten yoksun kılınmasına,
f- Salim'in, rüşvet almak suçtan beraatine, TCY.'nın 240/1, 80. maddesi uyarınca 1 yıl 2 ay 15 gün hapis, 7.000 lira ağır para cezası ve 7 ay süre ile memuriyetten yoksun kılınmasına,
g- Hasan'ın TCY.'nın 240/1, 80. maddesi uyarınca 1 yıl 9 ay hapis 7.000 lira ağır para cezaıs ve 7 ay süre ile memuriyetten yoksun kılınmasına,
h- Ferid'in TCY.'nın 345, 80. maddesi uyarınca 2 sene 11 ay hapis,
i- Kaya'nın TCY.'nın 345, 80, 59. maddesi uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası ile,
Cezalandırılmalarına, katılanın maddi ödence isteği hakkında hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine ilişkin İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 19.09.1991 gün ve 12/178 sayı ile verilen kararın, Cumhuriyet Savcısı katılan ve sanıklardan Hasan tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen;
Yargıtay 5. Ceza Dairesince 26.03.1992 gün ve 500-910 sayı ile;
(Sair itirazlar yerinde görülmeyerek;
1- Sanık Hasan'ın Bankası Marlıdere Şusebinde Ziraat teknisyeni olduğu sırada amiri durumunda bulunan banka müdürü sanık İsmet Şen'in telkin ve talimatıyla haksız ödemeler esas olan birkaç tediye fişini imzaladığı ve 09.01.1987 tarihinde kendi isteği ile emekliye ayrıldığı bu nedenle 02.10.1987 tarihinde çalışmakta olduğu firmanın kredi talebiyle ilgili olarak bilirkişi yaptığı anlaşıldığından ve tanık İbrahim Erbaş ile Sanık Kaya'nın lehine ve görevinde titiz davrındığına ilişkin açıklamaları gözönüne alındığında suç kastıyla hareket ettiği saptanamadığından beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Ekonomik İşler Yüksek Koordinasyon Kurulu'nun 165 nolu kararına dayanılarak 01.01.1985 günü çıkarılan 130 nolu tebliğ gereğince sanayi yemi kullanan Hayvan yetiştiricilerini Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanlığı'ndan ruhsat almış olan Yem Fabrikalarından, satın almış oldukları sanayi yemi için kendilerine geliştirme ve destekleme fonundan, faaliyet gösterdikleri il ya da ilçedeki Ziraat Bankası vasıtasıyla fatura bedelinin % 20'si oranında destekleme ödemesi yapılmasının uygulamaya konulması üzerine, 1985 yılı Eylül ayından önce sanık Ferid'in, onun çağırması üzerine sonra diğer sanık Kaya Yalçın Günaydın'ın ve daha sonra da haklarındaki kamu davası, ayrılan Tamer ve Fikret'in İzmeri'e gelerek o yöredeki tavukçuluk işletmeleriyle yem fabrikalarını satım almak veya kiralamak suretiyle muhtelif isimler altında şirketler oluturup yönetimlerini üstlendikten sonra Ziraat Bankası Narlıdere ve Cumaovası Şubeleri müdürü, müdür yardımcısı ve Ziraat teknisyeni olan diğer sanıklarla ilişkiye geçip anlaştıkları ve tavukçuluk işletmeleri adına yem fabrikalarından kapasitelire üzerinde kestikleri sahte faturalara dayanarak anılan banka şubelerinden haksız olarak destekleme ödemesi aldıkları, dosya içeriğinden anlaşıldığından ve zimmet suçu failinin görevi nedeniyle kendisine tevdi olunan veya muhafaza, denetim ve sorumluluğu altında bulunan para, mal ve sar kıymetleri kendisi veya başkası yararına maledinmesi ile oluşacağından Kit, olan Ziraat bankası'nın Personeli olup, konuları itibarıyla kaynağı ne olursa olsun, Banka nezdindeki paraları muhafaza ve denetimle görevli bulunan sanıklar M. Nail, İsmet, Hüseyin, Hüseyin, Yüksel ve Salim'in ilgili tebliğ, genelge ve mektup hükümlerine aykırı hakeretle, diğer sanıklardan değişik zamanlarda edindikleri yazlık ev, otomobil, para, beyaz eşya ve elektronik cihaz gibi eşyalarla sağladıkları çıkar karşılığından devlete ait geliştirme ve destekleme fonundan sağlanan 1. 639.460.920 lirayı 1985-87 yılları arasında sahte faturalara dayanarak diğer sanıklara haksız olarak ödemelerinden ibaret bulunan ve mahkemece de sübutu kabul edilen dava kosunu tüm eylemlerinin zincirleme biçimde nitelikli zimmet, diğer sanıklar Ferit ve Kaya'nın eylemlerinin ise bu suça asli iştirak niteliğinde bulunduğu gözetilmeden görevi kötüye kullanmak ve sahtekarlıktan ceza tayini suretiyle suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülmesi,
