 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/130
Karar No: 1993/158
Tarih: 17.05.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Etkili eylem suçundan sanık Sulhaddin'in TCK.nın 456/3, 51 59. maddeleri gereğince cezalandırılmasına ilişkin (Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi)nce verilen 13.2.1992 gün ve 16/6 sayılı hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesi 19.3.1993 gün ve 7653/2187 sayı ile, "sanık hakkındaki kamu hizmetlerinde yasaklık cezasının TCK.nın değişik 31. maddesi gereğince üç yıla indirilmesi suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına", daire başkanı ve bir üyenin "hangi uzvun tatile uğradığını belirleyen rapor alınmadan karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerektiği karşı oyları ile ve oyçokluğuyla karar vermiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı 3.5.1993 gün ve 25983 sayı ile;
"Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 7.10.1990 günlü raporunda (kafatasında 4x5 cm. ebadında elips şeklindeki defektin uzuv tatili niteliğinde olduğu) belirtilmişse de, hangi organın, hangi nedenle ve ne suretle görevini yapamadığı ve fizyolojik fonksiyonlarını yerine getiremediği açıklanmamıştır. Kemik yasısı kişiye, yaşa, cinsiyete göre değiştiğinden belli bir alandaki kemik eksikliğinin uzuv tatili oluşturduğu önceden söylenemez. Bu nedenle 3. İhtisas Kurulu raporu yeterli olmadığından, Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor alınmadan hüküm kurulması isabetsizdir" gerekçesiyle itiraz ederek, Özel Daire onama kararının kaldırılıp hükmün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Sanığın etkili eylem suçundan TCK.nın 456/3, 51/1, 59. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilen olayda, Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, mağdur hakkında düzenlenen raporların yeterli olup olmadığı ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan görüş alınmasına gerek bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Sanık ile mağdur, olay günü yol onarımında çalışırlarken birbirlerine şaka yapmışlar, kendisine küfredilmesi üzerine sanık, elindeki kürekle şikayetçinin kafasına vurmuştur. Mağdur hakkında düzenlenen 6.6.1989 tarihli Tatvan SSK. Hastanesi raporunda, kafatası frontal kemiğin 3 cm. üstünde 10 cm.lik kesi ve kırık bulunduğu, aynı tarihli Diyarbakır SSK. Hastanesi'nce düzenlenmiş raporda, frontalda 10 cm.lik kesi ve kırık tesbit edildiği bildirilmiş, 1.9.1989 günlü raporda ise frontalda 8/4 cm.lik kemik defekti mevcut olduğu belirtilmiştir.
Mağdura ait raporları, hastane evrakını ve kranioğrafileri inceleyen Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu 7.12.1990 gün, 10888 sayılı raporunda, "frontal kemikte geniş kraniektomi defekti görüldüğüne göre mevcut arızanın, şahsın hayatını tehlikeye maruz kıldığı, 45 gün iş ve gücüne engel teşkil ettiği, kafatasında 4x5 cm. ebadında elips şeklindeki kemik defetninin alanı itibarı ile uzuv tatili niteliğinde olduğu" mütalaasında bulunmuştur.
Görüldüğü üzere, İhtisas Kurulu'nca mağdura ilişkin tüm tıbbi belgeler incelenmiş, sadece kemik eksikliğinin olduğu alanın boyutları nazara alınmamış, olaysal olarak tesbit ve değerlendirme yapılmıştır. 20 santimetrekare ebadındaki kemik defekti nedeniyle kafatasının, beyni koruma görevi kaybedilmiştir. Kafatasının uğradığı bu harabiyetin beyni koruyamaz boyuta ulaşması ve koruma görevini yapamaz duruma gelmesi uzuv tatili niteliğinde olduğundan dosyada var olan bu durumu açıklayan raporlar yeterli görülmüş olduğundan, itirazın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının (REDDİNE), 17.5.1993 günü oybirliğiyle karar verildi.