 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/189
Karar No: 1993/233
Tarih: 11.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Adam öldürmek suçundan sanık Mahmut Korkmaz'ın, TCY.'nın 450/4, 65/3, 71, 77. maddeleri gereğince yedi kez ve sonuç dolarak 36 sene ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 25.01.1990 gün 177/6 ve 30.10.1990 gün 115/130 sayılı kararları, Cumhuriyet Savcsıı ile müdahiller ve sanık vekillerinin temyizleri üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 12.06.1990 gün 1466/2466 sayılı ve 19.02.1991 gün 7/582 sayılı kararları ile usuli nedenlerle bozulmuş, bozmaya uyan Yerel Mahkeme bozma gereğini yerine getirdikten sonra 23.12.1991 gün 47/160 sayı ile, sanığın TCY.'nın 450/5, 65/3. maddeleri gereğince 15 yıl ağır hapsine oyçokluğuyla kaar vermiş, hükmün Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine özel daire 31.03.1992 gün 1443/2084 sayı ile, "sanığın, maktül sayısınca TCY.'nın 450/3. maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi" isabetsizliğinden bozmuştur.
Yerel Mahkemenin 14.10.1992 gün 78/128 sayı ile önceki hükümde direnmesi üzerine Yargıtay Ceza Genel kurulu, 26.04.1993 gün 84/126 sayı ile tebligat eksikliği nedeniyle dosyayı mahalline iade etmiştir. Katılan vekiline yeniden tebligat yapılarak dosya Yargıtay 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosya içeriğine göre,
14.10.1992 günlü direnme kararı davaya katılanlar ve vekillerinin yokluğunda tefhim olunmuştur. Ceza Genel Kurulu'nun 26.04.1993 gün 84/126 sayılı kararı ile "Katılan vekilince yapılan tebligatın geçerli olup olmadığının araştırılması ve geçersiz ise yeniden tebligat yapılması için dosyanın mahalline gönderilmesine" karar verilmiştir.
Yerel Mahkemece hiçbir araştırma yapılmadan, katılan vekiline önceden yapılan tebligatın geçerli olup olmadığı saptanmadan, yeniden tebligat yapılmış ve karar müdahiller vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Oysa, Ceza Genel Kurul kararında belirtildiği üzere öncelikle, 27.11.1992 günü yapılan tebligatın geçerli olup olmadığı araştırılmalı, geçersiz olduğu takdirde karar tebliğ olunmalı ve gereksiz yere yapılan tebligatın temyiz davası açmık için yeni bir hak vermeyeceği nazara alınmalıdır.
Bu itibarla, kararınkatılanlar vekiline tebliğine ilişkin davetiye parçasında Birsen Kara isminin yazıldığı ve yanına imza atıldığı, alt kısımda ise Av. Ersen Şansal isminin yazılı olduğu, imzasının bulunmadığı, tebligatın yapıldığına ilişkin kolluk makamlarına yazılan üst yazııda tebligatın vekile yapıldığı beldirildiğinden, adı yazılı Birsen kara'nın kim olduğu, tebligat alıcısının yanında çalışıp çalışmadığı, tebligatın kime yapıldığı ve geçerli olup olmadığı araştırılarak, bu konuda düzenlenen tutanakla birlikte iadesi için dosyanını mahaline gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davaya katılanlar vekilin 27.11.1992 günü yapılan tebligatın, Tebligat Yasası hükümlerine göre geçerli olup olmadığının ve ikinci kezyapılan tebligatın gerekli olup olmadığının saptanarak, temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 11.10.1993 günü isteme aykırı olarak oybirliğiyle karar verildi.