Kabul ve uygulamaya göre;
a- Sanık Hüseyin hakkında noksan memuriyetten yoksun kılınma cezası tayini,
b- Dosya içeriği ve bilirkişi raporları karşısında tazminata da hükmedilmesi gerekirken, katılanın hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmesi)Ş isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 05.04.1993 gün ve 92/60 sayı ile; Ziraat Bankası bir KİT.'dir bu kuruluşun mal ve paralarına karşı suç işleyen görevlileri memur gibi cezalandırılırlar. Ancak, destekleme için fonda bulunan ve Ziraat Bankası Şubeleri aracılığıyla üreticiye fatura karşığılı yapılması gereken destekleme ödemeleri vergi, resim, harç, niteliğinde bir kamu alacağı olmadığı gibi herhangi bir kamu hizmetinin yapılmasıyla doğan bir alacakta değildir. Üreticilere devlet tarafından ödenen süpvansiyon niteliğinde bir paradır. Dolayısıyla Ziraat Bankasının parası değildir. banka, sadece ödeme yapmakla görevlendirilmiştir. Bu itibarla zimmet suçu oluşmaz. Sanıklar, tebliğ, genelge ve kararlara ugun hareket etmeyerek ve sahte faturalara dayalı olarak ödemede bulunduklarından Banka personeli olan sanıkların eylemleri görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturur. Diğer sanıklar Ferid ve kaya ise özel belge niteliğinde bulunan sahte yem faturalarını kullanarak haksızo larak yem destekleme ödemesi aldıklarından özel belgede sahtekarlık suçundan cezalandırılmaları gerekir. Tazminata yönelik araştırmalar davayı uzatacağından, bu hususta katılanın hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir. Açıklaması ile önceki kararda direnilmiştir.
Bu karar da, sanıklar müdafileri, katılan vekili ve Cumhuriyet Savcısı tarafından süresinde temnyiz edildiğinden dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "bozma" istekli 04.11.1993 gün ve 56847 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay 1. Başkanlığı'na gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık;
1- Sanıklardan Hasan'ın üzerine yüklenen suçun sübuta erip, ermediği,
2- Diğer tüm sanıkların sübuta eren eylemlerinin oluturduğu suçun vasfı,
3- Katılanın maddi tazminatı ilişkin isteminin Ceza Mahkemesi'nde karar bağlanmasının gerekip, gerekmediği,
4- Sanık Hüseyin'e tayin edilen Memuriyetten yoksun kılınma feri cezasının noksan tayin edilip, edilmediği,
Hususlarındadır.
Sırasıyla uyuşmazlık konularını çözmek gerekirse;
1- Sanık Hasan Ziraat Bankası Narlıdere Şubesinde Ziraat teknisyeni olarak görev yaptığı sırada, sicil amiri konumunda bulunan şube müdürü İsmet'in telkin ve talimatlarıyla haksız olarak destekleme yerin ödemelerine esas oluşturan ödeme fişlerinden bir kaçını imzalamak zorunda kalmışsa da, sanı Hasan'ın aşamalarda samimi ve tutarlı görülen savunması ve bu savunmayı doğrulayan sanık Kaya ile bir başka şubeden geçici olarak, Narlıdere Şubesinde görevlendirilen tanık ibrahim'in beyanlarına göre, bu ödeme fişlerini doğruluğuna inanarak, diğer sanıklarla birlikte gayri meşru hareket etmek iradesi olmaksızın, şube müdürü İsmet'in talimatlarıyla imzalamak durumunda kaldığı, nitekim, İsmet'in kendisini emekli olması şubede engel oluşturmasını önlediği anlaşıldığından sanık Hasan'ın beraatine karar verilmelidir.
