 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/287
Karar No: 1993/324
Tarih: 20.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 213 sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık İbrahim Öztürk'ün beraatine ilişkin Kadıköy 1.Asliye Ceza Mahkemesi'nce 15.3.1991 gün ve 718/161 sayı ile verilen kararın, katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce 4.3.1992 gün ve 730/1349 sayı ile;
(Yüklenen suçun oluşması için, mükellefiyeti doğuran olayın gerçekleşmesi yeterli olup ayrıca Maliyeye kayıtlı olma koşulunun aranmayacağı gözönünde tutularak duruşmaya devamla, sanığın sorgusunun icrası ile kanıtlar toplandıktan sonra hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi) isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 9.3.1993 gün ve 380/145 sayı ile, aleyhe bozmaya karşı sanıktan diyeceğini sormadan önceki karardaki gerekçeyle direnme kararı verilmiştir.
Bu kararda katılan vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "zamanaşımı nedeniyle, kamu davasının ortadan kaldırılması" istekli 20.10.1993 günve 33918 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Sanığın yüklenen suçtan beraatine ilişkin karar, katılan vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece suçun sübuta verdiği görüşüyle ve sanık aleyhine bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise aleyhe olanbu bozmaya karşı sanıktan diyeceğini sormadan önceki kararda direnilmesine karar vermiştir.
CYUY.nın 3206 sayılı yasa ile değişik 326. maddesinin ikinci fıkrasında "..... Ancak, sanık hakkında verilecek ceza bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir. "hükmü yer almaktadır.
Açıklanan bu usul kuralı, buyurucu nitelikte bulunduğundan, gereği yerine getirilmeli, bozmadan sonra sanıktan aleyhe bozmaya karşı diyecekleri mutlaka sorulmalıdır.
Bu itibarla, Yasanın açıklanan buyurucu hükmüne karşın aleyhe bozma kararına rağmen, sanıktan diyeceği sorulmadan direnme karraı verildiğine göre, hükmün sair yönleri incelenmeksizin, öncelikle bu sebepten bozulmasına, Ancak; yüklenen suçun TCK.nın 102/4, 105/2. maddesi uyarınca 2.11.1992 tarihinde zamanaşımı gerçekleştiğinden, CYUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle,katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden direnme kararının CYUY.nın 326/2. maddesi uyarınca bozulmasına, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle CYUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının ortadan kaldırılmasına, 20.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.