 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/244
Karar No: 1993/261
Tarih: 18.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 298 sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan TCK.nun 119. maddesi uyarınca hakkında kamu davası açılmayan sanık Aziz'in, TCK.nun 36. maddesi uyarınca ruhsatlı tabancasının zoralımına ilişkin, (Bismil Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen 11.3.1992 gün ve 128/128 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Daire,i 22.10.1992 gün ve 10775/12080 sayı ile;
Sanığın eylemi, seçimin düzenli biçimde yapılabilmesi açısından 298 sayılı Yasanın 171. maddesinde yaptırıma bağlanan seçim günü taşıma ruhsatlı silahını taşımak suretiyle anılan yasanın öngördüğü bir tedbire aykırı davranmaktan ibaret olup, taşıma ruhsatlı silahın bu tür taşınması 6136 sayılı Yasanın yaptırıma bağlandığı bir suç oluşturmadığı, ayrıca silahın suçta kullanılmasından da sözedilemeyeceği ve suça konu silahın bir cürümden hasıl olma durumunda sözkonusu olmadığı, böylece olayda TCK.nun 36. maddesinin koşulları bulunmadığı gözetilmeden silahın sahibine iadesi yerine yazılı şekilde zoralımına karar verilmesi" isabetsizliğinden Başkan İ. Oğuz ve Üye M. Aksoy'un; "oluşa, mahkemenin dayandığ yasal gerekçeye ve TCK.nun 36. maddesinin açık hükmüne göre kararın onanması düşüncesiyle çoğunluk bozmasına katılmıyoruz" biçimindeki ayrı oyları ile oyçokluğuyla kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 3.2.1993 gün ve 166/166 sayı ile;
298 sayılı Yasanın 79. maddesiyle oy verme günü silah taşıma yasağı getirilmiş, aynı Kanunun 171. maddesinde ise bu yasağa uymayanlar hakkında 6136 sayılı Yasa hükümleri mahfuz kalmak şartıyla ağır para cezası hükmolunacağı belirtilmiştir.
Oy verme günü silah taşıma yasağına uymama eylemi, bir tedbire aykırılık olmayıp başlı başına bir suçtur.
TCK.nun 36. maddesinde; suçta kullanılan eşyanın zoralımına karar verileceği belirtildiğine göre, sanığa ait tabancanın zoralımına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Nitekim, Özel Dairenin 8.10.1992 gün ve 9960/11191 sayılı kararı da bu yöndedir" biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükümde, sanık tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın onama istekli 23.9.1993 gün ve 8/41368 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Uyuşmazlığın konusunu oluşturan ve çözümlenmesi gereken sorun; sanığın 298 sayılı Yasanın 79. maddesine aykırı olarak oy verme günü taşıdığı ruhsatlı tabancasının zoralımına karar verilip verilemeyeceğinin belirlenmesidir.
298 sayılı Yasanın 79. maddesinde; oy verme günü emniyet ve asayişi korumakla görevli olanlardan başka hiç bir kimsenin silah taşımayacağı öngörülmüş, aynı Kanunun 171. maddesinde ise; bu yasağa aykırı hareket edenler hakkında 6136 sayılı Yasa hükümleri saklı kalmak koşuluyla 2500 liradan 10.000 liraya kadar ağır para cezası hükmolunacağı belirtilmiştir.
TCK.nun 11. maddesinde; cürümlere mahsus cezalar arasında ağır para cezası da sayıldığına göre, sanığın ağır para cezasını ugerektiren silah taşıma yasağına uymama eyleminin cürüm olduğu açıktır.
Aynı Kanunun 36. maddesinde; mahkumiyet halinde cürümde kullanılan eşyanın zoralımına karar verileceği belirtildiğinden, sanığın cürümde kullanıldığı tabancanın zoralımına karar verilmesi gerekir.
Her ne kadar sanık hakkında bu cürümden dolayı TCK.nun 119. maddesi uyarınca kamu davası açılmamışsa da, bu maddenin 8. fıkrasında; "Bu madde gereğince kamu davası açılmaması veya ortadan kaldırılması kişisel hakkın geri alınmasını ve zoralımına ilişkin hükümleri etkilemez" hükmü yer aldığından önödemeye tabi suçlarda zoralıma karar verilirken mahkumiyet kararı aranmasına gerek yoktur.
Öte yandan, suça konu tabancanın taşıma ruhsatlı olması da zoralıma engel değildir. Çünkü, 298 sayılı Yasanın 79. maddesinin açık hükmü karşısında oy verme günü taşıma ruhsatının yasal işlerliği bulunmamaktadır.
Kaldı ki sanığa, 1.1.1991 tarihine kadar taşıma izni verilmiş olup bu iznin suç tarihini de kapsar şekilde uzatılmadığı belirlenmiştir.
Bu nedenle, 298 sayılı Yasanın 79. maddesine aykırı olarak oy verme günü sanığın taşıdığı tabancanın zoralımına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden Yerel Mahkeme direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem gibi (ONANMASINA), 18.10.1993 günü oybirliğiyle karar verildi.