2- Zimmet, Kamu İdaresi Aleyhine işlenen bir cürümdür. Esasen zimmet, arapça bir sözcük olup "kendisine görevi nedeniyle verilen para ve sair malları aşırmak" anlamındadır.
Yasanın sistematiğine göre, bu suç ancak bir memur tarafından işlenebilir. KİT.'ler personelinin de zimmet suçunun faili olabilecekleri açıktır ve bu husus YCGK.'nun 19.04.1993 gün 16/100 sayılı kararıyla duraksamaya yer vermeyecek biçimde benimsenmiş bulunmaktadır.
Zimmet suçunun maddi konusunu para, para yerine geçen belge veya senetler ve sair mallar oluşturur. Suçun maddi konusunu oluşturan bu şeylerin memura görevi nedeniyle tevdi edilmiş olması veya onun koruma, denetim ya da sorumluluğu altında bulunması da gerekir. Zimmet suçu genel kastla işlenir, ayrıca saik aranmaz. Bu fiil sonucunda, suç konusunu oluturan şeyin Memur tarafından kendisi veya başkası yararına aşırılmasının gerçekleşmesi gerekmektedir. Suçun maddi konusunu oluşturan şeyin devlete veya suçtan zarar gören dukumunda olan kuruma ait olması da koşul değildir. Bu şey özel kişilere de ait olabilir. Önemli olan, memur veya memur gibi cezalandırılan faile, bu şeyin görevi nedeniyle teslim veya tevdi edilmiş olması veya onun muhafaza denetim ya da sorumluluğunda bulunmasıdır.
Bu genel açıklamalardan sonra uyuşmazlık konusu olaya bakıldığında; Ekonomik İşler Yüksek Koordinasyon Kurulu'nun 165 nolu kararına dayanılarak, 01.01.1985 gün ve 130 nolu tebliğ uyarınca, sanayi yemi kullanan hayvan yetiştiricilerinin, Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanlığından ruhsat almış bulunan sanayi yem fabrikalarından, üreticilerin gerçekten satın almış oldukları sanayi yemi için kendilerine 27.11.1984 gün ve 84/8800 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'yla T.C. Merkez Bankası mezdinde kurulmuş bulunan "Geliştirme ve Destekleme Fonundan" üreticilerin faaliyet gösterdikleri İl ya da ilçedeki Ziraat Bankası Şubesi aracılığıyla, yem faturası bedelinin % 20'si oranında destekleme ödemesi yapılmasının uygulamaya konulması üzerine, önce istanbul İlinde faaliyet göstermekte bulunan sanık Ferit'in, onun çağrısı üzerine de sanık Kaya'nın ve daha sonra da haklarındaki kamu davaları ayrılan şirket görevlisi diğer sanıklar Fikret ve Tamer'ir İzmir'e geldikleri İzmir ve çevresindeki tavuk işletmeleri ve sanayi yem fabrikalarını satın alarak veya kiralayarak değişik isimler altında şirketler kurmak suretiyle Tamör ve Tümer firmelerini oluturdukları ve bu firmaların yönetimlerini sütlendikleri, daha sonra Cumaovası ve Narlıdere Ziraat Bankası Şubelerinde, müdtür, müdür yardımcısı ve Ziraat teknisyeni olarak görevli bulunan diğer sanıklarla ilişki kurarak anlaştıkları ve kurdukları tavuk işletmeleri adına denetimlerinden yem fabrikalarından kapasiteleri üzerinde kestikleri sahte faturalara dayanarak anılan banka şubelerinden haksız olarak yem destekleme ödemesi aldıkları tüm dosya kapsamından anlaşılmakta ve maddi olayın esasen bu şekilde gerçekleştiği hususu Yerel Mahkeme ve Özel Daire tarafından da kabul edilmektedir.
Hal böyle olunca KİT, olan Ziraat Bankası'nın Cumaovası ve Narlıdere personeli olansanıkların konuları itibarıyla kaynağı ne olursa olsun, görevleri gereği kendilerine teslim veya tevdi edilen veya muhafaz, denetim ve sorumlulukları altında bulunanparaları tebliğ ve genelge hükümlerine aykırı olarak, firme temsilcisi olan diğer sanıklardan, değişik zamanlarda haksız çıkar sağlayarak, Devlete ait "Geliştirme ve Destekleme Fonundan" 1.639.460.920 lirayı 1985-87 yılları arasında sahte faturalara dayanarak diğer sanıklara ödemelerinden ibaret eylemleri zincirleme biçimde nitelikli zimmet, firma görevlisi sanıklar Ferid ve Kaya'nın eylemleri ise bu suça asli-maddi iştirak niteliğindedir. Bu itibarla Yerel mahkemenin suç niteliğine ilişkin direnmesi de isabetli değildir.
3- Ceza Yargılamasının amacı öncekilke suçun işlemip işlenmediğini araştırmak suç işlendiği anlaşıldığı takdirde mahkumiyet kararı verilerek, o suçla bozulan zkamu düzeninin yeniden kurulmasını sağlamaktır. Bu itibarla esas olan cezai koğuşturma ve bunun sonucunda ceza mahkumiyetidir. ancak, işlenen suç mağdurların maddi ve manevi bakımlardan zarara uğramalarına yol açmışsa, istem halinde aslında bir hukuk davasının konusunu oluşturan maddi veya manevi tazminat isteminin de karar bağlanması gündeme gelir ve bu halde sorun ceza uyuşmazlığıyla birleştirildiğinden ceza mahkemesi tarafından çözümü gündeme gelir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümüne ceza yargılaması kurallarının uygulanması gerekir.
Doğal olarak, ceza mahkemesinin şahsi hak (maddi-manevi tazminat) konusunda karar verebilmek için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekir.
Bunlar:
a- İstek, Koşulu: Şahsi hakkın ceza mahkemesi tarafından karar bağlanabilmek için, suçtan doğrudan doğruya zarar gören kişinin o davaya katılması ve maddi ya da manevi tazminat isteminde bulunması gerekmektedir.
b- Mahkumiyet Koşulu: Ceza Mahkemesinin şahsi hakka hükmedebilmesi için sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi gerekir. Beraat, genel af veya zamanaşımı ya da şikayetten vazgeçme gibi nedenlerle düşme, durma veya davanın reddine karar verilmesi hallerinde şahsi hakka hükmedilemez.
c- Şahsi hak konusundaki kararın ceza davasını gecirtirmemesi koşulu: Yargılama Yasası bu koşulu 358. maddesinde "...zararın vücuduna veya miktarına ait tetkiklerin duruşmanın uzamasını veya hükmün tahrini mucip olacağı anlaşılırsa, mahkeme bu cihet hakkında davacının hukuk mahkemesine müracaat edebileceğine karar vererek, hükmünü yalnız ceza tayinine haredebilir." biçiminde hükme bağlamıştır. Bundan güdülen amaç şahsi hak davasının ceza davasını geciktirmemesidir.
O halde, maddi veya manevi tazminata yönelik isteğin ceza davasını uzatmayacağı anlaşılmata ise ceza mahkemesince karar bağlanması gerekir.
Uyuzmazlık konusu olayda, mahkemece yaptırılan inceleme ve araştırmalar sonucunda hükmedilecek maddi tazminat miktarı ortaya çıkarıldığına göre ceza mahkemesince bu hususun karara bağlanması gerekmektedir.
4- Suç vasfının zimmet olarak belirlenmesi karşısında, görevi kötüye kullanmak suçuna bağlı olarak sanık Hüseyin'e tayin edilen memuriyetten yoksun kılınma cezasının süresinin yasaya uygun bulunup bulunmadığı sonucu etkili görülmediğinden bu hususun görüşülmesine gerek bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
Kurul Başkanı ve Üyelerden Cahit Karakoç ile Yılmaz Tufan Sanık Hasan'ın eyleminin sübuta erdiğini, bu nedenle diğer sanıklar gibi zimmet suçundan cezalandırılması gerektiğini belirterek karşı oy kullanırlarken, Üye Samiha Gençay sanık Hasan'a yönelik Yerel Mahkeme kararının onanması yolunda oy kullanmaştır.
 
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, sanık Hasan müdafi dışındaki sanık müdafilerinin temyiz istemlerinin (REDDİNE), sanık Hasan müdafi, katılan vekili ve Cumhuriyet Savcısı'nın yerinde görülen temyiz itirazları ve tebliğnamedeki bozma düşüncesi üzerinev direnme kararının sanık Hasan yönünden yasal oyçokluğuyla, diğer hususlarda oybirliğiyle (BOZULMASINA) karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini